01.11.20, Pazar
YARADILMIŞLARIN EN ŞEREFSİZLERİ
Bazı arkadaşlar beni “her şeyi FETÖ’ye bağlıyorsun, abartıyorsun” şeklinde itham ediyorlar.
Ama benim ve arkadaşlarımın hikayesi farklı.
Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuştuktan sonra malum alfabe tartışmaları yapılıyordu.
O dönemde biz Türkiye ile alfabe birliğinin sağlanması için Yeni Düşünce gazetesinde Latin Alfabesine geçilmesini savunuyorduk.
O süreçte Azerbaycan’dan bize bir bilgi geldi. FETÖ’cüler Arap ülkelerinden satın aldıkları hurda matbaa makinalarını Türk Cumhuriyetlerine hediye etmeye başlamışlardı. Amaçları, bu ülkelerin Arap Alfabesine geçmesini sağlamaktı. Buradaki motivasyon dini değildi. Amaçları Türkiye ile alfabe birliğinin sağlanmasını önlemekti.
Gazetenin manşetinden çok sert bir haber yaparak faaliyetlerini ifşa etmiştik. Ne ajanlıklarını ne de şerefsizliklerini bırakmamıştık.
O dönemde çok silik, ezik ve ziyadesiyle münafık oldukları için Zaman gazetesi cevap verememişti.
Gidip rahmetli Başbuğ’a şikâyet etmişler. Türk devletlerinde okul falan açtıklarını, hizmet ettiklerini söylemişler.
Başbuğ, “bu mesele Türk birliği meselesi, üzerine ısrarla gidin. Arkanızda ben varım” dedi.
Sonra 1993 yılında Erzincan depremi oldu.
Deprem esnasında Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyan kız öğrencilerin kaldıkları yurt binası yıkılmıştı.
Allah rahmet eylesin bazı kız öğrenciler depreme duş alırken yakalanmıştı.
Şerefsiz Zaman gazetesi “kızların yurtta çıplak gezdikleri için deprem olduğu” iftirasında bulunmuştu.
İzmir depreminden sonraki hezeyanlara ne kadar benziyor değil mi?
Benim Erzincan’a özel bir duygudaşlığım olduğu için yine çok sert bir haber yapmıştık.
Alenen hakaret etmiştik.
Bu sefer de araya rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu sokmuşlardı.
Tabiatıyla Muhsin Başkan da arkamızda durdu.
Kız evlatlarımıza iftira haberini yapan muhabir 1999 yılında bir trafik kazasında parçalanarak geberdi. Ailesi teşhis bile edemedi.
Sonraki süreçleri anlatmaya bile gerek yok.
Alın size 90’lı yılların başından iki örnek.
Demek istediğim FETÖ’nün adı daha FETÖ olmadan biz bunların ruhunu biliyorduk. Geçen 25 senede haklı çıkmaktan yorulduk.
Bunlar yaratılmışların en şerefsizleridir.
Kimse bana maval okumasın.
