İngiliz The Economist dergisinin geçen yılki makalesinden iki darbeci için “İslamiyet içeriden değiştirilebilir bunu da Gülen ile Sisi yapabilir” deniliyordu.

15 Temmuz 2016’da FETÖ kanlı bir darbe girişimine yeltendi.

Üç yıl önce ruh ikizi Sisi ise 3 Temmuz 2013’te Mısır’da kanlı darbeyi sonuçlandırdı.

Bunların ikisi de darbeci, ikisi de katil, ikisi de Müslüman insanları katletti.

SİSİ'NİN BALTACI ÇETELERİNDEN KATLİAM

Şimdi 3 Temmuz 2013 sürecini hatırlayalım.

O günlerde ben de Kahire’deydim. Bugün Türkiye’deki demokrasi nöbetleri o günlerde Mısır’ın başkenti Kahire’de, başta Rabia Meydanı olmak üzere Nahda ve Ramses meydanlarıyla, İskenderiye gibi diğer büyük şehirlerde 24 saat devam ediyordu.

Müslüman Kardeşler üyesi olsun olmasın, on binlerce kişi, Ramazan ayında, iftar saatinde meydanlarda toplanıyor, sabah ezanına kadar, darbeye direniyordu.

Ta ki 14 Ağustos’taki Rabia katliamına kadar. Sisi’nin baltacı çeteleri, o gün Rabia meydanını bastı, binlerce Müslümanı katletti, direnişin sembolü olan meydanı da yerle bir etti.

FETÖ TEMSİLCİSİ: ERDOĞAN DİKTATÖR

O süreçte FETÖ’nün Mısır’daki yapılanması dikkat çekiciydi. Bunların orada Cumali Önal adlı bir temsilcileri vardı, darbe günlerinde Türkiye, Mısır’daki darbe mağdurlarıyla ortak hareket ederken, FETÖ temsilcisi Cumali Önal, bir Arap gazetesine verdiği röportajda Recep Tayyip Erdoğan için “diktatör” ifadesini kullanıyordu.

FETÖ’nun Mısır’daki temsilcileri için o tarihte Gezi kalkışmasını bertaraf eden ve Mısır darbesine dünyada “darbe” diyebilen tek lider olan Erdoğan bir diktatördü, Cumali Önal, Erdoğan’dan şikayet ediyor, Sisi’ye karşı alınan bu tavır nedeniyle, kendi örgütünün Mısır’da sıkıntı çekebileceğinden endişe duyuyordu.

17 ARALIK DARBESİNE 6 AY VARDI

FETÖ Mısır yapılanmasını riske atmamak adına Temmuz 2013’te Erdoğan’ı “diktatör” ilan etti. Daha 17 Aralık sürecine 6 ay vardı, FETÖ rengini açıkça belli ediyordu.

Zaten darbe süreci tamamlandığında Sisi, ülkesindeki Müslümanları katledip, imha ederken, FETÖ’nun kurumlarını da ihya etti.

9 Eylül 2013’te yani Mısır’daki kanlı darbeden 3 ay sonra Kahire’deki FETÖ okulu Salahattin School’un yöneticisi Çetin Işılak, darbe yönetiminin Milli Eğitim Bakanı Mahmud Abul Nasr’ı kanlı makamında ziyaret etti.

FETÖ’nün Mısır darbecilerini ziyaretinde karşılıklı plaketler verildi. O ziyarete dair fotoğraf ve bilgiler okulun internet sitesinde yayınlandı. Sonraki süreçte ziyaret fotoğrafı siteden kaldırıldı.

Biz o günlerde Türkiye’de Mısır’la yatıp Mısır’la kalkarken, Mısır darbesinin etkilerini anlatırken, bugünlere dikkat çekiyorduk.

FETÖ ise 17 Aralık darbe girişimi için startı çoktan vermiş ve Mısır ekolünü benimseyerek Sisi ile kol kola girmişti bile.

GÜLEN SİSİ BAĞLANTISINA DİKKAT

15 Temmuz’a gelinirken de FETÖ’nün darbe taktiğini Sisi’den aldığını bu darbe girişiminin üst akıllarından biri olan ABD’deki neo-conlar söylüyordu.

Neo-con tetikçisi Michael Rubin, 15 Temmuz’u  3 ay öncesinden haber etmişti. Rubin 21 Mart’ta yazdığı makalesinde “Türkiye’de darbe olabilir” diyor, yazının içeriğinde de Gülen-Sisi bağlantısına dikkat çekip, “Türkiye’de ordu, Mısır’da Sisi’nin yaptığının benzerini yapabilir, Erdoğan’ın kaya gibi politikası, sert bir kayaya çarparsa kimse şaşırmasın” diye darbenin şifresini veriyordu.