Metin Özer
AKŞENER’E KURULAN KORKUNÇ TUZAK VE DAĞITILAN RÜŞVET
Akşener Erdoğan’ı devirmek için kurulan 6’lı masayı devirerek, ortaklarını terk etti
Giderken de şok eden şu sözleri söyledi;
- Dayatma, tuzak, kumpas ve suikast.
Aslında konuşulması gereken bunlar iken, masanın dağılması tartışıldı.
Akşener’e ve İYİ Parti yöneticilerine kimse, bu tuzak ve suikastın ne olduğunu sormadı.
Oysa meselenin can damarı burasıydı.
Akşener kaçınca; masada 4 minik bir de büyük ortak kaldı.
Masanın cini sakallı olanı. Ötekiler saftirik.
Akşener’e tuzağı Bay Kemal'in işaretiyle sakallı kurdu.
Kılıçdaroğlu yaklaşık bir yıldır “adayım” diye bas bas bağırıyor sonra da İYİ Parti’ye kulak kabartıp bir ses gelecek mi diye bekliyor.
Adaylık cazgırlığını direk kendisi yapmıyor.
Bunu partililerine ve CHP’li gazetecilere yaptırıyor.
Kılıçdaroğlu her seslendiğinde; Akşener’den, “Seçilecek aday” cevabı geliyor.
Bir yıl ve 11 altılı masa toplantısında durum hiç değişmedi.
Akşener, HDP ile kol kola olan Kılıçdaroğlu’nun asla kazanamayacağını biliyordu.
Kılıçdaroğlu ‘da Akşener olmadan seçimi kazanamayacağını biliyordu.
İşte tuzak, kumpas ve suikast buradan geldi.
12’nci toplantı 6’lı masanın cini Karamollaoğlu’nun ev sahipliğine denk getirildi.
O hafta içerisinde Karamollaoğlu, diğerleriyle tek tek ve başbaşa görüştü.
Akşener’e dayatma o görüşmelerde planlandı.
Kılıçdaroğlu kenarda durup, tezgâh vazifesini Bay Temel’e verdi.
Bu planda masanın diğer dört ortağına resmen rüşvet verildi.
Halk bazında yüzde 0.01 oyu olan Gültekin Uysal’ın partisi Demokrat Partiye; 1 Cumhurbaşkanı yardımcılığı, 1 bakanlık ve 5 milletvekilliği verildi.
Kamuoyu araştırmalarında yüzde 0.2 civarında oyu olan Davutoğlu’na; Bir Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bir bakanlık ve 20 milletvekilliği verildi.
Oyu yüzde 0.5 civarında olan Ali Babacan’a; bir Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bir bakanlık (Maliye Bakanlığı) ve 15 milletvekilliği verildi.
Yüzde 0.6 oyu olan Karamollaoğlu’na da bir Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bir bakanlık ve 20 milletvekilliği verildi.
Kılıçdaroğlu 12’nci toplantı öncesi görüştü TİP ve iki komünist partiye 10 milletvekilliği sözü verdi.
CHP lideri aylar öncesinde Başkan seçildiği takdirde HDP’ye 2 bakanlık sözü vermişti.
Kılıçdaroğlu’nun bütün amacı başkan olmaktı.
Milletvekillerinin bir önemi yoktu. O yüzden o yüzden 70 milletvekilliğini bir çırpıda dağıtmıştı.
Karamollaoğlu bu rüşvet gibi üleşmeyi diğer üç lidere tek tek ulaştırdı.
Onlarla görüşürken Akşener’in sıkıntı çıkaracağını anlatıp, Kılıçdaroğlu ile kurduğu tezgâhı ayrıntılarıyla anlattı.
Hepsine toplantı sırasında ne demeleri gerektiğini de tembih etti.
Bütün bunlardan habersiz olan Akşener toplantı başladığında söz alıp, İmamoğlu ve Yavaş isimlerini masaya getirecekti.
Bu iki isimle ilgili halk desteği çalışmalarını ve bunların ayrıntılarını çıkardığı 5 ayrı dosya hazırlamıştı. Dosyada birbirinden farklı anket şirketlerinin rakamları vardı.
