Metin Özer
Kemalizmin amentüsünü yazan Yahudi..
0 Nisan 1928 yılında devleti dinsiz yapan CHP’nin esas hedefi, ahaliyi dinsiz yapmaktı.
Başta İnönü olmak üzere CHP yöneticileri bunu da açıkça söylüyorlardı.
CHP’nin Başbakanlarından Rüştü Saraçoğlu, “Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene daha lazım.” Demişti.
30 sene, Türk milletini dinsiz yapmak için hazırlanan projelerin uygulanması için gereken zamandı.
CHP’liler öncelikle şunu düşünüyorlardı; “Dini ortadan kaldırdıktan sonra yerine öyle bir şey koyalım ki halk dağılmasın”
Bunun için de iki alternatif üzerinde durdular. Kemalizm veya Türkçülük.
Laiklik başta düşünülmüyordu.
Laikliği daha çok Sabetay Yahudileri savunuyordu.
Bugün laikliği din gibi gösterip bu millete dayatmaya çalışanlar da zaten bu Yahudilerdir.
Doğu Perinçek’in Kemalist Devrim kitabında Mustafa Kemal’in şu sözleri yer alıyor;
- İslâmlık devrini yapmış, fayda ve zararlarını ortaya koyarak eskimiş, ömrünü bitirmiş bir şeydir. O müesseseyi ne korumaya, ne de yeniden aşı yaparak gençleştirmeye niyetimiz yoktur. Zaten böyle bir teşebbüs, kurumuş bir ağaca hayat vermeye çalışmak gibi beyhudedir. Vahiy yoktur, Kur'an Muhammed'in düşüncelerinin ürünüdür. ( 3 Mart 1924)
İşte bu ve benzer konuşmaları işaret kabul eden CHP’li milletvekilleri, Kemalizm’i din yapmak için kollarını sıvadı.
Kemalizm’in kuruculularından Ahmet Ağaoğlu Mecliste şöyle dedi;
- "Efendiler! Cumhuriyet, inkılap baştanbaşa bir dindir, bir imandır. (Milletvekilleri/Mebuslar 'Onda şüphe yok!' diye tezahürat yapıyorlar.) Bu dinin, bu imanın bir kitabı olacaktır, bir ibadeti olacaktır, dâhileri olacaktır, müminleri olacaktır…"
1936 yılında, Atatürk'ün de onayıyla, Kemalizm’i anlatmak için Edirne milletvekili Şeref Aykut’un kaleme aldığı "Kamâlizm" adlı kitapta şöyle denildi;
"Kamâlizm, dünya hayatı üzerine kurulu, prensiplerini ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir."
Kısaca dinsiz bir din.
Ahireti reddeden sadece dünyada yaşama üzerine kurulmuş bir sistem.
Bu kitabı yazan zavallının dinin manasından bile bihaber olduğu anlaşılıyor.
Din; Allah’a inanıp ona iman etme yoludur.
Bu zırcahil; Kemalizm’i Allah’a inanmayan, ahireti kabul etmeyen bir ekonomik nizam olarak tanımlamış.
Bu tanımladığı şey din değil olsa olsa bir yönetim biçimi olur. Onun da adı din olmaz.
Neyse devam edelim..
CHP’liler tarafından o yıllarda tartışmaya açılan ve halka dayatılan Kemalizm’e göre İslam dini, Türk Milletinin sırtına yüktür.
Dinsiz olan eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel; "Menşei Sami olan Müslümanlık, aslında tabiatçı olan Türk kültürünü sarmış, bozmuş ve böyle unsurlarla özlüğünü kaybettirmiştir…"
Afet İnan "Vatandaş İçin Medeni Bilgiler" isimli kitabında şöyle der: "Türkler İslâm dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Bu dini kabul ettikten sonra, bu din; ne Arapların; ne ayrı dinde bulunan Acemlerin ve ne de sairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin millî bağlarını gevşetti; millî hislerini, millî heyecanını uyuşturdu"
Görüyorsunuz değil mi? Bu zavallıların gerçekleri nasıl çarpıttığını…
Türk milleti İslam’la şereflendikten sonra şaha kalkmış, üç kıtaya hâkim olmuştur.
