Reina'da gerçekleştirilen ürpertici terör saldırısı, geliyorum diyen tehlikeyi haber veriyor: Laiklik üzerinden, “laik yaşam tarzı” üzerinden Alevî-Sünnî gerilimi icat etmek ve kaos oluşturmak istiyorlar.
Uzun vadede hedef, Türkiye'nin gerçek anlamda istiklal ve istikbal mücadelesine darbe vurmak!
15 Temmuz saldırısı, hız kesmeden sürüyor...
BATILILAR TERÖRLE SAVAŞMIYORLAR, TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KULLANARAK TÜRKİYE'YLE VE İSLÂM'LA SAVAŞIYORLAR!
Şu gerçeği çok iyi bileceksiniz: Batı uygarlığı felsefî olarak, kültürel olarak, sanatsal olarak çöktü; büyük bir ontolojik kriz yaşıyor: Büyük düşünürler, sanatçılar çıkaramıyor o yüzden.
Batılılar, terörle savaşmıyorlar! “Terörle savaşıyoruz” diyerek dünyayı aptallaştırıyorlar!
Batılılar, terör örgütlerini kullanarak bizimle ve İslâm'la savaşıyorlar.
Japonya'yı, Çin'i, Hindistan'ı, velhasılı kelâm bütün dünyayı kapitalistleştirerek uyuttular ve “yuttular”! Bütün dinleri, Konfüçyanizm'i, Budizm'i, Hinduizm'i fosilleştirdiler ve dize getirdiler.
Böylelikle insanlığın en derinlikli ve en büyük medeniyetlerini antropolojik malzemelere dönüştürdüler, insanlığa yapacakları katkıların önünü ürpertici bir şekilde kestiler.
Ama yalnızca İslâm'ı fosilleştiremediler, dönüştürmediler ve dize getiremediler.
İslâm dünyasını iki asırdır önce bizzat kendi işgalleriyle, sonra da icat ettikleri ve uzaktan kumanda ettikleri diktatörlükler, petro-dolar şeyhlikler marifetiyle köleleştirmeyi başardılar; fakat İslâm'ı dönüştürmeyi, fosilleştirmeyi ve dize getirmeyi başaramadılar. O yüzden çıldırıyorlar emperyalist Batılılar!
Çıldırıyorlar; çünkü İslâm hâlâ bütün haksızlıklara ve zorbalıklara direnen yegâne güç dünyada. O yüzden İslâm'ı durdurabilmenin tek yolu olarak İslâm'ı terörle özdeşleştirecek terör örgütleri icat ettiler ve terörle değil bu terör örgütleri üzerinden İslâm'la savaşıyorlar.
Şunu unutmayın: 1980'li yıllardan itibaren İslâm hem Batı'da hem de İslâm dünyasında hızla yükselişe geçiyordu: Batı uygarlığının felsefî / ontolojik kriz yaşadığı, ailenin, toplumun çöktüğü bir zaman diliminde, İslâm'ın sel gibi gelişinin önüne geçilmesi çok zordu.
O yüzden dönemin NATO Genel Sekreteri Willy Cleas, “küresel sistemin önündeki en büyük tehdit İslâm'dır” diyecek, ardından Amerika'da İkiz Kuleler vurulacak, böylelikle İslâm'la terör örgütleri üzerinden iğrenç bir savaş başlatılacaktı...
FIRAT KALKANI VE DAEŞ'LE MÜCADELE BATILILARI ÇILDIRTTI!
Türkiye, Fırat Kalkan'ı operasyonuyla Suriye'ye girip de DAEŞ'i hallaç pamuğu gibi savurunca, Batılı emperyalistler çıldırdılar!
Çıldırdılar; çünkü Türkiye, Batılıların terör örgütleriyle mücadele etmediğini DAEŞ'i bir kaç hafta içinde perişan ederek göstermiş ve böylelikle Batılıların terörle mücadele ettikleri yalanını deşifre etmiş ve oyunlarını bozmuş oldu!
Rusya, bu gerçeği gördü ve Türkiye'ye arazide uçaklarıyla destek verdi!
ABD-İNGİLTERE TERÖR KONSORSİYUMUNA DİKKAT!
