Necmettin BATIREL
Güçlü hikaye!
Piyasalarda Merkez Bankaları açıklamaları yönü belirledi. Fed’in 2014 yılında başladığı politika normalizasyonuna diğer büyük bankalar geç olsa da katılma sinyalleri verdiler. Avrupa Başkanı Draghi’nin açıklamalarının yanlış anlaşıldığına yönelik açıklamaya rağmen Euro’daki tırmanış devam etti. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney ise faizlerinin artırılması için uygun ortamın oluşmadığı yorumunun üzerinden çok geçmeden bir sonraki toplantıda faiz artışının değerlendirileceğini ifade etti.
AVRUPA’DA ENFLASYON DÜŞÜK - Euro bölgesinde enflasyon, altta yatan fiyat baskılarının artmasına rağmen Haziran'da yüzde 1.3'e gerileyerek Avrupa Merkez Bankası'nın politika normalizasyonuna "sağduyulu" yaklaşım çağrısını destekledi. Eurostat'ın Cuma günü açıkladığı veriye göre, tüketici fiyatları, yüzde 1.4'lük artışının ardından Haziran ayında yıllık olarak yüzde 1.3 ile beklentilerin üzerinde bir artış kaydetti. Çekirdek enflasyon, Mayıs ayındaki yüzde 0.9'luk seviyesinden yüzde 1.1'e yükselerek beklentileri aştı. Enflasyondaki bu artış, fiyat büyümesinin, Avrupa Merkez Bankası'nın desteği olmaksızın yüzde 2'nin aşağısında ama bu seviyeye yakın olan hedefte sürdürülebileceğine dair kanıt görmek isteyen başkan Mario Draghi ve diğer yönetim kurulu üyelerini cesaretlendirici nitelikte oldu.
AMERİKALI PARA HARCAMIYOR - ABD'de kişisel harcamalar Mayıs ayında 0.1 düzeyinde gerçekleşti. Ancak gelirler 0.4 artışla beklentileri aştı. Beklenti gelirlerin %0.3, harcamaların %0.1 artmasıydı. Fed'in de yakından takip ettiği kişisel tüketim harcamaları (PCE) aylık %0.1 düştü. Yıllık bazda ise %1.7'den %1.4'e geriledi. PCE'deki gerilemenin gelecek aylarda da sürmesi Fed yetkililerinin bu yıl bir faiz artışı daha yapma ihtimalini zayıflatıyor. ABD'li hanehalkı istihdam piyasasındaki iyileşme ve düşük borçlanma maliyetlerine rağmen ücretlerde artış olmadan harcamalarını artırmak konusunda isteksiz görünüyor. Yani ABD halkı gelirlerindeki artışa rağmen, para harcamıyor, işte bu yüzden büyüme hızı zayıf seyrediyor.
BİST’TE POZİTİF AYRIŞMA - Yabancı yatırımcıların tahvil talebi artarak devam ediyor. Geçen hafta 26 milyon dolarlık hisse senedi 177 milyon dolarlık tahvil satın aldılar. Özel sektör bonolarına ise 15 milyon dolar yatırdılar. Hisse stokları 48.3, tahvil stokları 31.3 milyar dolar oldu. özel sektör tahvillerinde ise 926 milyon dolarlık birikimleri var. Gelişmiş ülke borsalarındaki dalgalanma BİST’te olumsuz etki meydana getiriyor, ancak aynı derecede değil. Türkiye’nin hızlı büyüme potasında bulunması pozitif ayrışmayı beraberinde getiriyor. Petrol fiyatlarının düşük kalması, turizmdeki büyük toparlanma ve %5’lik büyüme hızı kredi notundaki artışı beraberinde getirecektir. Şu an için böyle bir beklenti yok, ama bu tablo devam ederse kısa süre sonra gündeme gelecek ve bizim yeni zirveler için çok önemli bir hikayemiz olacak. Teknik olarak endeks 97 bin 500 desteğinin üzerinde tutunduğu sürece önce 101 bin 500, ardından 102 bin 700 dirençlerini test edecek.
DOLARDAKİ KAYIPLAR ARTIYOR - Euro Bölgesi enflasyon rakamlarına göre haziran ayında tüketici fiyatları beklentilerin üstünde yüzde 1.1 artış gösterirken yıllık bazda enflasyon yüzde 1.4’ten yüzde 1.3 seviyesine geriledi. ABD tarafında ise Fed’in enflasyon göstergesi için takip ettiği kişisel tüketim verileri açıklandı. Mayıs ayında PCE beklentilere paralel olarak yüzde 0.1 artarken yıllık bazda yüzde 1.4 seviyesine geriledi. Nisan ayı rakamı ise yüzde 0.2’den yüzde 0.1 seviyesine revize edildi. ABD’de tüketim harcamalarının yavaşlaması ilk çeyrekte gördüğümüz bozulmanın kalıcı olabileceği endişelerini gündeme getiriyor. Kur tarafında ise hareketin 1.1420 sent seviyesinin üstünde dengeyi bulduğunu görüyoruz. Toparlanmanın devamında 1.1430-1.1450 seviyeleri direnç olarak takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise hareketin 1.14 seviyesinin altına sarkması halinde ise 1.1350 seviyesi ana destek konumunda. Şu anda paritede yön yukarıyı gösteriyor. Piyasada eylül ayına kadar 1.20 sentler konuşuluyor.
ALTIN DÜŞÜŞTE İSTİKRAR KAZANDI - Haftanın büyük bir kısmını 1250-1240 dolar aralığında geçiren altını etkileyen iki temel gelişme var.. Birincisi dolar kanadında ciddi bir değer kaybı yaşanıyor. Bu performansı ölçmek adına dolar endeksine baktığımızda hafta boyunda yüzde 1.7’nin üzerinde değer kaybettiğini görüyoruz.. Aslında bu gelişme karşısında altındaki yukarı atakların sertleşmesi lazım. Tam tersi oluyor. Zira altını yakından ilgilendiren güvenli limandan kaçış var. Bu güvenli liman 10 yıllık ABD hazine bonoları.. Yatırımcılar yoğun bir şekilde ABD tahvili satıyor. Faizler 2.14 düzeyinden 2.30’a tırmanmış durumda. İşte bu yüzden altının ons 1241 dolara kadar geriledi. Peki daha aşağısı var mı? Var görünüyor. ABD ekonomisine yönelik olumsuz beklentiler gücünü koruduğu sürece tahvilden kaçış devam edecek. Teknik olarak 1240 dolar desteği kırılırsa ons 1235, ardından 1225 dolar desteklerine çekilebilir. Kapalıçarşı’da 24 ayar külçenin gramı bu hafta 138 – 140 lira aralığında kalacak görünüyor.