POLİTİKA
SP Genel Başkanı Karamollaoğlu: Hiçbir zaman FETÖ'ye güvenemedim
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, 'Hiçbir zaman ben bu gruba (FETÖ) güvenemedim. Biz geçmişte Türkiye'deki her Müslümanı kucakladık ve dünyaya ilan ettik ama bu adamlarla bir kere kucaklaşamadık.' dedi.
Saadet Partisi'nin 6. Olağan Kongresi'nde genel başkan seçillen Temel Karamollaoğlu, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Karamollaoğlu, batının Türkiye için sanal bir mehdi yaratma usulüne gittiğini, bunu da Fetullah Gülen ile yaptığını ifade etti.
Hiçbir zaman FETÖ'ye güvenmediğini belirten Karamollaoğlu, "Ben kendi inancımdan ve kendimden eminim, nasıl bir inanca sahibim, ben Müslümanım. Bu inancın nasıl yaşanacağından da eminim. Bir yerlere gelmek, bir takım menfaatleri temin edebilmek için ben inancımın temel prensiplerini rafa kaldıramam. Bir de bu inancı taşıdığım için benimle siyaseten aynı görüşte olmasa bile veya meşrep farklılığı olsa bile bütün Müslümanları kucaklamak isterim. Biz geçmişte Türkiye'deki her Müslümanı kucakladık ve dünyaya ilan ettik ama bu adamlarla bir kere kucaklaşamadık. Bunlar bize karşı öyle bir tavır koydularki." diye konuştu.
"KÜFRE GİRER''
Karamollaoğlu, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in, "Cebrail bir parti kursa, ben ona diyeceğim ki, bir parti kurdun ama müsaadenle ben seni desteklemeyeceğim." sözlerini eleştirerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Cebrail peygamberlere gelir, onun getirdiği Cenabı Hakk'ın emrinden başka bir şey olmaz, Cebrail keyfi gelmez ki bir adam bunu söylerse küfre girer. Hiçbir zaman barışamadık ama bunlar maalesef son zamanlarda, devletin tabi 40 yıllık bir çalışma ama son zamanlarda hızlandı, sinir uçlarına kadar nüfuz etmişler. Buralara nüfuz ederlerken de hak, hukuk, adalet tanımamışlar, insanlığa önem vermemişler. Bana bağlı mısın değil misin tek madde bu."
Karamollaoğlu, örgütün 15 Temmuz'da paniğe kapılarak darbe teşebbüsünü öne almasını "Allah'ın bir lütfu" olarak niteledi.
"BAŞKANLIKLA BÖLÜNMENİN NE ALAKASI VAR?''
Başkanlık sistemini benimsediklerini ifade eden Karamollaoğlu, bu konunun bölünme ile alakası olmadığını savundu.
Karamollaoğlu, "Biz 1969'daki bağımsızlar hareketinden itibaren ilk başlangıçta başkanlık sistemini benimsemiştik. Bizim başkanlık sistemi ile prensipte bir itirazımız yok ancak nasıl bir başkanlık sistemi onu görmek isteriz." dedi.
"MADIMAK'TA ÜST AKIL VARDI''
Partisinin 6. Olağan Kongresi'nde kullandığı, "Şunu herkes bilsin ki Madımak da bizim acımızdır, Başbağlar da bizim acımızdır, Roboski de bizim acımızdır." sözlerine ilişkin de Karamollaoğlu, bilinmeyen bir el tarafından Alevi-Sünni çatışması yaşatılmak istendiğinin ancak bu planın bozulduğunu söyledi.
Karamollaoğlu, Sivas hadiselerinin kendiliğinden olmadığını belirterek, arka planının ortaya çıkarılamadığını öne sürerek, "Sivas hadislerinde elbette hayatını kaybedenlerin duydukları acıyı biz belki duymayabiliriz ama en çok belki onlardan daha fazla biz hissettik o acıyı." diye konuştu.
"Ben büyük çaplı hadiselerde, dış parmak olmadan hadiselerin kendiliğinden gelişebileceğine ihtimal vermiyorum." ifadesini kullanan Karamollaoğlu, "Roboski gibi yerlerde de bu tesadüfen olacak işler değil. Zaten Başbağlar'da bir plan dahilinde insanları camiye toplayıp katledeceksiniz, bu vahşeti kimseye anlatmak mümkün değil."değerlendirmesinde bulundu.
Temel Karamollaoğlu, Türkiye'de, son zamanlarda meydana gelen, Türkiye'yi karıştıran hadiselerin hiçbirisinin tesadüfen olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu hadiseleri, görünenin arkasında planlayan, organize eden, destekleyen, silahlandıran ayrı bir akıl var. Son zamanlarda bir üst akıldan bahsediliyor. Bize Milli Görüşçülere göre üst akılı sorduğunuz zaman bunun cevabı hazırdır. Ortadoğu'yu yeniden planlamaya çalışan siyonizmdir.
İsrail'i siyonizm nasıl belirli bir plan dahilinde kurdu, nasıl bir belli plan dahilinde İsrail büyütmek istiyorsa bu hadiseleri de işte o işi kolaylaştırmak, onun yolunu açmak için onlar tertip ediyorlar."
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, terör konusunda da konunun kontrolü zor bir noktaya geldiğini iddia ederek, barışın sadece silahla sağlanamayacağını, gönüllerin de kazanılması gerektiğini sözlerine ekledi.