Bunları diğerlerine verip; “Aday olarak bu iki isim de kazanır. Siz bu iki isimden kimi tercih ederseniz ben de onu tercih ederim. İkisi de CHP’nin başkanları. Ben İYİ Partili birisini önermiyorum. CHP’li iki başkanı öneriyorum” diyecekti.
Ama diyemedi..
Dayatma hazırlanmış, tezgâh kurulmuştu.
Akşener tam ağzını açacaktı ki, Karamollaoğlu araya girdi.
Ev sahibi olarak o gün heyet başkanı o idi.
Karamollaoğlu, “Ben ilk sözü Gültekin Bey’e veriyorum” dedi.
Bir bakanlık 5 vekillik kapan Gültekin Uysal, “Benim adayım Kemal Bey” deyip Kılıçdaroğlu’nun faziletlerini anlattı.
Bay Temel ikinci olarak Babacan’a söz verdi.
O da aynısını tekrarladı.
Üçüncü sırada Davutoğlu söz aldı. O da “Kılıçdaroğlu” dedi.
Akşener’i atlayan Karamollaoğlu, “Benim de adayım Kemal Bey’dir” şeklinde görüşünü bildirdi.
Bu dört desteğin ardından Kılıçdaroğlu, “Teşekkür ederim ben adayım” deyince, Meral Hanım’ın bütün hazırlığı boşa gitmiş oldu.
Akşener diğer 5 kişinin toplantı öncesinde konuşup anlaştıklarını işte orada fark etti.
Kendisinin dışlandığını da işte orada anladı.
İYİ Partililerin ‘Biz masadan kalkmadık. Onlar bizi terk etti’ demelerinin sebebi buydu.
Beşli dayatma ve kurulan tezgâha öfkelenen Akşener, “Sert bir ses tonu ile Kemal Bey kazanamaz. İmamoğlu ve Yavaş dışında biz bu seçimi kaybederiz” dedi.
Akşener, Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın anketlerde önde çıktığını belirtip, kamuoyu yoklaması yapılmasını teklif etti.
Akşener’in bu teklifi üzerine Kılıçdaroğlu sinirle ayağa kalkıp, “Böyle bir şey olmayacak. 4 lider bende karar kıldı. Siz de yazılı metni imzalayacaksınız ve adaylığımı duyuracağız” dedi.
Akşener; “Ben partime sormadan böyle bir karar veremem” diye karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu da yüksek sesle, "Siz imzalamayın o zaman biz imzalarız ve duyururuz” dedi.
Akşener; “Bu şartlarda siz zaten çoktan karar vermişsiniz. Benim de masadan kalkmamı istiyorsunuz. Peki, öyle olsun. Ben kalkıyorum” deyip ayaklandı.
İlk Ali Babacan durdurmak istedi. Başaramadı.
Karamollaoğlu son bir hamleyle, “Meral Hanım yapmayın. Bu birliği kurmak için uzun zamandır uğraşıyoruz. Bir kez daha düşünün” dese de, Akşener toplantıyı terk etti.
Akşener partiye gelip kurmaylarına, kurulan tezgâhı ve kumpası en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Sonra il başkanlarıyla konuştu.
En sonunda da kameraların karşısına geçip şöyle dedi;
- İYİ Parti kıskaca alınmıştır, buna boyun eğmeyeceğiz. Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. Biz bugünlere; dayatmalara direnerek geldik. Biz bugünlere; kirli pazarlıkları reddederek geldik.
İşte buradaki dayatma Kılıçdaroğlu isminin tezgâh kurularak dayatılmasıydı.
Kirli pazarlıklarda; dağıtılan Cumhurbaşkanı Yardımcılıkları, bakanlıklar ve milletvekili rüşvetiydi.
Bir bunlardan daha korkunç olanı var o da suikast meselesi.
Kasetle gelen Kılıçdaroğlu, Akşener’i dosya ile diz çöktürmek istedi.
Onu da diğer yazıya bırakayım.
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