İşte bu, Amerika-İngiltere terör konsorsiyumunu çileden çıkarmaya yetti. Ve bu konsorsiyum, Rusya'ya ve Türkiye'ye saldırdı art arda: Rus uçağı düşürüldü, Rusya'nın Ankara büyükelçisi öldürüldü, Rus diplomatların ABD'den sürülmesine karar verildi.
Oyun çok açık!
Amerika-İngiltere terör konsorsiyumu çok fena yakalandı: O yüzden canımızı yakmaya başladı: Hem de kitleleri, kalabalıkları katlettirecek kadar ipin ucunu kaçırdı. Türkiye'nin sinir uçlarını kaşıdı, kaşımaya da devam edecek maalesef.
15 Temmuz saldırısını laiklik üzerinden, Alevî-Sünnî gerilimi icat ederek sürdürecek ve Türkiye'yi kaosa sürüklemek için her türlü iğrenç yolu deneyecek...
O yüzden Fırat Kalkanı operasyonunu ve DAEŞ'le mücadeleyi yerinde sürdürmeyi hızlandırmamızda (ama her şeye rağmen dikkatli olmamızda, basireti, Türkiye'yi savaşa tuzağını gözardı etmememizde) fayda var.
Reina terörü, 15 Temmuz saldırısının bir uzantısı. Hem de ürpertici bir uzantısı.
Türkiye'nin laik kesimlerini provoke ederek hem FETÖ'yle hem PKK'yla hem de ülke içinde ve sınır ötesinde DAEŞ'le mücadeleyi akamete uğratmak, Türkiye'yi yıldırmak, Türkiye'ye bu şekilde diz çöktürmek, Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesine büyük darbe vurmak istiyor şer güçler fitne-fesat ve terör şebek-e-lerini acımasızca ve ahlâksızca kullanarak...
Batılılar, terörle mücadele ediyoruz diyerek terör örgütleri icat ettiler. Terörle mücadele ettikleri filan yok. “Terörle mücadele” oynanan oyunun maskesi sadece!
TÜRKİYE'NİN ZORLU İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİ SÜRECEK...
Şunu Batılılar çok iyi biliyor ama içerdeki Batıcılar ya bilmiyor ya da bilmiyormuş gibi yapıyorlar: Türkiye'nin gerçek anlamda istiklaline kavuşabilmesinin, emin adımlarla istikbale yürüyebilmesinin, geleceği inşa edebilmesinin tek yolu var: Yeniden medeniyet iddialarına sahip çıkmak, böylelikle coğrafyamızda Osmanlı'nın tasfiye edilmesiyle oluşturulan, işgalci ve açgözlü, kapitalist ve emperyalist Batılılarca doldurulan ama bir asırdır Batılı emperyalistlerin bölgede kan kusturmalarına imkân tanıyan boşluğu yüz yıl aradan sonra yeniden Türkiye'nin doldurmasını sağlamak.
Bölgeye huzuru, barışı ve gerçek anlamda bağımsızlığı getirebilecek tek ülke Türkiye. Umut olan, mazlumlara kol kanat geren, bölgenin sorunlarını engin tarihî derinliğiyle ve kucaklayıcı medeniyet tecrübesiyle kalıcı olarak hâl yoluna koyabilecek tek ülke Türkiye. Bu çok iyi anlaşıldı.
O yüzden çıldırıyor Batılılar. O yüzden ülkenin sinir uçlarını kaşıyorlar iğrenç yöntemlerle!
Kenetlenirsek, yekvücut olursak, provokasyonlara karşı dikkatli olursak, sonuç alamayacaklar...
Sinsi ve iğrenç bir savaş bu!
Yılmadan ama ferasetle yolumuza devam edeceğiz...
Çok büyük acılar yaşıyoruz ama bağımsızlık mücadelesi kolay verilmiyor.
Allah, Son Kale'yi düşürmeyecek... Mazlumların umudunu söndürmeyecek... Vesselam.
Ahmet Arslan
15 Temmuz saldırısı sürüyor: “Laiklik” üzerinden kaos oluşturmak istiyorlar!
02 Ocak 2017, Pazartesi
İçerik 3003 kez listelendi