Şu anda oturduğu koltuğa kaset operasyonuyla gelen Kılıçdaroğlu, Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı Hıristiyan Kulübü AB'nin safında yer alan, onların namı hesabına bize saldıran gayrı milli bir politikacı!
Mister Kılıçdaroğlu, FETÖ'den tutuklananlara saygılarını sunduğu Bakırköy'deki açılış töreninde “Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile müzakereleri dondurma kararından dolayı” Avrupa Birliği üyelerine seslenirken şunları söyledi:
“AB'ye üyelik için 1963 yılında Ankara Anlaşması'nı imzalayan rahmetli İsmet İnönü'dür. O dönemde uygar dünyanın bir parçası olmalıyız diye yola çıkılmıştır. Ama bugün geldiğimiz noktada insan hakları, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar Türkiye'de olmadığı için müzakerelerin durdurulması istendi. Bizim için ağır bir yaptırımdır. Ekonomik ve siyasi olarak bunun arkası gelecektir…”
Bu sözleri; Kılıçdaroğlu'nun “AP kararını haklı bulduğunu” dahası “bu karardan memnun olduğunu” gösteriyor. AP'nin “Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesinden büyük rahatsızlık duyduğu için” aldığı bu kararı; CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan şahıs, pek isabetli buluyor!
Neden? Çünkü, AB devletlerine ve ABD'ye iliştirilmiş bir siyasi lider olan Kılıçdardoğlu'nun yönetimindeki CHP de; darbeci FETÖ ile terör örgütü PKK'nın üzerine kararlılıkla gidilmesinden ve bu devasa mücadelenin başarıyla yürütülmesinden dolayı büyük bir rahatsızlık duyuyor, ciddi bir sıkıntı yaşıyor!
15 Temmuz'daki darbe kalkışmasının destekçisi AB'nin “Terör Birliği” haline gelmesinden dolayı; Kılıçdaroğlu'nun zerrece bir şikâyeti yok! AB'nin üç yıl önce Mısır'daki Sisi darbesini alkışlamasına da gıkını çıkarmamıştı. Kendisi de Mısır'daki darbeden pek mutlu olmuştu!
Şayet, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi başarılı olsaydı; Derin Baronlar'ın mutemet elemanı Kılıçdaroğlu, anında darbecilere bağlılığını açıklayacaktı!
Ecnebi CHP'nin lideri; FETÖ ve PKK'ya kucak açan AB devletlerine asla toz kondurmuyor! Bu Batı putçuluğunun, derin anlamı da şudur:
“Türkiye'nin eskisi gibi Batı'nın Sömürgesi olmasının” özlemiyle yanıp tutuşan Kemal'e göre “Batılı devletler, Türkiye'ye ne yaparlarsa yapsın haklılar; Türkiye ise her ne yaparsa haksız ve yanlış yapıyor!”
Kılıçdaroğlu, herhangi bir mevzuda AB denilen Hıristiyan Terör Birliği'ne en ufak bir eleştiri getirmiyor!
Niçin? Onlarla “aynı yolun yolcusu” da ondan!
*
Ecnebiler'in elemanı Kılıçdaroğlu, AB'ye seslenirken “Bir kişiye (Erdoğan'a) kızıp Türkiye'yi cezalandırmayın! Bizler zaten kendi ülkemizde gereken mücadeleyi yapıyoruz” diyor!
İşte bu “AB'ye yaltaklanan” sözleri, Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Batılı devletler adına siyaset yaptığının” belgesidir; bir başka deyişle “onlara çalıştığının” tescillenmesidir!
Altı yıl önce kasetle gelen Kemal, Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı “politik harp yürütmesi için” konuşlandırılmış bir isimdir!
Ankara'nın; “en başta Washington, Batılı başkentlerden bağımsız oluşu” Kılıçdaroğlu'nu çileden çıkarıyor!
*
Bütün hücreleriyle ABD'ye bağlı ve bağımlı İstanbul Baronları'nın CHP başına “paraşütle” indirdiği Kılıçdaroğlu, TESEV'in “183 numaralı” kurucusudur!
TESEV'in kurucuları arasında Kemal Derviş, Gazi Erçel, Mehmet Ali Birand, Şahin Alpay, Soli Özel, İshak Alaton, Jak Kamhi, Tarhan Erdem, Can Kıraç, Ömer Koch, Nafiz John Paker gibi Batı yanlısı isimler vardır.
FETÖ'nün baş tacı yaptığı İshak Alaton ile TÜSİAD'çı John Paker 1994'de TESEV kurulduğunda “ilk yönetim kurulunda” yer almışlardı…
Mister Paker, tam on yedi yıl boyunca TESEV'i yönetmiştir…
CIA tarafından kurulan “National Endowment for Democracy” TESEV'i fonlayan kuruluşlar arasındadır!
15 Temmuz darbe kalkışmasında CIA ajanları da işin içindeydi; FETÖile birlikte sahadaydı!
Bu gerçeği, ABD'nin yeni başkanı Donald Trump bile (başkanlık kampanyası sırasında attığı tweet'le) dile getirdi, “itiraf” etti!
*
TESEV'i fonlayanlar arasında “Açık Toplum Enstitüsü” de vardır!
“Macar Yahudisi” Amerikalı finans spekülatörü George Soros, “Açık Toplum Enstitüsü”nün kurucusudur. “Krizleri tetikleyen adam”olarak da bilinir! Türkiye'ye son geldiğinde “Gezi protestocularını tıbbi ve hukuki olarak destekledik” diye konuşmuştu!
Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ile Baronsal Doğan Medyası; Pizzagate Skandalı'na gözlerini “fal taşı gibi!” kapattılar…
İşbu skandaldaki “organizatör” James Alefantis, George Soros'la bağlantılıdır!
Pizzagate'de (FETÖ'nün çok sevdiği) Clinton'lar da işin içindedir!