Necmettin BATIREL
Hasat zamanı!
Küresel borsalar füze şokundan yavaş yavaş kurtuluyor. ABD ve Kuzey Kore arasında yaşanan sert açıklamalardan sonra Cuma gecesi Çin’in devreye girmesiyle tansiyon düştü. Avrupa’da endeksler bu gelişmenin öncesinde haftayı %1 ekside tamamladı. Dolarda sert dalgalanma sonunda kazançlarını geri verdi. Altın yukarda tutunmayı sürdürdü.
AMERİKAN HALKI TÜKETMİYOR - ABD'de enflasyonda kötü tablo devam ediyor. Temmuz ayında üretici fiyatlarından sonra TÜFE de 0.2’lik artış yerine 0.1 artarak tahminlerin gerisinde kaldı. Yıllık artış %1.7 oldu, beklenti %1.8’di. Çekirdek (enerji ve gıda hariç) enflasyon da 0.2 yerine 0.1 artarak hayal kırıklığı meydana getirdi. Enflasyon rakamlarındaki gerileme FED’in faiz artış ihtimalini ortadan kaldırdı, dolardaki kayıplar arttı. Vadeli işlemlerde FED’in ilk faiz artırımı şu anda Mart 2018’de %52.8 ile fiyatlanıyor. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan, Şu an enflasyon hedefimize ulaşmaya doğru ilerlediğimize dair daha fazla kanıt görmek istiyorum. Sabırlı davranmak niyetindeyim” dedi. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise Zayıf enflasyon verilerinin, Fed’in faiz artırım kararlarına karşı oy kullanmasının doğru olduğunu gösterdiğini savundu.
TRUMP NEDEN AGRESİF? - ABD Başkanı Trump’ın ağzından çıkan her kelime piyasalar tarafından olumsuz algılanmaya devam ettiği gibi göreve geldiği süreçten bu yana planladığı hiçbir projeyi hayata geçirememiş olması kendi hanesine eksi paraf olarak ekleniyor. Washington Post ve ABC News’in ortak hazırladığı ankete göre, ABD halkının Trump’a olan güveninin yüzde 42’den yüzde 36’ya gerilemiş durumda. Gözden düşen bu performans Trump’ın Kuzey Kore karşısında sert açıklamalar yapmasına yol açıyor. Yani kaybettiği itibarını silah tehdidiyle geri kazanmaya çalışıyor. Bilindiği gibi iki ülke arasındaki gergin ortam ilk olarak Kuzey Kore'nin nükleer balistik füze denemeleri nedeniyle hacmini artırmıştı. ABD, Kuzey Kore'nin nükleer silahsızlandırılmasını isterken, Kuzey Kore ise ABD'nin saldırgan politikalarını gerekçe olarak göstererek nükleer programına devam edeceğini açıklamıştı.
ÇİN’DEN SAĞDUYU ÇAĞRISI - Pekin yönetimi, Cuma gecesi yaptığı açıklamada, ABD ve Kuzey Kore'ye mevcut gerginliği tırmandıracak söz ve eylemlerden kaçınarak "karşılıklı güç gösterisine son vermeleri" çağrısında bulundu. Kuzey Kore'nin balistik füzelerine entegre edebilecekleri nükleer savaş başlıkları üretmeyi başardığına ilişkin iddiaların ortaya atılması üzerine ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore'nin ABD'yi tehdit etmesi durumunda "daha önce görülmemiş bir gazapla karşı karşıya kalacaklarını" söylemişti. Trump'ın bu açıklamaları üzerine Kuzey Kore devlet televizyonu Kim Jong-un yönetiminin ABD'ye bağlı Guam Adası'nı vuracağına dair bir haber yayımlamıştı. Trump ise son yaptığı açıklamada, Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un'un Guam Adası'nı bir kez daha açıktan tehdit etmesi durumunda "bunu yaptığına pişman olacağını" ifade etmişti.
YABANCI YATIRIMA GELDİ - Kredi notumuzu düşürmelerine rağmen yılın ilk yarısında Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım %50 arttı, 4.1 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl bu rakam 2.7 milyar dolardı. ocak-haziran döneminde en fazla yatırım yapan ülkeler sırasıyla İspanya, Hollanda, Katar, Azerbaycan ve Belçika olarak belirlendi. Görüyorsunuz ağırlıklı olarak Avrupa’dan geliyorlar. İlk yarıda Türkiye'ye yapılan her 100 dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımının 68 doları Avrupa'dan gelmiş. Yapılan yatırımların yüzde 25,4'ü bankacılık, yüzde 22,3'ü elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı ile yüzde 12,8'ini bilgi ve iletişim sektöründe gerçekleştirilmiş. bankacılık sektörüne 1 milyar dolardan fazla sermaye yatırılmış.
