İlk açıklama Bedrettin’in İsrail savaş uçaklarının Şam yakınlarındaki Hizbullah karargahına yönelik hava saldırısında öldürüldüğü yönündeydi.
Bu açıklama hemen yalanlandı, Hizbullah peş peşe yaptığı duyurularla, Suriye’deki militanlarının komutanı olan Mustafa Bedrettin’in Suriyeli muhalifler tarafından öldürüldüğünü beyan etti.

HİZBULLAH’TAN TELKİN “İSRAİL’İN ADINI ANMAYIN”

Fransız Le Figaro gazetesinin Ortadoğu muhabiri Georges Malbrunot, gazetesinde yayınladığı haberinde, Mustafa Bedrettin’in ölümüyle ilgili kuşku dolu ifadeler kullandı.
Fransız gazeteci, Hizbullah’ın üst düzey yetkilerinin Batılı gazetecilere, “Bedrettin’in ölümünden İsrail’i sorumlu tutmayın” diye telkinde bulunduğunu söyledi.
Mustafa Bedrettin Hizbullah’ın önemli isimlerinden biriydi. 

Şubat 2005 yılında eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri, Beyrut’ta bombalı bir saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Bedrettin işte o suikastın bir numaralı faili olarak gösteriliyordu.
BM komisyonuna rağmen Hariri suikastı 11 yıldır hala aydınlatılamadı. Ortadoğu’daki taşları yerinden oynatan o suikastın ardından her yerde aranan Mustafa Bedrettin, yıllardır farklı kimliklerle Hizbullah-İran ve Esed koruması altındaydı.

FARKLI KİMLİKLERLE YAŞIYORDU

Komisyon tutanaklarında Hariri suikastından bir gün önce Mustafa Bedrettin’in telefon konuşmalarına rastlanmıştı. O konuşmaların birinde kimliği açıklanmayan bir kadınla görüşen Bedrettin, “şuan nerede olduğumu bilmek bile istemezsin” diyordu.
Suikast sonrası yıllarca kaçak hayatı yaşayan Bedrettin, Abdulmecit Rabuş, Safil Bedir, Sami İsa gibi farklı kimliklerle saklanıyordu.

Mustafa Bedreddin iyi bir tahsile sahipti. Lübnan'daki ABD Üniversitesi'nde okumuştu. Kendi ismine kayıtlı mücevher dükkanları vardı. Üst düzey bir Hizbullah yöneticisiydi. Kuveyt'te intihar eylemlerini teşvik etmek ve bu eylemleri planlamak suçlarından hapis yatmıştı. Uzmanlık alanı ise canlı bomba saldırılarıydı.

BEDRETTİN, REJİM’DEN BIKMIŞTI

Zamanla Hizbullah’ın üst kademe kadrosuna yükselen Bedrettin son yıllarda Suriye’de rejimin safında muhaliflere yönelik katliamları yönetiyor ve Suriye’deki Hizbullah militanlarını komuta ediyordu.

Birkaç aydır Suriye’de İran Devrim Muhafızlarıyla Hizbullah militanları ağır kayıplar vermeye başladı. Bedrettin bu durumdan rahatsızlık duyuyor ve artık Suriye’de Esed’in yanında savaşmanın gereksizliğinden yakınıyordu.

Mustafa Bedrettin’in şikayetlerinin ardı arkası gelmedi ve sonrasında da geçen Perşembe günü öldürüldü.

Bedrettin’in ölümünde İsrail ve muhaliflerin adı geçti. Ancak iki tarafın da bu saldırıyla ilişkilerinin olmadığı iddia edildi.

Mustafa Bedrettin’in Hizbullah ve rejim tarafından ortadan kaldırıldığı belirtiliyor.
Refik Hariri’nin kendi gibi Lübnan’da başbakanlık yapmış olan oğlu Saad Hariri, babasına yönelik saldırıdan Hizbullah ve Esed rejimini sorumlu tutmuştu. Hatta Saad Hariri’nin bu ısrarının devam etmesi 2010 yılında Lübnan’da hükümet krizine yol açmış, Hariri hükümeti Hizbullah’ın kabineden çekilmesiyle düşürülmüştü.

HARİRİ SUİKASTIYLA İLGİLİ KİM VARSA ORTADAN KALDIRILDI

Hariri suikastıyla adı geçen en son isim Mustafa Bedrettin’di, şu an yaşamıyor. Ondan önce yine Hariri suikastıyla ilgili önemli bilgilere sahip 5 isim daha rejim ve Hizbullah tarafından ortadan kaldırılmıştı.

O isimlerin ilki Asıf Şevket’ti, Beşar Esed'in eniştesi. Rejimin kara kutularından biriydi, ordunun bir bölümü ile Savunma Bakanlığı ona bağlıydı. 18 Temmuz 2012'de Şam'daki bir bombalı saldırıda hayatını kaybetti. 

İkinci sırada Jameh Jameh var, o da istihbaratın başındaki adamdı ama 2013'de Deyruzzor kentinde öldürüldü.

Üçüncü sıradaki isim Gazi Kanan, eski İçişleri Bakanıydı, güvenlik teşkilatı ona bağlıydı, garip bir şekilde ortadan kayboldu, sonra intihar ettiği öne sürüldü.

Dördüncü sırada Rustum Gazali var, Ulusal İsthbarat Biriminin Başkanıydı, yani iç istihbaratın tepesindeki adamdı, 24 Nisan 2015'te bir başka istihbaratçıyla kavga etti sonra dövülerek öldürüldü.

Ve beşinci isim, Ali Memlük. Baas Partisiyle Ulusal Güvenlik Biriminin Başkanıydı, rejimin yalanmasına rağmen onun da uzun süredir ortalarda görünmediği ve başına bir şeyler geldiği konuşuluyor.

Yani ortada şöyle bir gerçek var. 2005 yılındaki Hariri suikastının failleri ve tanıkları, bir bir ortadan kaldırılıyor. Bunun son örneği Mustafa Bedrettin oldu.