Ahmet Arslan
BİRAZ NEFESLENMEMİZ LAZIM
03 Mayıs 2025, Cumartesi
Türkiye çok şükür kendi milli sınırları içindeki tehdidi bertaraf etti ama gerek çevresinde gerekse müdahil ve müzahir olduğu bölgelerde ciddi sıkıntılarla karşı karşıya.
Sudan’da Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteklediği isyancı güçler son dönemde gerileseler de hala tehditlerini sürdürüyor. Ciddi anlamda yatırım potansiyelimiz var. Bu ülkenin askeri istikrarını da biz sağlıyoruz.
İki ülkedeki askeri gerilim ve stres Türkiye’nin daha fazla askeri yardım yapmasını gerektirebilir.
Gelelim Libya’ya. Bizim askeri varlığımız devam ediyor ama Trablus ve Tobruk hükümetlerin istikrarsızlıkları oradaki güçlerimizi çatışma ortamına sürükleyebilir. Hafter yönetimi son dönemde askeri ve ekonomik kazanımlar sağladı.
Bu üç ülkedeki ciddi bir sıcak çatışma, Türkiye’nin Katar’daki varlığını da sıkıntıya sokar. Bu üç ülkede istikrarı sağlayan Türk askeri birimlerinin motivasyonu bozulursa, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri Katar’ı yutmaya çalışırlar. Mecburen orada da çatışmaya girebiliriz. Zaten bunlar pusuda bekliyorlar. Katar’ı 10 senedir oradaki Türk üssü sayesinde yutamadılar ama vazgeçmiş değiller.
Neyse arada şimdilik Suriye’yi atlayalım.
Kafkasya’da Ermenistan ciddi anlamda silahlandı. Ordusunu ABD eğitiyor. Hindistan ve Fransa çok önemli sofistike ağır silahlar verdi. Azerbaycan ile barış anlaşmasını imzalamamak için işi yokuşa sürüyorlar. Yeni bir ordu, yeni silahların kullanımını öğrenmek için vakit kazanmaya çalışıyorlar. Fransa anlaşmanın imzalanmaması için teşvik ediyor.
Ben, Ermenistan’ın birkaç yıl içinde Azerbaycan’a saldıracağını öngördüğüm için behemehâl Türkiye ile Azerbaycan’ın bir bahaneyle (en gerçekçisi Anayasasında Türkiye ile Azerbaycan’dan toprak talep etmesi) bu ülkelye savaş ilan ederek, çok sert ve kısa süreli bir çatışma sonucu Ermenistan’ı bir daha ayağa kalkacak hale gelmemesinin sağlanmasını savunuyorum.
Ama bugün bu da olmaz. Suriye’de de İsrail ile bir çatışma olmaz.
Irak ve Suriye’de PKK için ciddi bir askeri varlığımız var, enerjimiz var.
KKTC için ciddi bir operasyon çekiliyor. Bunu ayrı bir makalede uzunca anlatmamız lazım. Ama birdenbire hortlayan başörtüsü sorunu, öldürülen bir mafya babasının en yakın mutemedinin Türk iç istikranın bozacak iftiraları ile ülke içinde CHP’nin ortalığı yakıp yıkmaya yönelik provokasyonları bizi Doğu Akdeniz’de tavizlere sürükleyecek. Bu mesele de Suriye ile bağlantılı.
İmkân bulursak bu meseleyi de “dondurmamız”, vakit kazanmak için muarızlarımızı oyalamamız gerekiyor.
Yakın zamanda bütün dünya ile birlikte Türkiye’yi de ciddi anlamda sıkıntıya sokacak en önemli askeri sorun Pakistan-Hindistan Savaşı olacaktır. “Bize ne” diyen müptezellere cevap vermeyi dahi düşünmeden “elimizden ne geliyorsa” müdahil olmamız gereken, çok doğru bir tavır olacakır. Vefanın, ahlakın, Türklüğün ve Müslümanlığın gerektirdiği bir farz-ı ayındır.
Yazması bile insanı yoran muhataralı meseleleri özetlemeye çalıştım.
Gerçi bizi her daim dinamik tutan bu tür meseleler olmasa çürür giderdik.
Allah’tan şimdi ordumuz çok güçlü ve silahımız var.