Ahmet Arslan
Yüzyılın projesi: Siyer-i Nebî Külliyesi
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz'in konumunun sarsılmaya çalışıldığı bir süreçte, bu küresel projeyi püskürtecek, Peygamber aşkını kalplere ve zihinlere nakşedecek yüzyılın adımı Sivas'ta atılıyor.
Arifan Külliyesi'nin kurucusu, öncü kuşakların önünü açan Ömer Faruk Akkaya Hoca, bu büyük atılımın başında.
Anadolu coğrafyasının ortasında, tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çeken Sivas topraklarında,
Peygamber Efendimiz'in (sav) sevgisiyle, O'na yakışır şekilde, dünyada bir ilk eser inşa ediliyor: “Siyer-i Nebî Külliyesi".
Kadim İslâm kültürü çerçevesinde, yörenin tarihini, mimari kimliğini, kültür ve sanat birikimini dikkate alarak, Sivas'a yeni bir değer ve itibar kazandıracak, yüz dört bin metre kare alan üzerinde, yüz doksan bin metre kare kapalı alana sahip, bir dünya....
Siyer-i Nebi Külliyesi, Peygamber Efendimiz'i en özel şekilde anlatmayı amaçlıyor.
Elli bin metrekare alana sahip olan bu yapıyı, aynı anda on beş bin kişi ziyaret edebilecek ve hazırlanan TÜRKÇE, ARAPÇA ve İNGİLİZCE özel anlatımlarla, Peygamberimiz daha yakından tanıtılacak.
Binanın merkez noktasında, Asr-ı Saadet dönemine ait, Haremeyn bölgesinin 2200 m2 büyüklüğünde üç boyutlu minyatürü yer alacak ve Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'e ait hadiselerin geçtiği tüm mekânlar hayranlık uyandıran bu kabartma harita ile zihinlere nakşedilecektir.
SİYER-İ NEBİ KÜLLİYESİ: SİYER VE SİRET
SİYER İLE: HAYATININ TÜM SAFHALARI ANLATILIRKEN
SİRET İLE: AHLAKI ve ŞEMAİLİ TÜM ÖRNEKLER VE DETAYLAR İLE ANLATILACAK
“Konuşan akıllı bina" olarak tasarladığımız Siyer-i Nebî Külliyesi'nin her müze birimi, ayrı bir bilgi ve maneviyat hazinesi.
Kabartma haritalar ve dijital duvarlar ile imar edilen bu özel odalarda Rasulullah'ın (sav) hayatına ait her bir konu anlatılırken aynı zamanda peygamberimizin yüce ahlakından her bir konu, hayatından ve sahabe ile yaşadıklarından örnekler ile nesillerin gönüllerine nakşedilecek.
Külliye, esasta Peygamberimiz'i bütün detayları ile anlatırken aynı zamanda her bir kulesi ile 4 ayrı alanda da hizmet verecek.
1. KULE: Ulu'l-Azm peygamberlerin hayatları kabartma ve dijital sesli sunumlar ile…
2. KULE: Dört halifenin hayatı ve dönemleri.
3. KULE: Ağırlık olarak Selçuklu ve Osmanlı dönemleri olmak üzere Emeviler-Abbasiler ve Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa'ya kadar İslam tarihinin sesli ve görsel anlatımı.
4. KULE: 100.000 kitaptan ve dijital kolleksiyon oluşan siyer ağırlıklı kütüphane, siyer-i nebi külliyesi ulema heyeti ve siyer araştırma merkezi.
SİYER-İ NEBÎ KÜLLİYESİNDE
Peygamberimiz'in doğumundan vefatına kadar, O'na ait bütün detaylar anlatılacak.
Yaşadığı ev, eşyaları, bulunduğu mekânlar, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve daha fazlası, her bir konu için ayrı büyüklükteki müze birimlerinde üç boyutlu çalışmalar yapılacak ve amfili odalardaki film gösterilerinde zihinlere nakşedilecek.
Yüz beş bin metre kare alanda bulunan diğer birimler şunlardır:
-Klasik üslupta tasarlanan, üç bin kişilik cami
-Vakıf ve yönetim binaları
-Üç bin kişilik konferans salonu
-Sergi salonu
-Kültür merkezi
Peygamberimiz'e olan derin vefa borcumuzu ödemek için bir vesile olmak için gerçekleştirilen bu muhteşem eser, günümüz insanına, gelecek nesillere ve bütün İslâm âlemine bir hediyedir.
Gelecek nesillere, geçmişlerinin kimliklerine delalet eden, eskimeyen yüce bir yadigâr olacaktır.
Allahu Teâla ülkemize ve ümmete hayırlı eylesin. Yüzyılın en büyük, en kalıcı ve en köklü projesine soyunan Ömer Faruk Akkaya Hoca'yı yürekten tebrik ediyorum. Ve bu projeyi yürüten Ömer Faruk Hoca'ya, bu projeye destek veren Sivas'ın ve ülkemizin vefakâr işadamlarına dualarımızı eksik etmeyelim, diyorum.
Sonraki yazıda bu meselenin başka bir boyutunu mercek altına alacağımı hatırlatarak yazıya son noktayı koyuyorum.