Can Adalı
Kanada Diyanet Vakfı’na ne oldu?
Yıl 2015 idi..
Kanada Diyanet Vakfı’nın kuruluşu için yapılan toplantıya iştirak ettiğimizde büyük hayallerimiz vardı.
Mississauga’da Explorer Drive’da bina kiralandığında yaşamıştım ilk hayal kırıklığımı..
Zira bizim hep dillendirdiğimiz ve olmasını hayal ettiğimiz Kanada Diyanet Vakfı binası;
- İçinde hem namaz kılacağımız mescidin olduğu,
- hem çocuklarımız ve hanımlar için spor ve aktivite salonlarının olduğu,
- Türk kahvesinin pişirildiği,
- Türk yemeklerinin yapıldığı,
- diğer Müslüman toplumlarla kaynaşmamızı da sağlayacak hertürlü kaynağın olduğu
daha sayabileceğimiz birçok sosyal ve dini ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz bir merkezdi..
Bahsettiğim binayı; (kendi ifadesi ile) ‘’eline devletin hazineleri verilerek Kanada’ya yollanan’’ yöneticinin, kendisine makam ofisi olarak tuttuğunu çok sonraları öğrendik.
Mütevelli heyetinin seçiminden tutun, vakıf yönetim kurulunun seçilmesine kadar yaşanan birçok olumsuzluğu da sineye çektik.
Aslına bakarsanız, bunlar pek önemli değildi.
Çünkü bu işlere takılıp kalmaktansa, Kanada Müslüman Türk toplumunun ihtiyaçlarının giderilmesi acildi ve biz bu olumsuzluklara bile razı olmuştuk.
Bir bakıma, ‘ölümü gösterip sıtmaya razı olma’ durumu yani..
Bir yıl sonra, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain kalkışmasını, sinema filmi izler gibi seyreden vakıf yöneticilerini; RIS’te FETÖ’ye karşı yapmadıkları etkinlikler ve aslında neler yapabilecekleri konusunda bu sütunlardan uyardım.
Toronto Başkonsolosu Erdeniz Şen, 15 Temmuz darbe girişimin ardından, Toronto ve çevre şehirlerdeki cami ve mescidleri gezerek, Cuma namazı öncesi, ‘’FETÖ’cülere kanmayın’’ diye çırpındı.
Ammaaaa..
Kanada Diyanet Vakfı’nda ve başındaki muhteremde yine bir ‘’tık’’ görmedik..
Yeri gelmişken, dünyanın neresinde olursa olsun, Müslümanlara ait büyük organizasyonlarda hâlâ FETÖ’nün Türkiye’ye ve İslam Alemi’ne yaşattıklarını anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.
Yukarıya linkini koyduğum yazıdan sonra, Kanada Diyanet Vakfı’nın en azından 1 yıl sonraki RIS 2017’de mutlaka birşeyler yapacağına inanıyordum..
Yine olmadı..
RIS, Reviving Islamic Spirit..
İslam Ruhunun Dirilişi ya da bir başka deyişle İslam’ın İhyası Konferansı..
Kanada’nın en büyük, Kuzey Amerika’nın da ikinci büyük İslami organizasyonu..
Kanada’da her yıl, bu türden irili-ufaklı onlarca etkinlik düzenleniyor.
Hiçbirinde görmedik Kanada Diyanet Vakfı’nı..
O günlerde yine bu satırlara yansıttığım görüşlerimde, artık hayallerimi rafa kaldırmıştım.
Sonraki yıl ve günlerde, bugün itibariyle bu satırlara yansıtmayacağım ama ‘’birileri’’ ileri giderse de yazmaktan çekinmeyeceğim olaylar yaşandı.
‘’Eline devletin hazineleri verilerek’’ Kanada’ya gönderilen muhterem, her fani gibi sınırlı zamanını tamamlayıp döndü Türkiye’ye..
O sıralar öğrendik ki, Kanada Diyanet Vakfı’nın Mississauga’da Explorer Drive’da kiraladığı bina da kapanmış..
