Ahmet Arslan
FETÖ’DE DARBE HEVESİNİN TETİKLEDİĞİ TRAJİKOMİK BİR DOLANDIRICILIK HİKAYESİ
12 Temmuz 2023, Çarşamba
Teröristbaşı Fetullah Gülen’in eski sır kâtibi Osman Şimşek’in bir Youtube kanalına yaptığı açıklamalarında yer alan iddialar örgütü ciddi anlamda karıştırmış gibi. Şimşek, 2 saat 20 dakika süren konuşmasında pek çok tartışmalı hususu gündeme getiriyor. Gülen’in etrafına çevreleyen üst düzey grubun sahtekarlıklarını, darbeciliklerini ve kitleleri nasıl kandırdıklarını-kullandıklarını uzun uzadıya anlatıyor. Bu grubun çevrelemesi sonucunda Gülen’in gerçeklerden ve başka kişilerden kopuk, izole bir hayat yaşadığını söylüyor.
Şimşek’in açıklamalarında en dikkat çekici husus, teröristbaşına 15 Temmuz’dan 1,5 yıl önce dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar adına getirilen bir mektup. Gerçi bu mektupla ilgili olarak Zaman gazetesi eski muhabiri, firari Ahmet Dönmez yaklaşık iki sene önce uzun bir yazı dizisi de yapmıştı.
Şimdi Osman Şimşek’in, Ahmet Dönmez’in iddialarını teyit etmesi konunun önemini daha da artırdı.
Sülün Osman’a rahmet okutacak bir dolandırıcılık hikayesi olan bu mektup hadisesini özetlemeye çalışacağım. Gerçi ortada bir dolandırıcılık var ama olayın FETÖ açısından görünüşü ise tam bir kepazelik, darbecilik ve ahlaksızlık içeriyor.
2014 yılında FETÖ’nün ana üssü olan Pensilvanya’daki çiftliğe (onlar kamp diyor) Mehmet Değerli isimli birisi gelip gitmeye başlar. Bu Mehmet Değerli, Fetullah Gülen’in çok eski tanıdıklarından zengin birisinin oğludur.
Anlatılanlara göre bu kişi su gibi içki içiyor. Bu sebeple “Votka Mehmet” olarak anılıyor. Sefih bir hayatı varmış. Dünyanın bir ucundaki seks partilerine özel uçak kaldırarak gidiyormuş.
Fakat gerek babasının konumu sebebiyle gerekse Fetullah Gülen’e “getirdiği iç açıcı haberler” sebebiyle ahlaksızlıklarına da göz yumuluyor. Hatta sevilip, sayılıyor, el üstünde tutuluyor.
Mehmet Değerli’yi örgütün üst düzeyindeki isimlerden Gülen’in yeğeniyle evli olan Cevdet Türkyolu, Mustafa Özcan, Ahmet Kurucan, İsmail Kokuroğlu, Mustafa Yeşil gibi kişiler önemli ölçüde destek veriyorlar.
Şimdi gelelim bu kişinin “yeteneklerine.”
Çok rahat ve olağanüstü inandırıcılıkta yalan söyleyebilen Mehmet Değerli, kendisinin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’ın çok yakınında olduğunu ve Paşa’nın Gülen’in hayranı olduğuna herkesi inandırır.
Müteakiben Fetullah Gülen’e göndericisinin Hulusi Akar olduğunu ileri sürdüğü bir mektup getirir.
Mektupta, “Hulusi Akar” Fetullah Gülen’e yönelik epeyce bir övgü dizdikten sonra, yakın bir gelecekte darbe yapacağını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın işkenceyle öldüreceğini söyler. Mektupta daha bir sürü hezeyan yer alır.
Osman Şimşek, değil bir generalin bir onbaşının bile böyle ifadeler kullanamayacağını ileri sürerek, mektubun sahte olduğunu iddia eder. Fakat Mehmet Değerli’ye destek çıkan üst düzey örgüt mensuplarının ısrarı sonucu Fetullah Gülen mektubun doğruluğuna inanır.
Asıl tiyatro da bundan sonra başlar. Bir sürü mektup alışverişi olur.
Mehmet Değerli, Fetullah Gülen’e telefonundan Hulusi Paşa ile anlık iletişim kurduğuna ilişkin sahte materyaller gösterir. Ahir ömründe darbe bekleyen Gülen mayışmış vaziyette, Hulusi Akar’a sürekli hayır dua gönderir, muhatabı da daima bağlılığını bildirir.
Hatta Paşa adına gelen mektuplardan birisinde “ailesini Fetullah Gülen’den başka emanet edeceği kimsenin olmadığını” belirtilerek, “başına bir şey gelmesi halinde Gülen’den eşi ve kızına sahip çıkması” istenir.
Mehmet Değerli bir ara Hulusi Akar’ın eşi ve kızının New York’a yerleştiğini söyleyerek masraflar için örgütten yüklü meblağda bir para koparır. Örgütün merkezindeki çok pahalı bazı eşyaları “Paşa’nın eşinin evine götürüyorum” diye alır ama kendi evine götürür.
Bu şekilde uzun sürecek bir dolandırıcılık süreci başlar. Pek çok trajikomik hadise yaşanır.
Adamın söylediği her yalan patlar ama Fetullah Gülen’in tek beklentisi darbe olduğu için inanmak istemez. Bu yalan zinciri 15 Temmuz’a kadar devam eder.
Mehmet Değerli isimli sahtekâr bu süreçte FETÖ’den yaklaşık 10 milyon dolar söğüşler.
Ortada, FETÖ için kötü ama insanlık için iyi olan bir dolandırıcılık hadisesi var.
Olayın dolandırıcılık boyutu bir yana bu şerefsiz örgütün yıllarca darbe beklemesi. Türk Ordusunu tasfiye etmek için darbe iftirasıyla akıl almaz kumpaslar kuran bu alçaklar, darbe için kendilerine getirilen sahte mektuba bile inanacak kadar gözleri dönmüş. Kendilerine muhalif olan herkesi “darbeci” iftirasıyla mağdur eden alçaklar yıllarca darbe rüyalarıyla yaşamışlar.
Eğer demokrasi ve milli iradeye bir gram saygıları olsaydı, o mektup gelir gelmez “Hulusi Akar darbe yapacak” diye dünyayı ayağa kaldırırlardı.
Bunlara karşı kininizi küllendirmeyin!
İçerik 1236 kez listelendi