Metin Özer
'Bu haklı öfke, büyük bir kaos dalgasına dönüşebilir...'
'Hiç dikkate alınmayan bir nokta var: Kendi evladını elleriyle toprağa vermek zorunda kalan babaların, anne-babalarının cesetlerini enkazdan çıkaran çocukların öfkesi.'
Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç, bugünkü köşesinde Doğu Guta üzerinden önemli bir soruna işaret etti. Kılınç, yazısında bir süredir Esed rejimi ve İran destekli Şii milislerin karadan kuşatması ve Rus bombardımanı altında yaşam savaşı veren Doğu Guta halkına ilişkin BBC'nin sorduğu bir soruyu cevaplayan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı'nın ifadelerini hatırlattı.
Buna göre Arakçı şunları söylemişti:
“Suriye'de herkes zaten biribirine saldırıyor. (Doğu Guta'daki) problem, sahada çok fazla aktörün bulunması. Suriye'nin birçok bölgesinde durum, son derece karmaşık hale geldi. Doğu Guta'da ise, oradaki tansiyonu nasıl düşürebileceğimizi ve acı çeken insanlara yardımların nasıl ulaştırılmaya başlayacağını görebilmek için, Suriye hükümetiyle yakın diyalog içindeyiz. Şu anda hâlâ onlardan gelecek cevabı bekliyoruz. Diyalogumuzu sürdürüyoruz ama benim son durum hakkında bilgim yok.”
"İSTESELER BİR EMİR İLE BİTİRİRLER"
İran ve Rusya'nın istese bu savaşı bir emir ile bitirebileceğini söyleyen Kılınç, Arakçı'nın İran yayılmacılığına gerekçe olarak "IŞİD ile savaşıyoruz" cevabını da aktararak bunun gerçekçi olmadığını ve IŞİD'in bölgede at koşturan bir çok aktörün bahanesi olduğunu, adeta bir 'maymuncuk' işlevi gördüğünü yazdı.
Evladının cesedine sarılan baba son günlerde Doğu Guta'da yaşanan felaketin sembolü olmuştu:
İşte Kılınç'ın yazısının ilgili bölümü:
"GÖZARDI EDİLEN BİR ÖFKE VAR..."
Coğrafyada sadece kazanmaya, ne pahasına olursa olsun ilerlemeye ve toprak gaspına odaklanılmışken, hiç dikkate alınmayan bir nokta var: Kendi evladını elleriyle toprağa vermek zorunda kalan babaların, anne-babalarının cesetlerini enkazdan çıkaran çocukların öfkesi. Bugün pervasızca alt üst edilen şehirlerden, yarın kontrol altında tutulamayacak düşmanlık ve kaos dalgalarının fışkırması kaçınılmaz.
"BU ÖFKE YARIN FARKLI BİR PATLAMAYA SEBEP OLABİLİR"
Esed rejimi tarafından bomba yağdırılan Doğu Guta'yı düşünelim mesela. Burada acı çeken insanların içindeki kederi, nefreti ve haklı kini neyle söndürebilirsiniz? Esed ve onu destekleyen İran'la Rusya günün sonunda kazansa bile, Suriye'ye bu şekilde nasıl barış gelecek? Savaş uçaklarıyla insanları sindirdiniz diyelim, bu öfkenin iliklerine işlediği insanların bir süre sonra yeniden ve daha sistemli şekilde patlamasına nasıl engel olacaksınız? Her seferinde, başını azıcık kaldıran bombalanacak mı?
"BÖLGEİN YERLİ AKTÖRLERİ BUNLARI DÜŞÜNMELİ"
Ortadoğu ve İslâm coğrafyasında at koşturan yabancı güçlerin, bu soruları dert etmemesi gayet normal. Onların zaten amacı, bu toprakların, belini bir daha doğrultamayacak şekilde karışması ve karıştırılması. Dolayısıyla, bu soruları gündemine alması gereken ülkeler, coğrafyanın yerli aktörleri: İran, Suudi Arabistan, Mısır ve diğerleri… Eğer bu ülkeler, düşmanlarının ahlakıyla ahlaklanmak ve ilkeleri hiçe saymak konusunda diretmeye devam ederlerse, ortaya çıkacak tufan hepimizi yutacak.
Bölgemizde şahit olduğumuz karmaşayı “dış güçler” üzerinden izah edebiliriz. Bu, tümüyle yanlış değil. Ama daha önce konuşmamız gereken şey şu: Düşmanlar, -kendilerinden beklendiği gibi- düşmanlıklarını icra ederken, bu coğrafyanın yerlileri ve yerel aktörleri ne yapıyor?