Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici olarak dondurulmasını tavsiye eden kararı kabul etti. Bağlayıcılığı olmayan bu karar sonrasında AB Komisyonu ile AB'ye üye ülkelerin “nasıl bir tavır alacağı” hususu neticeyi belirleyecek.
Özellikle OHAL uygulamasını hedef alan AP kararı, Avrupa Birliği'nin FETÖ'yü himaye edişinin son örneği olarak dikkat çekiyor.
Böylesine bir oylamanın yapılması dahi, Hıristiyan Kulübü Avrupa Birliği'nin aslında bir “Terör Birliği” haline geldiğini gösteriyor.
Türkiye'deki demokrasiye değil; başta TBMM olmak üzere Ankara'yı bombalayan darbecilere sahip çıkan bir Avrupa Birliği'nden söz ediyoruz!
Türkiye'de darbe girişimi başarılı olmadı diye karalar bağlayan AB, yıllardır savunduğu “kriterleri, değerleri” bir kalemde çiğnedi.
Darbeci FETÖ'ye ve PKK'ya bütün hücreleriyle koltuk çıkan Avrupa Birliği'nin “iyi hal kâğıdı” yoktur.
*
Avrupa Parlamentosu'ndan çıkan karar, Türkiye'nin terör örgütleriyle başarıyla mücadele ediyor olmasından duydukları “ciddi rahatsızlığı” açık etmiştir…
Bağımsız Müslüman Türkiye'yi terör saldırılarıyla ve dahi darbe kalkışmasıyla hedef alanların arkasında AB de yer alıyor.
AB sözcülerinin yasak savma kabilinden yaptığı kimi açıklamaların herhangi bir kıymeti yoktur…
Sürekli “arka plandan” iş çeviriyorlar!
15 Temmuz'daki darbe girişimine el altından destek çıkmalarının evveliyatı da var:
17 Aralık 2013'deki darbe girişiminden hemen önce “kapalı kapılar ardındaki” buluşmalarda FETÖ'yü “teşvik” ettiler; onlara “fevkalade cazip vaatlerde” bulundular!
*
Dünkü karar, Ankara için de sürpriz olmadı…
“Minareyi çalanın kılıfını uydurduğu” iyi biliniyordu.
Daha oylama yapılmadan “hangi sonuç çıkarsa çıksın bir kıymeti bulunmadığı” Cumhurbaşkanı tarafından dile getirildi.
Müzakerelerin dondurulması kararı, Ankara'ya vız gelir tırıs gider:
-İnceldiği yerden kopar!
Bağımsız Türkiye'nin kendi yolunu çizeceği aşikârdır.
Hıristiyan Kulübü Avrupa Birliği ile yollarını ayırmaya “çoktandır hazırlıklı” bir Ankara var…
Dünkü karar, Türkiye'nin AB'den kopma sürecini hızlandıracaktır.
AB devletleri için “demokrasi” göz boyamadan bir başka deyişle sihirbazlık gösterisinden ibarettir…
Hakiki “kriterleri” terör örgütlerini kollamaktır!
Bu durum eskiden beri gayet iyi biliniyordu. Duvara dayandılar; bunu artık açıktan yapıyorlar.
AB mi; bundan böyle “Avrupa Terör Birliği” olarak anılmalıdır!
*
AB devletlerinin “başarısız olmasından dolayı büyük üzüntü yaşadığı” 15 Temmuz; FETÖ-CIA-ABD-NATO'nun darbe girişimidir.
1966'daki kuruluşunun ellinci yılında askeri darbeye kalkışan FETÖ (Paralel Yapı) “dini cemaat” görünümlü bir Gladyo örgütüdür. En başından beri böyledir.
“Avrupa Gladyosu”nun merkez karargâhı Belçika'nın başkentindedir: Brüksel, AB'nin yanı sıra NATO'nun da merkezidir.
Darbeci NATO'nun Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Şanghay İşbirliği Örgütü'ne dikkatleri çeken açıklaması üzerine “NATO Anlaşması'nın beşinci maddesini” hatırlattı! “Türkiye NATO'nun birliğini zayıflatacak bir şey yapmayacaktır” diye konuştu!
NATO Anlaşması'nın beşinci maddesini ihlal eden ve etmeye de devam eden bizzat NATO/ABD'dir.
Yani? Beşinci maddede “NATO üyelerinden herhangi birisine yönelik silahlı saldırının bütün NATO üyelerine yapılmış kabul edileceği” yazılıdır!
Irak'ın kuzeyinden PKK'nın; Suriye'nin kuzeyinden de YPG-PYD-PKK'nın terör saldırılarına karşı NATO'nun ne yapması gerektiği (Stoltenberg adlı düzenbazın sözünü ettiği) beşinci maddede yazılıdır!
Peki; NATO kimin yanında yer alıyor; mütemadiyen kime destek veriyor?
-PKK terör örgütüne!
Başka?
-Darbeci FETÖ'ye!
Avrupa'daki en kritik NATO üssü olan Ramstein'daki (Almanya) FETÖ'cü 40 kadar subay “geri çağrılmalarına rağmen” Türkiye'ye dönmediler! AB'nin lokomotif ülkesi Almanya'ya sığındılar!
Berlin (Merkel) FETÖ'nün askerlerini korumaya aldı!
NATO'nun Genel Sekreteri, bütün bunların hesabını vereceği yerde; utanmadan Türkiye'ye beşinci maddeyi hatırlatıyor!
Terörizmin hamisi NATO'nun da (aynen AB ve ABD gibi) yatacak yeri yoktur!