Suudi Arabistan, 66 yıl önce Mısır’ın himayesine bırakılan Kızıldeniz’deki 2 adayı geri aldı.

Adaların el değiştirmesi İsrail ve Mısır’da geniş yankı uyandırdı.

Mısır öyle karıştı ki, Mübarek’i deviren, Mursi’ye darbe yapan 6 Nisan Hareketi ile Temerrüdçüler sokaklara indi, Sisi’nin kellesini istedi.

“Toprak namustur” diye gösteriler düzenleyen Mısırlılar, Sisi’yi istifaya çağırdı. Mısır’ın dört bir yanında tıpkı Arap Baharı başlangıcında olduğu gibi devrim manzaraları ortaya çıktı.

Sokaktaki kalabalığı yönlendiren iki önemli grup var.

Biri 6 Nisan hareketi diğeri ise Temerrüd grubu.

Bunlar, Arap Baharı sürecinde 2011’de 30 yıllık Hüsnü Mübarek dönemini sonlandıran devrimin baş aktörleriydi.

Tahrir ruhu denilince akla onlar geliyordu. Her ne kadar o gösterilerde Müslüman Kardeşler akılda kalsa da ön planda olanlar 6 Nisan Hareketi ile Temerrüd üyeleriydi.

2011’de Mübarek’i deviren o iki grup, 2013’te Mursi’ye darbe yapanlardı aynı zamanda. 2,5 yıl sonra bu kez darbe için Tahrir’e indiler. 

6 Nisan ve Temerrüd hareketinin başlattığı Haziran 2013’teki İhvan iktidarı karşıtı eylemler, darbeyle sonuçlandı.

Darbe sonrası askeri yönetim döneminin ardından darbeci Genelkurmay Başkanı Sisi, Cumhurbaşkanı seçilince, 6 Nisan ile Temerrüd hareketi sanık sandalyesine oturtuldu, darbe yönetimi, İhvan liderlerini darağacına yollarken, o iki grubu da tasfiye etmeye çalıştı.

Mısır’ın ekonomisi bugün Hüsnü Mübarek döneminden de Mursi döneminden de beter halde. Sisi, Mısır’ın milli kanal projesini Batı ülkelerine peşkeş çekti. Ülkenin doğalgaz kaynaklarını ucuzdan İsrail’e sattı.

Mısır’da fırından ekmek alabilmek için karne gerekiyor yani ekmek bile karneyle dağıtılıyor.

Ekonomi ile birlikte Adalet mekanizması da çökmüş durumda, 2 yaşındaki bir çocuk cinayet suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılıyor.

Böyle bir durumda Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz, Mısır ziyaretinde, 66 yıl önce Mısır’ın himayesine bırakılan Kızıldeniz’deki 2 adayı geri alınca, tüm şimşekler Sisi’ye yönlendirilmiş durumda.

Halk toprak satan lider istemiyoruz diyerek Sisi’nin istifası için sokaklara dökülürken, Mısır’da devlet denince akla gelen ordunun da Sisi’ye artık güven duymadığı belirtiliyor.

Ordunun özellikle de askeri istihbaratın Hamas dahil bir çok konuda Sisi’yi hesaba katmadan hareket ettiği biliniyor. 

Suudi Arabistan Kral Selman’ın geri aldığı 2 adanın İsrail için de önemi büyük. Çünkü o iki ada, İsrail’in Kızıldeniz’e açılan kapısı olan Eilat limanının önünde uzanıyor. 

Şimdi İsrail’in Mısır’la yaptığı 1979’daki Camp David anlaşması, o iki adanın statüsünün değişmesi nedeniyle tehlikeye girdi. İsrail, Suudi Arabistan’dan yazılı garanti alındığını söylese de Kral Selman ada hamlesiyle İsrail-Mısır ittifakında stratejik önemi olan bir noktada söz sahibi olmuş durumda.