Bazı internet sitelerindeki haberlere göre Hürriyet gazetesi Taha Akyol’un yazarlığına son vermiş. İlk gençlik yıllarımdan itibaren Hergün gazetesiyle birlikte yazılarını okuma alışkanlığı edindiğim bir ismin böyle bir muameleye maruz kalmasına çok üzüldüm.
Ama Taha Bey esasında kendi yazarlığına epey bir süre önce son vermişti. Türk medyasının en kaliteli ve etkili bir kalemiyken “liberallik virüsüne” bulaşıp “teori ile gerçek” arasındaki çelişkilerini gideremedi.
Çelişkisini giderebilmek için de sürekli kendisini tekrarlamaya, okuyucuya nasihat vermeye başladı. Adeta seminer konuşmacısıymış gibi sıkıcı yazılar kaleme aldı.
Bu gerçeğe rağmen geçmişteki “Taha Ağabeyimiz”, yazılı medyadaki entelektüel kapasitesi ve kalitesi en yüksek yazardı. Çelişkilerine rağmen sağduyusuna hep güvenirdim. On yılların aşinalığından dolayı yazılarından mahrum kalmaktan dolayı üzüldüğümü ve özleyeceğimi de özellikle belirtiyorum.
12 Eylül’ü müteakip cezaevinden çıktıktan sonraki yazıları ve yüz yüze iletişimiyle bugünün tanınan pek çok entelektüelinin üzerinde hakkı çoktur. Allah sağlıklı ve uzun ömürler versin.
ANKARA TRAFİĞİ VE KIZILAY’IN YÜKÜ
Bir süredir Kızılay’ın Sıhhiye, Ulus yönüne giden güzergahta “çalışma” (bu “çalışma” lafına müthiş gıcık oluyorum. Böyle boş-beleş bir laf olmaz) var. Kızılay aksırsa Ankara trafiği felç oluyor. Bugünlerde aynen böyle.
Ankara’da bütün yollar Kızılay’a çıkar. Kim nereye giderse gitsin ya da gelsin mutlaka Kızılay’a uğrar. Kızılay epeydir bu yükü kaldıramıyor. Hele de bugünlerde Kızılay’daki “çalışmadan” dolayı bütün Ankara trafiği felç durumda.
Yıllar önce ilgili makamlara Kızılay’ın rahatlaması için yazılı önerilerde bulunmuştum. Kızılay’ın yükünün nispeten hafiflemesi için GMK Bulvarı ile Ziya Gökalp Caddesi’nin cazip hale getirilmesini önermiştim. Önemsiz adamın önerileri ciddiye alınır mı