Ahmet Arslan
DİZİ TAVSİYESİ: DOPESİCK
19 Aralık 2021, Pazar
Kapitalizm-adalet olgusunu anlatan ve gerçek bir olaydan uyarlanmış sekiz bölümlük bir mini dizi.
ABD’nin ünlü ilaç firmalarından Purdue Pharma’nın ürettiği ayfon katkılı ağrı kesici olan OxyContin’in sebep olduğu ölümler ele alınıyor.
Bağımlılık yaptığı halde Purdue Pharma’nın yaptığı lobi faaliyeti sonucu ABD Federal Sağlık Dairesi, OxyContin’in kutusunun üzerine “bağımlılık yapmaz” etiketinin konmasına izin verir. Her afyon katkılı ilaç gibi OxyContin kitlesel bağımlılıklara sebep olur. İlaveten ilgili firma ülke genelinde yaptığı reklam ve lobi faaliyetleriyle en küçük ağrılarda dahi bu ilacın yüksek doz ve miktarlarda doktorlar tarafından reçete edilmesini sağlar.
2000’li yıllardan itibaren yaklaşık 500 bin kişi bu ilaca bağlı olarak hayatını kaybeder.
Dizi, bir grup genç ve idealist savcının Purdue Pharma şirketine karşı açtığı davayla başlıyor. Savcıların Federal Hükümet, Başsavcılık, Kongre ve çok üst düzey kurumlar tarafından nasıl engellendiği, kapitalizmin bütün kurum, alışkanlık ve refleksleriyle biraz da insanı umutsuzluğa düşürecek şekilde adaletin tecellisine nasıl engel olduğu izleyicinin suratına tokat gibi vuruluyor.
500 bin kişinin ölümüne rağmen ilgili şirketin hiçbir yetkilisi ceza almıyor. Sadece ağır tazminat cezalarıyla sıyrılıyorlar ve hala ülkenin “en hayırsever insanları olarak” refah içinde hayatlarını sürdürüyorlar.
İlk davayı açan savcı ise görevinden alınıyor.
***
Çeşitli sebeplerden dolayı bitleri kanlanan kripto FETÖ’cüler kafalarını çıkarmaya başladılar. Gerek kumpas davaları gerekse 15 Temmuz’a ilişkin yurtdışındaki firari teröristlerin söylemlerini alenen tekrarlamaktan çekinmiyorlar.
Pek yakında devrin değişeceğini ve bizim gibi muarızlarının hepsinden hesap soracaklarını açık açık ilan ediyorlar.
Devir nasıl değişir bilemem de tek bildiğim bu insanlık dışı yaratıkların her devirde kumpas alışkanlıklarının devam edeceği. Emniyet’te bir şube müdürü, adliyede bir savcı ve hâkim ile bütün Türkiye’yi bir kumpas çuvalının içine atabilecekleri. Devletin refleksi ve konsantrasyonu biraz zayıflasa her türlü kumpası bugün bile yapabilirler.
Bu kez, çeşitli sebeplerden dolayı “canım herkese FETÖ’cü diyorlar” gibi lümpen bir naiflik içindekiler de FETÖ kumpaslarından kurtulamayacaklar. Çünkü FETÖ bütün milleti düşman ilan etti.
Bunlara gösterilecek en küçük merhamet hem vatan hainliği hem de insanlık düşmanlığıdır.