El Cezire ve Avrupa’dan yayın yapan muhalif birkaç gazete hariç bütün Arap medyası Kaşıkçı vakasının ilk günlerinde “bir Suudi vatandaşının topraklarında kaybolmasından Türkiye sorumludur. Türkiye Kaşıkçı’yı bulmalıdır. Kaşıkçı kayıpsa veya öldürüldüyse bunun faili Türkiye’dir. Arap turistler Türkiye’ye gitmesin” gibi aleyhimizde şiddetli yayınlar yapıyorlardı. Akılları sıra Türkiye üzerinde baskı kurulmasını, Türkiye’nin hem Arap hem de Batı dünyasından tecrit edileceğini hesaplıyorlardı.

Şimdi süngüleri düştü. Ne doğru düzgün bir istihbarat operasyonu düzenleyebildiler ne de sonraki süreci yönetebildiler. İlk baştaki Türkiye’ye meydan okuyucu tavırları gitti, şimdi salya-sümük vaziyetteler. Bedevi aklıyla kadim bir devlete operasyon düzenlediklerini sandılar ama Allah ayaklarına dolaştırdı.

El Cezire’ye bilgi veren Türk yetkililer ise Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yapılan aramada cinayet şüphelerini doğrulayan kanıtlar bulunduğunu ifade etmişler. Suudi medyasına göre ise, Kaşıkıçı’nın öldürülmesi sürecinde Başkonsolosluk’ta bulunan görevliler Arabistan’a çağrılmış. Toparlayacak olursak Suudiler, Kaşıkçı operasyonunun izinsiz yapıldığı, maktulün yanlışlıkla öldürüldüğü ve faillerin cezalandırılacaklarını söyleyeceklermiş. Kral da bugün konuyla ilgili soruşturma açılması talimatı vermiş. Yani Kaşıkçı “yanlışlıkla” 15 parçaya bölünmüş!

Artçı sarsıntıların neler getireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.