Son ana kadar, ‘’vazgeçilir, inşallah gerçekleşmez’’ diye kendi kendime temennilerde bulunuyordum.

DEM heyetinin İmralı görüşmesinin ardından yapılan açıklama ile, bu minvaldeki tüm temennilerim berhava oldu.

İmralı’daki teröristbaşı, oraya tıkıldığı günden beri belki de en mutlu günlerini yaşıyor!

Niye yaşamasın ki?!

Katlettiği onbinlerce masum vatandaşının koskoca devleti ile anlaşmanın eşiğine gelmiş!

Bıraksalar İmralı’da parti bile düzenler!

***
TBMM, en yalın ve yakın ifadesi ile milli iradenin tecelligahı..

Ancak TBMM’nin temsil ettiği daha birçok milli değer var.

Bir milleti devlet yapan en önemli kurumlardan biridir meclis.

Buraya kadar olanların ardından, İmralı’daki teröristbaşının bir de TBMM’de konuşturulmasının; FETÖ’cü darbecilerin 15 Temmuz’da TBMM’yi bombalamasından hiçbir farkı yok bence..

Yıllarca;

-Eli kanlı katil,

-Bebek katili,

-Teröristbaşı,

-Askerimizin, polisimizin, öğretmenlerimizin katili

dediğimiz, dünya terör tarihinin en azılı ve acımasız örneklerinden birinin başı olan şahısla geldiğimiz noktaya bakın!

İmralı’daki teröristbaşının yolladığı mesajdaki şu ifadeye bakın:

‘’Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.’’

Bu ne demek biliyor musunuz?

‘’Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve MHP Lideri ile aynı pozisyondayım. Onların muhatabı benim!’’

Devlette mutekabiliyet (muhatapların denkliği, eşitlik) esastır deriz ya hep.. Alın size mütekabiliyet!..

Yanlış yapıyorsunuz!

Bir yanlışı, devletin yapması onu doğru kılmaz.

Aksine, nesillere sirayet edecek sıkıntıların da kaynağı olur.

Bi sıkımlık canı kalmış PKK ve yan kolları can çekişirken, bu canilere hayat öpücüğü veriyorsunuz!

En büyük menbaı olan Suriye’de kaçacak delik arayan, ağababalarının bile yalnız bıraktığı, son darbe ile tarihin sayfalarına gömülecek haldeki PKK itlerine, bu cansuyunu vermenin manası ne?

Bunca yıl, bu itlerle kelle koltukta mücadele vermiş ve halen de vermekte olanlara; vatan uğruna canından geçenlere; uzuvlarını kaybedip gazi olanlara, vergileri ile bu mücadeleye destek veren insanımıza yanlış yapıyorsunuz!

***

Suriye’deki rejimin devrilmesinden sonra, yeni yönetimin uzattığı ‘’kardeşlik eline’’ bu canilerin verdiği cevap, yeteri kadar DEM’lenmedi mi?

Yoksa İran, Rusya ve ABD’nin; biranda Suriye’den elini eteğini çekip gitmesi, bu pazarlığın eseri miydi?

Terörün, dünyada bu kadar yüksek perdeden ödüllendirildiği bir başka örnek daha var mı, bilmiyorum!

***

Yıllar önce Kanal A Televizyonu’ndaki programımda, rahmetli Hasan Celal Güzel’i konuk etmiştim.

Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır..

Ecevit’in, hükümet kurmak için MHP’ye ihtiyaç duyduğu günlerdi.

Rahşan Ecevit de, MHP ve ülkücü camiayı aşağılayan açıklamalar yapmıştı.

Rahmetli Güzel’e bu gelişmeleri sormuş ve yorumlarını istemiştim.

Hasan Celal Güzel, o güzel üslubuyla meseleyi tek cümlede özetleyivermişti:

‘’MHP, devletin bahçesinden çıkmalıdır!’’

Başka söze ne hacet?

Yanlış yapıyorsunuz!

Gelin şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın!

Ruhları muazzeb olmasın!