Alınmaz denilen İstanbul’u almış ve bütün dünyaya adaleti taşımıştır.
İslam’a yönelik bu saldırılar sürerken; 1931’de toplanan CHP üçüncü kongresinde Kemalizm, 6 ok diye bilinen ilkelerin bütünü olarak açıklandı.
CHP o gün yaptığı açıklama; Kemalizm’i bir din olarak değil bütün ilkelerin toplamı olarak lanse etti.
1931’deki CHP kongresinden sonra Gazetelerde hergün Kemalizm’i anlatan makaleler yayınlanıyordu.
Ardından Kemalizm üstüne kitaplarda basılmaya başlandı.
Ünlü Türkçü Tekin Alp 1936’da basılan kitabında Kemalizm’i din olarak tanımlayıp amentüsünü bile yayınladı.
Kemalizm’i din yapan Tekin Alp kimdir?
Tekin Alp, Munis Tekinalp takma adıyla yazdığı yazılarla tanınıyordu.
Kendisi gibi Türkçü olan Ziya Gökalp ile bir yakınlığı vardı.
Tekin Alp; yazdığı makalelerinde tıpkı Afet İnan gibi İslam’ı kötülüyor, İslam’ın Türklerin ayağına pranga olduğunu savunuyordu.
Osmanlı’nın Türk olmadığı gibi Türklüğü tamamen ortadan kaldırdığını söylüyordu.
Bunların hepsi çok büyük birer yalandır.
Türk Milleti en başta Zülkarneyn Aleyhisselam’a iman etmiş, 1928’de CHP kaldırana kadar asla dinsiz olmamıştır.
Türk milletinin en büyük başarıları bunların yalanlarının aksine İslam ile tanıştığı dönemlerdir.
Türkler ile Müslüman Araplar tarihte ilk kez 751 yılında ittifak oluşturdular.
Talas Irmağı kenarında gerçekleşen savaşta, Arap ve Türk orduları Çinlileri ağır bir yenilgiye uğrattı. Talas Savaşı, Türk-Müslüman ilişkilerinde ve Türklerin Müslümanlaşmasında bir dönüm noktası oldu.
Aramıza sızan bu ajanlar; Türk milletini İslam’dan önce çok büyük devlet olduklarını iddia ederken, bunun hangi yıllarda olduğunu asla açıklayamamıştır.
Bu tezler, Türk milletini İslamiyet’ten soğutmak için atılmış bir iftiradır.
Cumhuriyet dönemi Türkçülerinin tek derdi vardı, o da Din-i İslam.
O yıllardaki Türkçülerin büyük bir bölümü, azılı birer din düşmanıydı. Zaten onlar Türk değildi.
29 Mayıs-3 Haziran 1939 tarihleri arasında toplanan CHP 5.Büyük Kurultayında, Kazım Nami Duru, Kemalizm’in yeterince bilinmemesinden şikâyet edip şöyle bir serzenişte bulundu;
- ‘Kemalizm nedir? Görüyorum ki birçok yerlerde Kemalizm’in ne olduğunu bilenler yoktur. Hatta parti arkadaşlarımız arasında partimizin, Türkün amentüsü sayarak onu okumuş, hazmetmiş ve ona göre hareketi kendisine prensip ittihaz etmiş olanlar azdır.
Maatteessüf arkadaşlar, bunun üzerine hiç kitap yazılmamıştır.
O tarihe kadar aslında iki kitap yazılmıştı.
Birisi yukarıda anlattığım Şeref Aykut’un kaleme aldığı "Kamâlizm" ve diğeri Kemalizm’in Amentüsü ve İlmihali isimli kitabı yazan Tekin Alp’ti.
Tekin Alp, 1928 yılında Mustafa Kemal’in bilgisi dâhilinde "Türk'ün Yeni Amentüsü “nü kaleme aldı.
