POLİTİKA
İran ABD'den tazminat talep edecek
İran meclisi, ABD'nin 1953'ten bugüne kadar İran halkı ve devletine verdiği 'maddi ve manevi' zararların karşılanması için Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümetinin hukuki yollara başvurmasını zorunlu kılan tasarıyı onayladı.
İran devlet televizyonunun haberine göre, hükümetin, tasarıda sıralanan 10 başlıkta oynadığı rollerden dolayı ABD'den tazminat talep etmesi zorunlu hale geldi.
'ABD TAZMİN ETMELİ'
Söz konusu başlıkların ilkinde 19 Ağustos 1953'te İran'da demokratik seçimle iktidara gelen Başbakan Muhammed Musaddık'ın devrildiği darbeye atıf yapılarak, yaşanan can ve mal kayıplarından Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) sorumlu tutulması nedeniyle, zararın ABD'den tazmin edilmesi gerektiği vurgulandı.
Tasarıda İran-Irak savaşında ABD'nin, devrik lider Saddam Hüseyin'e destek verdiği belirtilerek, bu dönemde hayatını kaybedenler ya da zarar görenlerin mirasçılarına ödenmek üzere ABD'den tazminat alınması için hukuki girişimlerde bulunulması zorunlu kılındı.
Tasarıdaki maddelerde bu savaşta 223 bin İran vatandaşının hayatını kaybettiği, 600 bin İranlının da yaralandığı veya sakat kaldığı belirtildi.
RAPOR SUNULACAK
Söz konusu tasarıda, Dışişleri Bakanlığı'nın her altı ayda bir Meclis Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu ile Hukuk ve Yargı Komisyonu'na konuyla ilgili rapor sunması gerektiği de belirtildi.
ABD'de New York Federal Mahkemesi mart ayında 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine ödenmek üzere Tahran yönetimini toplam 10,5 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum etmişti.
ABD Yüksek Mahkemesi de 20 Nisan'da arkasında İran'ın olduğu iddia edilen çeşitli 'terör' saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine ödenmesi için İran'ın ABD'deki yaklaşık 2 milyar dolar değerindeki mal varlığına el koyma kararı almıştı.
RUHANİ PEŞİNİ BIRAKMADI
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise geçen hafta Kerman kentinde halka yaptığı konuşmada, konuya, "İran halkına ait olan bu paranın Amerikanın boğazından rahatça geçmesine izin vermeyeceğiz." diyerek tepki göstermiş ve meseleyi yakın gelecekte uluslararası mahkemeye taşıyacaklarını açıklamıştı.