Geride ne bir adres ne bir iletişim bilgisi..
Bilene, bilme ihtimali olana sorduk..
Ne bilen ne duyan..
Kanada Diyanet Vakfı buhar oldu adeta..
Hatta, ''onların bir adresleri var mıydı?'' diye soran bile oldu.
‘Sanal dünyada vardır belki’ diyenlerinizi duyar gibiyim.
Bir websiteleri bile yok.
Elinde devletin hazineleri olan muhterem, Facebook’ta sayfa açmakla yetinmiş.. Onu da kendisi açtıysa tabii..
Sonrasında öğrendiklerimizi ise, (bugün itibariyle ve) aşağıdaki şartların yerine getirilmesi şartıyla yazmıyorum..
Buradan ilgililerine çağrıda bulunuyorum:
- Kanada Diyanet Vakfı’nın mevcut yönetim kurulu ve mütevelli heyetinin tamamı derhal istifa edip vakıftan ayrılmalıdır.
- Vakıf derhal olağanüstü genel kurula götürülmelidir.
- Vakfı, olması gereken yarınlara taşıyacak ehil insanlardan oluşan bir mütevelli heyeti ve o heyetin içinden de yönetim kurulu seçilmelidir.
- Vakfın kurulduğu günden, olağanüstü genel kurul tarihine kadar olan tüm hesapları, harcamaları, ödemeleri, alınan kararları, bu kararların Türk ve Kanada hukukuna uygunluğu en ince detaylarına kadar bir raporla kayıt altına alınmalıdır.
- Kanada Diyanet Vakfı’nın veya vakfı yönetenlerin, Toronto’da bulunan bir Türk lokantasına yaptığı çok sayıdaki ödemeler başta olmak üzere; hangi şirkete, hangi kuruluşa, hangi mescide, hangi topluluğa ve hangi kalemlere ne kadar para harcadıklarının da, olağanüstü genel kurulda satır satır, kuruş kuruş, cent cent hesabı sorulmalı ve hesaplar aklanmıyorsa, ilgililerinden tahsili yoluna gidilmelidir.
Kanada Diyanet Vakfı, kurulduğu günden bu yana yönetenlerce sergilenen acziyet ve beceriksizlikler yüzünden şaibe altındadır.
Yukarıda saydığımız hususların, Türk hukuku veya bürokrasisi açısından incelenmesi için Türkiye Diyanet Vakfı Genel Merkezi başta olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı veya Dışişleri Bakanlığı müfettişlerini göreve davet ediyorum.
Kanada Diyanet Vakfı’nın, Kanada kanunlarına göre kurulmuş müstakil bir vakıf olduğu düşünülerek, yukarıda sıraladığımız inceleme ve teftişlerin mümkün olamayacağı gibi bir karara varılması halinde; vakıf hesaplarının aklanması için Kanada makamlarına gerekli başvuru yapılmalı veya yapılması sağlanmalıdır.
Kanada Diyanet Vakfı’nın mevcut durumu, Kanada Türk toplumunun şu anki ana meselelerinden biridir.
Kanada Diyanet Vakfı, ne Kanada’da yaşayan mukim, ne de Türkiye’den mahdut sürelerle gelen yöneticilerin çiftliği değildir.
Vakıf şuurundan anlamayan, vakıf ruhuna vâkıf olmayan hiç kimsenin; Türk-İslam Milleti’nin en güzide kuruluşlarından olan Diyanet Vakfı’nın imajını zedelemeye ve kirletmeye hakkı yoktur.
Kanada Diyanet Vakfı, hiç kimsenin ‘al gülüm-ver gülüm’ tezgâhı kurabileceği, ‘nasılsa kimse hesap soramaz’ diye istediğini yapacağı, devletin ve milletin parasını har vurup harman savuracağı bir yer değildir.
Kanada Diyanet Vakfı ile ilgili yazmaya, yazdıklarımızla ilgili gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.