Ahmet Arslan
Ümit Özdağ üzerine..
18 Aralık 2020, Cuma
Prof. Dr. Ümit Özdağ’ı Yeni Düşünce’nin Ankara’da yayınlanma sürecinde tanıdım.
Almanya’dan yeni gelmişti sanırım. Cana yakın, çok kibar birisiydi.
Sonraki yıllarda birkaç kez gazeteye geldi.
Yayın politikası hususunda önerilerde bulundu.
“Seküler milliyetçiliği” ön plana çıkarmamızı falan söyledi.
Benim için kabul edilebilir bir şey değildi. “Seküler milliyetçiliğin neticede faşizme kayacağını, o sırada Almanya’da yeni ortaya çıkan dazlaklar gibi kişilikler üreteceğinden” hareketle reddettim.
Demek istediğim milliyetçiliğe bakış açımızda ve pek çok ideolojik hususta ciddi görüş ayrılıklarımız var. Ama ulus devlete bakış açımızda herhangi bir farklılık yok.
Dün Haber Global isimli televizyon kanalında Jülide Ateş’in FETÖ’cü firari terörist ve casus Cevheri Güven’in iftiralarını peş peşe sorulaştırması garabetten başka bir şey değil.
Kumpas davalarının önemli aktörlerinden olan firari terörist ve casus Cevheri Güven Ümit Hocanın PKK’lılarla temas kurduğu yolunda iftiralar ortaya atmıştı.
Bu iftiraların zamanlaması da manidar. Ümit Özdağ’ın “ulus devleti tasfiyeye yönelik bir anayasa değişikliği girişimini” ifşa etmesinden sonra.
Belli ki eski partisi de bu iftiraların üzerine balıklama atlayarak Özdağ’ı yıpratmak için kullanmış.
Özdağ ise, ASAM Başkanı olduğu dönemde, toplumun her kesiminden kişilerle görüştüğünü ve bu görüşmelerin içeriğine ilişkin olarak da MİT ve MGK yetkililerine bilgi verdiğini ifade ediyor.
Bu gayet normal.
Normal olmayan, “ulus devletin tasfiyesine yönelik bir tertibi” ifşa etmesinden sonra FETÖ’cü bir terörist ve casusun iddialarının ciddiye alınarak siyaset malzemesi haline getirilmesi.