Kitabında Kemalizm’in amentüsü bölümünde şunları yazdı;
"…Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim… İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, Türk ordusunun birliğine ve Gazi'nin, Allah'ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusuyla şehadet ederim…"
" İnkılabın İlmihali” isimli bir konferanstaki sunumunda ise metni şöyleydi;
"İnanışlarımızı bir defa daha sıralayalım; dil ile ikrar, kalp ile tasdik edelim: Cumhuriyete inanıyoruz. Kayıtsız ve şartsız hâkimiyet milletindir. Milliyete inanıyoruz. Halka inanıyoruz. Devlete inanıyoruz. Laikiz. İnkılaba inanıyoruz."
Kemalistler yaptıkları bu yeminle CHP’nin altı okunu, imanın altı şartına dönüştürdüler.
Tekin Alp azılı bir din ve Osmanlı düşmanı idi…
Kemalizm’in amentüsü adlı kitabının her sayfasında İslam’a hakaret vardı.
Tekin Alp’e göre Şeriat, ‘çöl hayatından mülhem kanunlardır. Kanunlar ve aynı zihniyet Türk milletini Garb (batı) kültüründen uzağa itmiştir”
Tekin Alp laiklik bahsine tahsis ettiği 11. Bölüme ‘ Kahrolsun Şeriat Hükümeti’ başlığını attı...
CHP’nin akıl, Kemalizm’in fikir babası olan Tekin Alp’in gerçek kimliğini açıklayalım…
Bu kişi tam manasıyla bir sahtekârdır.
Adı sahtedir. Soyadı sahtedir. Uyruğu sahtedir. Dini sahtedir. Türkçülüğü sahtedir.
Tekin Alp, Moiz Kohen adında bir Yahudi’dir.
1883’de Serez’de doğan Moiz Kohen, Musevi, İshak Kohen ’in dokuzuncu ve sonuncu çocuğudur. Babası Yahudi ve haham idi. Kendi de Selanik’te haham okulunda okudu.
Selanik’te Türkçü Ziya Gökalp’in de bulunduğu çevre ile arkadaşlık kurdu ve onlarla birlikte Türkçülük üzerine yazılar yazdı.
Tekinalp; 1944’te çıkan “Türk Ruhu” adlı kitabının 287’nci sayfasında, Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün hakiki peygamberi” olduğunu iddia etti.
“Kemalizm” in Avrupa’da tanıtılması vazifesi verilen Moiz Kohen, sıkı bir Siyonist idi.
Anadolu’yu “Siyon yurdu” yapmayı hedefleyen Yahudi asıllı Moiz Kohen, bir Türk adı alıp kendini gizleyerek Selanik’ten İstanbul’a geldi.
Alp Er ve Tekinalp sahte isimleriyle aramıza sızan bu Yahudi Ajan, CHP’nin ve Kemalizm’in akıl hocalarından birisi oldu.
O yıllarda Türkçülerin Üstadı kabul edildi.
Günümüzde bile bazı saf ülkücü, bu Yahudi’yi üstad olarak görür.
Moiz Kohen o kadar fanatik bir Yahudi idi ki hastalanınca, bir İslam memleketinin topraklarına gömülmemek için Fransa’ya gitti.
1961 yılında Fransa’nın Nice şehrinde öldü ve Yahudi mezarlığına gömüldü.
Bu münafığın habis bedeni, şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakları kirletmedi (Elhamdülillah)
Bedeni topraklarımıza değmedi ama pisliği ve mikrobu hava yoluyla özellikle CHP’lilere bulaştı
CHP’liler bugün de Osmanlı’ya ve İslam’a saldırıyorlar.
Sadece onlar mı? Onlarla iş tutanlarda Abdülhamid Han üzerinden ecdadımıza hücum ediyor.
Günümüzün ecdat düşmanları da tıpkı Sabetay Yahudileri gibi, Kemalizm’i kendine maske yapıyor.
İddia ediyorum!
Bugün; dinine, milletine, ecdadına hakaret eden bu soysuzların soyu karışıktır.
Bunların soy ağacını istesek; ya Yahudi ya da Ermeni çıkar.
Elinizden geleni ardınıza koymayın!
Et ile tırnak gibi olan Din-i İslam ve Türk milletini asla ayıramayacaksınız.
Kahrolsun içimizdeki hainler ve onların yerli işbirlikçileri.
Yaşasın İslam, Yaşasan vatan.
Yaşasın millet. Yaşasın ehlisünnet
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