Metin Özer
28 Şubat şehidi : Yalçın Özer
Metin Özer, Türkiye Gazetesi Başyazarı ve ağabeyi Yalçın Özer'in 28 Şubat cuntası tarafından adım adım nasıl ölüme yollandığını yazdı. İşte o günleri anlatan o yazı..
Ben; 28 Şubat Postmodern darbesini hiçbir zaman askeri bir darbe olarak görmedim.
Benim gözümde 28 Şubat; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, ekonomik karteller tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri eli ile soyulması harekatıdır.
28 Şubat; Türk tarihinde gerçekleştirilmiş en büyük soygundur.
Bu soygunun ülkeye maliyeti, en az 100 milyar dolardır.
Devleti soyan çete, askerleri piyon olarak kullandı.
Siyasetçileri askerle korkutup iktidarı düşürdü, yerine kendi iktidarlarını getirtti.
O kukla iktidar eliyle de devleti soyup soğana çevirdiler.
28 Şubat cuntasın ve onların ipini tutan efendilerinin medyada en nefret ettikleri isim, rahmetli ağabeyim Yalçın Özer’di.
Yalçın Ağabeyim Refah-Yol hükümetini kurduran isimdi.
Hem Erbakan’ı hem de Çiller’i ortak olmaları konusunda ikna eden kişiydi.
Bir kulağındaki telefonda Erbakan, diğer kulağındaki telefonda Çiller olurdu.
Birinin isteğini ötekine iletir, anlaşamadıkları zaman arayı bulurdu.
Refah-Yol böyle kuruldu.
Refah-Yol hükümetinin kurulmasındaki Yalçın Ağabeyimin rolü, askerin diş bilemesinin baş nedeniydi.
Askerlerlerin hükümeti yıkmak için türlü gözdağı ve tehditler savurduğu günlerde, medyada hatta siyasette bile karşılarına çıkan tek isimdi Yalçın Özer.
Bu yüzden kinlendiler.
İlk fırsatta da kalemini kırdılar.
Enver Abi Genelkurmay’a çağrılmıştı.
Orada önüne iki şık koydular; Ya Yalçın Özer ya da İhlas Holding.
Enver Abi olayı bana şöyle anlatmıştı; Orta sayfayı kurtardım ama Yalçın’a kafayı takmışlar.
Sonradan öğrendim ki Yalçın Ağabeyim ile ilgili Enver Abi’nin önüne 3 klasör dosya koymuşlar.
Bu 3 klasörde neler olduğunu yıllar sonra öğrendim.
Tamamı Yalçın Ağabeyimin köşe yazıları.
Demokrasiyi savunduğu, askerin ve politikacının kendi işini yapması gerektiğini anlattığı köşe yazıları...
Komutanlar;
-Bu adam bize düşmanlık ediyor. Olumsuz yazılar yazıyor.
Yalçın Ağabeyimin yazılarına irtica diyememişler ama düşmanlık olarak görmüşler.
İçeride korkunç bir tehditte bulunmuşlar:
-Ya bu adam gider veya biz götürürüz.
“Götürürüz” tehdidinin öldürmek olduğunu küçük çocuklar bile anlar.
Enver Abi de zaten bu ifadeye çok üzülmüştü.
Enver Abi Yalçın Ağabeyime döndü:
-Yalçın, bu akşam yemeğe sendeyim. Kimse olmasın beraber yemek yiyelim.
Ben kendi kendime, “Eyvah” dedim.
Gece yarısına doğru Yalçın Ağabeyim aradı:
-Metin, ben başyazarlığı bıraktım.
“Nasıl oldu?” dedim.
Yalçın Ağabeyim:
- 'Ya Yalçın Özer gider veya İhlas' demişler. İhlas’ta 29 bin kişi çalışıyor. Benim için bu kadar insanı riske etmenin bir anlamı var mı? Enver Abi bana “Ayrıl” demedi ama “Ben bu vebali alamam. Bu kadar insanı tehlikeye atamam. Ayrıca Enver Abi’min üzülmesine sıkıntı çekmesine hiç gönlüm razı olmaz. Müsaade ederseniz ben istifa edeyim” dedim ve istifa ettim.
Gözlerim doldu. Boğazım düğümlendi.
Uzun bir süre sessizlik oldu. Öfke ve sinirden ağlayacağım ama kendimi tutuyorum.
Dile kolay. Yaklaşık 30 yıl kesintisiz yazarlık yapmış birisinin kalemi kırılıyor ve o kişi benim ağabeyim.
Çok zoruma gitti.
Ama belli etmedim.
Yalçın Ağabeyim, “Devamı var” dedi.
Enver Abi, “’Yalçın, ‘Bu götürürüz’ sözü beni çok rahatsız etti. Sen çocukları da yanına al uzaklara, Amerika’ya gidin. Ortalık sakinleşene kadar 3-5 ay Amerika’da yaşayın. Bütün masraflarınızı ben karşılayacağım. Yeter ki sana bir şey olmasın.” dedi.
Rahmetli ağabeyim, kalemini kaybettiği yetmez gibi canından da çok sevdiği vatanını da kaybetti.
Öz vatanında parya!
Vatanı bölmek isteyen bölücü hainler Türkiye’de yaşarken, vatanı savunan ağabeyim Amerika’ya sürüldü.
Yalçın Ağabeyim Türkiye’ye dönüşünde de elini kalemine süremedi. Daha doğrusu sürdürmediler.
Bir yandan memleketin hali, diğer yandan kendi hali..
Bir de ekonomik sıkıntılar...
Onu çok yıprattı.
Üzüntü yükü ağırlaşınca; temiz kalbi bu kire ve yüke dayanamadı.
Bir gece yatsı namazını kılıp, abdestli olarak ŞEHİT düştü.
28 Şubat darbesinin resmi tek şehididir.
Allahü teala şefaatine kavuştursun.
O’na zulüm edenleri de cehennemin Bolis Çukuru’na düşürsün.
METİN ÖZER
HABERVİTRİNİ