SICAK PARADAN 5 YILIN ZİRVESİ - Doğrudan yatırımlarla birlikte Türk hisse senedi ve tahvil piyasasına da yabancı girişi son 5 yılın zirvesinde. Merkez Bankası rakamlarına göre 2017'nin ilk 7 ayında Türk hisse senedi ve tahvillerine 8.2 milyar dolarlık giriş oldu. Çok enteresan Türk varlıklarına yönelik 2017'de görülen ilgi, üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'ye yatırım yapılabilir notu vermediği dönemde geldi. S&P 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin hemen ardından Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyenin altındaki notunu bir kademe daha düşürürken, Moody's de Eylül 2016'da Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekti. 2017'nin başında da Fitch'in not indirim kararı gelmişti.
BİST’TE KAYIPLAR GERİ ALINACAK - Bu hafta yurt içinde piyasalar sanayi üretim verisine odaklanırken, ABD ile Kuzey Kore arasında yaşanan gerilimin taraflardan gelen açıklamalarla devam etmesi, yatırımcıların risk iştahını azalttı. BİST’te ulusal 100 endeksi haftayı %1.4’lük kayıpla 107 bin desteğinin hemen altında tamamladı. Bankacılık endeksi yüzde 1,20, holding endeksi yüzde 1,38 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,38 ile ulaştırma oldu. Bu hafta önem derecesi yüksek veriler açıklanacak. Japonya, Almanya ve Euro bölgesinde ikinci çeyrek büyüme verileri dikkatle izlenecek. Japonya, Çin, Avrupa ve ABD’de temmuz ayı sanayi üretim rakamları belli olacak. Avrupa ve ABD merkez bankalarının toplantı tutanakları yayınlanacak. Amerika’da temmuz perakende satışlar, kapasite kullanım oranı var. Türkiye’de mayıs işsizlik oranı açıklanacak. Endekste 106 bin ana destek, 110 bin kritik direnç konumunda. Jeopolitik risklerin azalmaya başlaması tepki alımlarını güçlendirecek görünüyor. Yani yatırımcıların kayıplarını telafi edecekleri bir hafta başlıyor
DOLAR KAZANCINI KORUYAMADI - Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley’e göre, Avrupa Birliğinin istikrarını tehlikeye düşüren hareketlere karşı verilen mücadele Euro’yu yıllar boyunca destekleyecek. Euro dolar paritesi 2018’in başında 1.25 senti görecek (şu anda 1.18 sentte) Almanya'da gelecek hafta yapılacak oylamaya ilişkin anketler, Angela Merkel'in seçimleri dördüncü dönemde de rahatlıkla kazanacağına yönelik iyimserliği gösteriyor. ABD’de temmuz ayında ÜFE ve TÜFE’deki büyük gerileme doların kazançlarını geri vermesine yolaçtı. 1.1750 sentteki parite haftayı 1.1820 sentle tamamladı. Kuzey Kore gerginliği azalıyor. ABD’de sanayi üretimi beklentiyi karşılamazsa Parite 1.1850 senti aşar 1.19 – 1.20 sent aralığı gündeme gelir. Doların değer kaybedeceği dönem yeniden başlayabilir.
TÜRK LİRASI POZİTİF AYRIŞTI - Haziran ayında cari açık 3.7 milyar dolarla tahminlerin gerisinde kaldı. 6 ayda doğrudan yatırım 4.1 milyar dolara ulaştı. Hükümet yapısal reformları hayata geçiriyor, özellikle vergi konusunda. ABD’de enflasyon tahminlerin gerisinde kaldı, FED’in faiz artış ihtimali ortadan kalktı. Türk Lirası gelişen ülke para birimleri arasında pozitif ayrıştı. Döviz sepeti 3.85 TL’de.. Haftayı 3.534 TL ile tamamlayan dolar teknik olarak 3.55 TL’yi aşamazsa 3.51 – 3.52 TL aralığına dönecek. Bu seviye taban oldu.. Euro parite desteğiyle bu hafta 4.15 – 4.17 TL aralığında hareket edecek görünüyor.
BELİRSİZLİK ALTINI GÜÇLENDİRDİ - ABD enflasyonunun tahminlerin gerisinde kalması dolar endeksini 93 düzeyine indirdi. Yatırımcı güvenli limanda kalmayı tercih etti. 10 yıllık ABD hazine bonolarında faizler 2.19 düzeyine inince altının onsu 1288 doları aştı. Kuzey Kore olayı gündemdeki yerini koruyor. Ancak Çin’in itidal çağrısı piyasalardaki gergin havayı dağıtmaya yetecek mi? Diğer taraftan yatırımcılar ABD verilerini dikkatle izliyor. Bu hafta FED tutanakları, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı ekonominin içinde bulunduğu durumu net bir şekilde gösterecek. Tahminlerin gerisinde kalan sonuçlar altına yarayacak, zira yatırımcılar belirsizliğin arttığı durumlarda güvenli limanda kalmayı tercih eder. Ons 1294 doları aşarsa 1305 doları test edecek potansiyele kavuşacak. Altının yönü dolar cinsinden yukarıyı gösteriyor. Kapalıçarşı’da 24 ayar külçenin gramı bu hafta 146 – 148 lira aralığında hareket edebilir. Herkese bol kazançlı bir hafta diliyorum