Metin Özer
AMERİKA VE AVRUPA’NIN OSMANLI KORKUSU
Önceki gün Suriye devlet televizyonunda konuşan Beşar Esad, Türkiye ve Erdoğan ile alakalı dikkat çeken ifadeler kullandı.
Esad, Türkiye ile askeri düzeyde görüştüklerini belirterek şunları söyledi:
- Türkiye’yi düşmanlaştırmamaya dikkat etmeliyiz, bizim düşmanımız yalnızca Erdoğan ve benzerleridir.
Kısaca, ‘Erdoğan ayrı, Türkiye ayrı’ demeye getirdi.
Bu tezin kime ait olduğunu sanırım anlamışsınızdır.
Bu CHP’nin fikri.
CHP’liler Esad'ın kapısına gide gele anlaşılan onun aklına bu fikri yerleştirmişler.
CHP’nin dolmuşuna binen Esad da, Türkiye’nin ayrı Erdoğan'ın ayrı olduğunu sanmış...
Bu çok yanlış bir teşhis.
Doğrusu; halkının yüzde 53’ünün oyu ile cumhurbaşkanı seçilen bir Erdoğan var.
Bu ne demek?
Türkiye’nin yüzde 53’ü Erdoğan demek.
Erdoğan'ın en yakın rakibi yüzde 30 oy alabildi.
Anlaşılan CHP’nin kayığına binen Esad, yine bir savaş gemisine daha toslayacak.
Erdoğan ile alakalı yanlış öngörüde bulunan Esad'ın, Amerika ile alakalı bir tespiti var ki, altına imzamı atarım.
Esad şöyle dedi: Amerika hiçbir zaman dostlarına da düşmanlarına da dürüst davranmamıştır.
Kısaca; “Amerika'nın dostluğuna da düşmanlığına da güvenilmez” dedi.
Sana günaydın da, YPG/PKK'lılara bir türlü günaydın olmuyor.
Onlar hala Amerika'nın dostluğuna güveniyor.
Konuşmasının finalinde Esad çok dikkatimi çeken bir iddiada bulundu:
- Rusya; Türkiye, ABD ve Almanya'nın projesini engelledi.
‘Nereden çıktı bu Almanya?” deyip, biraz Alman gazetelerini karıştırdım...
Ooooo.. ooo...
Bunlar çoktan kendi kendilerine gelin-güvey olmuşlar.
Spiegel Online, Almanya'nın Suriye planını ve hazırlıklarını ayrıntılarıyla anlatmış.
Bu plana göre;
1.Suriye'nin kuzeyinde uluslararası güvenli bölge oluşturulacak.
2.Bu güvenli bölgeye savaş kabiliyeti olan, üç tabur askerden oluşan toplam 2 bin 500 Alman askeri yollanacak.
3.Bunlarla birlikte çok sayıda ağır askeri ekipman bölgede konuşlanacak. (Hans, bölgeyi korumaya değil sanki savaşmaya geliyor)
4.Hazırlanan plana göre; Alman ordusu Suriye'nin kuzeyini 40 kilometre uzunluğunda ve 30 kilometre derinliğinde sektörlere ayıracak
5. Alman ordusu ayrıca keşif uçakları Tornado'lar ile savaş uçakları Eurofighter'ları da bu operasyon için kullanmayı öngörüyor.
Ne oluyor yaa?
Hey Merkel!.. Oldu olacak Fırat üzerinden savaş gemilerini de yollasaydın.
Görüyorsunuz değil mi?
Küffar nasıl tutuştu?
İyi de bunlar neden sınırımıza koşturup geliyorlar?
İşte zurnanın ‘zırt’ dediği yer de tam burası.
Sakın, ‘Terörist YPG’lileri korumak için’ demeyin.
Bu masala, Kürtlerin dinden uzaklaşıp ateist olan terörist kesimi inanır.
Müslüman Kürtler ki; (Allah onlardan razı olsun) onlar ayıdan post, kafirden dost olmayacağını bizden iyi bilirler.
