Can Adalı
İKİ GÜZEL ADAM İKİ GÜZEL KELAM..
Önce kelam ile başlayalım..
Geçen yazıya, ‘Sondan bir önceki yazı’ başlığını koyup, ‘eyvallah’ demeye hazırlanmış idik..
‘Hatırı büyük dostlar’ aradı..
Bu işin bu kadar kolay olmadığını, olamayacağını söylediler..
Tarihe malolmuş her güzel işin, zorlukla kaim olduğunu..
Maddi destek olmasa bile, manevi mesuliyet icabı devam etmemiz gerektiğini..
Masraflar cebimizden çıksa bile, böyle bir kararın tek başına alınamayacağını anlattılar..
‘’Dayan dayandığın yere kadar.. Sonrasını biz ödeyelim.. Yeter ki sesimiz kısılmasın’’ kelamına bigâne kalamadık..
‘Eyvallah’ dedik..
Ama ‘devam’ için..
Hayırlısı bakalım..
**
GÜZEL ADAM BİROL..
Birol Uzunmehmetoğlu..
Ankara Kitaplığı Başkanı..
Beyefendi..
Nezaketli bir kardeşimiz..
Hilm ve edebi ile malum..
Yıllar önce tanıştığımız ilk günden bugüne çizgisi aynı..
Bir e-mail aldım iki hafta kadar önce..
Ankara Kitaplığı’nın 18 Haziran günü piknik duyurusuna dair..
‘Yılların merhabası’na ve dayanarak;
18 Haziran’ın Ramazan ayına denk geldiğini..
İnsanların bireysel olarak oruç tutup tutmamaları ile ilgilenmediğimi ama tüzel kişiliklerin, inanç temelli bir iklimde topluma açık bu tür bir etkinliği düzenlerken biraz daha hassas olmaları gerektiğini düşündüğümü..
Ankara Kitaplığı gibi entellektüel bir derneğin geleneksel pikniğini, 18 Haziran yerine Ramazan Bayramı sonrası bir zamana ertelemesinin çok zor olmamakla birlikte, gönül köprüleri kurma bakımından faydalı olacağını düşündüğümü..
Tarihimizde ve geleneğimizde; oruç tutmayanların hem oruca, hem Ramazan ayına ve hem de oruç tutanlara saygı babından birçok alışkanlıklarını Ramazan ayı boyunca ya erteledikleri ya da gerçekleştirmediklerine, kendisinin de bir tarihçi olarak vakıf olduğunu..
18 Haziran tarihindeki pikniği, Ramazan ayı sonrasına ertelemelerini, bir kardeşin olarak istirham ettim..
Hakikaten Güzel Adam Birol..
‘’Kanada dışındayım.. Bu gece dönüyorum ama durumu yönetim kuruluna ilettim’’ diyerek hemen cevap verdi..
Döner dönmez de..
Öğrendik ki..
Ankara Kitaplığı’nın geleneksel pikniği 1 Temmuz 2017 gününe alınmış..
Teşekkürler Birol..
Teşekkürler Güzel Adam..
**
AK DERECİ
Adamın AK’lığı adında zaten..
Alp Kenan Dereci..
Bugün bahsedeceğim bir diğer Güzel Adam..
Bizi takip edenler okumuştur haberi mutlaka..
Sen kalk Kanada’dan..
İşini gücünü bırak..
Sırf Reis geliyor diye..
Sırf Cumhurbaşkanımız orada yalnız kalmasın diye..
Sırf dava uğruna Washington’a git..
Davayı sahipsiz sanan..
Meydanı boş bulan İT'lere yiğitçe karşı koydu Kanada'nın Gazi Alp'i..
Kanını döktü davası için..
15 Haziran’da Türkiye’de olamadığı için kendini nasıl yediğine şahidim AK Dereci’nin..
‘Keşke ben de orada olsaydım. Keşke ben de canımı, kanımı verebilseydim’ diye az hayıflanmadı..
Niyeti halis olunca insanın..
Allah, davası uğruna binlerce kilometre ötede de ‘Gazi’lik verir adama..
Türk töresinde ‘bey’ olmanın şartı, Alp’in obası için bir yiğitlik yapması değil midir?..
Alp Kenan..
AK Dereci..
Kanını döktü davası uğruna..
17 dikiş attılar yarasına..
Bir şeref levhası gibi taşıyacak izlerini bir ömür..
Bu saatten sonra..
Kanada Obası’nın Beyi’dir AK Dereci..
Alp’liğin de, AK Beyliğin de kutlu olsun güzel adam..