Öz kardeşimiz olan Müslüman Kürtler; Allahü teala’nın ‘Hubb-i fillah, Buğd’i fillah’ (Allah dostlarını dost, Allah düşmanlarını düşman edin) emrine sıkı sıkıya bağlıdır.
Amerika ile, Rusya ile İsrail ile ve Avrupa ile iş tutan; Din-i İslam’dan uzaklaşmış, bir kısmı dinden çıkmış olan kesimdir.
PKK ve YPG işte bunlardır.
Bu teröristlerin; oturmadıkları kucak, kullanılmadıkları ocak kalmadı.
Yıllardır kucaktan kucağa geziyorlar, yine de akıllanmadılar.
Son bir Alman kucağı kalmıştı, yakında ona da otururlar.
Neyse konumuz bu değil.
Bırakın PKK/YPG enayileri Almanların kendilerini korumak için geldiğine inansın.
Sahi bu Almanlar niye geliyor?
Neden olacak!.. Korkudan.
Amerika'sı, Rus'u ve Fransız'ı ve hatta Arap ligi neden korkuyorsa, Almanlar da aynı şeyden korkuyor.
Bunların korkusu Osmanlı’dan..
Amerika ve Batı’da yüzlerce senedir bir türlü yenip baş edemedikleri bir Osmanlı korkusu ve kaygısı var.
Osmanlıyı maalesef biz unuttuk ama onlar hiç unutmadı.
Zihinlerinin bir yerlerinde sürekli olarak, ‘Ya Osmanlı tekrar dirilirse’ korkusu var.
Onlarca yıldır bu korku yüzünden aramıza ajanlar gönderip, nifak tohumları ektiler.
Küçük çocuklarımızı ‘Milli Eğitim’ adı altında Osmanlı’ya düşman ettirdiler.
Sahte aydınlar ve yazarları paraya boğup, şanlı neslimize sövdürdüler.
Medyayı, Yeşilçam’ı ve kütüphaneleri ele geçirip, 3 kıtaya hakim olmuş atalarımızı düşman bellettiler.
Dine-diyanete sahte din adamları sokup, Müslümanların şuurlanmasının önüne geçtiler.
Hala da bu çalışmayı sürdürüyorlar.
Gidin camilere bakın!..
İmamları dinleyin.
Bir tanesi çıkıp Osmanlı’dan bahis edebiliyor mu?
3 kıtaya iman gücümüzle nasıl hakim olduğununu anlatabiliyor mu?
Cuma günleri Diyanet ellerine bir kağıt tutuşturuyor.
İmamlar vaazlarında resmen o kağıt parçasında yazan hikayeleri okuyor.
Kusura bakmasınlar ama şu anda; “Diyanet; dini öğretme değil, dini öğretmeme” kurumu haline geldi.
Peki bütün bunları kim organize ediyor?
Artık onları hepiniz biliyorsunuz.
Kim YPG’lileri koruma bahanesiyle sınırımıza koşturuyor, kim Barış Pınarı Harekatını durdurmak için uğraşıyorsa, içeride yıllarca bu işleri organize eden odur.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar adına kurulan sahte bir hesaptan bir harita yayınlandı.
O haritada; Türkiye Suriye'nin Halep ve civarına kadar olan kısımları ve Irak'ın da Kerkük ve Musul’u topraklarına katıyordu.
Böylece Ortadoğu’nun hakimi oluyordu.
Hesap sahte bile olsa, o harita bunların paçasını tutuşturdu.
"Osmanlı yeniden doğuyor" korkusuyla; kimi silahına, kimi diplomasisine sarıldı.
Yıllardır birbiri ile kavga edip çekişen 7 düvel, bir anda birleşip ‘Küfür tek millettir’ dedirtti.
Ey YPG’li PKK’lı ahmaklar.
Amerika'sı, Rus'u, Alman'ı, İsrail’i, İngiliz’i ve Fransız'ı sizi korumaya değil kendilerini Osmanlı’dan korumaya geliyor.
Ne Osmanlıymış arkadaş yav.
Toprağın altından bile bunların ödünü patlatıyor.
Yaşasın Osmanlı, kahrolsun küffar ve onların yerli işbirlikçileri.
METİN ÖZER/ HABERVİTRİNİ