Yalçın Küçük, 11 Ekim 2011 tarihli Aydınlık'ta “Sabetaylarımız olmasa biz bu cumhuriyeti kuramazdık” diye yazmıştı! Kendisi, Komprador Burjuvazi'nin “devrimci” bayrak gösteren “mutemet” elemanıdır. Haliyle, “Çocuktan al haberi” diyoruz!
Osmanlı'nın içten çökertilmesinde başlıca faktörlerden birisi olan Sabetaycı yapılanma, Cumhuriyet kurulurken de çok etkiliydi.
Kritik koltuklara Sabetaycılar yerleştirilmişti. İşte bu “Ecnebi” kadrolar, uzun yıllar boyunca “Türkiye'nin Batı'nın gizli sömürgesi olarak” yönetilmesinde lokomotif olmuşlardı.
Sabetaycılar ve Masonlar; genel manada Siyonizm'in özelde Yahudi lobilerinin “operasyonel” iki koludur.
Müslüman Türkiye'de “Sabetaycı” Batılı Hıristiyan ülkelerde ise “Marrano” diye anılan işte bu Kripto Yahudiler “Tez'i ve Antitez'i birlikte kontrol edebilmek amacıyla” kurgulanmış olan“Kontrollü Gerginlik” stratejisi gereğince hareket ederler…
Yıllar boyunca, bu Kriptolar'ın kimileri “dindar” görünümlü, kimileri “milliyetçi veya ulusalcı”; bazıları “devrimci/solcu” bazıları da “liberal” maskeleriyle sahne almışlardır!
Ezcümle, alayı başta ABD-İsrail tandemi olmak üzere Batılı devletlere “hizmet” ederler!
*
Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki öğretmeni Şemsi Efendi'nin kabrinin de yer aldığı Bülbülderesi'ndeki Sabetay mezarlığında “Sabetay Sevi'nin ve takipçilerinin gizlilik ilkesini” tarif eden şöyle bir ifade vardır:
“Sakladım. Gizli tuttum. Söylemedim. Uyuttum.”
Bu derin prensibi, ta en başından itibaren Fetullah Gülen de harfiyen uygulamıştır!
*
Sabetay Sevi'nin soyundan gelen Şemsi Efendi'nin gerçek ismi Şimon Zvi'dir.
“Evet Ben Selanikliyim” kitabıyla tanınan Ilgaz Zorlu, kendisini Sabetayist harekete vakfetmiş olan Şimon Zvi için “Benim, büyük büyükbabamdır” diyor.
Zorlu, Türkiye'deki “gizli din taşıyanları” yani Sabetaycıları (bundan on altı yıl evvelinde) deşifre ettiği için Kripto'ların büyük tepkisiyle karşılaşmıştı!
Medyada (4 Nisan 2000) yer alan ifadelerinden dolayı (aylar sonra) hakkında dava açılan Ilgaz Zorlu, 2001 yılının başlarında mahkemeye sunduğu savunmasında; başta TESEV Başkanı Mister Paker olmak üzere aralarında Kemal Derviş, İsmail Cem, Rahşan Ecevit'in de bulunduğu kimi isimlere ciddi suçlamalar yöneltmişti.
Ilgaz Zorlu, “Türkiye'yi bölerek bir dış ülkenin hâkimiyetine dâhil etmek isteyen Sabetay kökenli liberal sol bir lobinin gizli maksatlarından, bunların siyasetteki ve medyadaki ileri seviyedeki tesirlerinden” söz ediyordu!
*
FETÖ'nün baş tacı yaptığı İshak Alaton ile TÜSİAD'çı “John” Paker, 1994 yılında TESEV kurulduğunda ilk yönetim kurulunda yer almışlardır. Mister Paker mi, tam on yedi yıl boyunca TESEV'i yönetmiş bir isimdir.
CIA'in kurduğu NED (National Endowment for Democracy) TESEV'i fonlayan kuruluşlardandır! TESEV'i fonlayan uluslararası kuruluşlar arasında “Açık Toplum Enstitüsü” de vardır.
George Soros, Açık Toplum Enstitüsü'nün kurucusudur.
“Macar Yahudisi” Amerikalı finans spekülatörü Mister Soros, “krizleri tetikleyen adam” olarak bilinir! Türkiye'ye son geldiğinde “Gezi protestocularını tıbbi ve hukuki olarak destekledik” diye konuşmuştu!
*
Aydın Doğan'ın en yakınındaki isimlerden birisi olan Tarhan Erdem de TESEV kurucularındandır! Mister Erdem, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki Darbe Girişimi'nden hemen önce “7 Haziran'daki ve 1 Kasım'daki seçimler gayrı meşrudur. Artık oy vermeyeceğim” diye bozuk çalıyordu!
Biliyorsunuz; böyle durumlarda “çocuktan al haberi” diyoruz!
*
Mister Gülen'in teknik direktörü CIA ajanı Graham Fuller'dır.
Mister Fuller, Fetullah Gülen'e ABD'deki ikametinde referans olmuştur.
15 Temmuz 2016 günü Büyükadada'daki Splendid Otel'de darbe toplantısında buluşanlar arasında Fuller'ın yetiştirmesi Henri Barkey de vardı. CIA ajanı Barkey, Splendid Otel'den ayrılırken resepsiyondaki görevliye üzerinde “Pensilvanya” yazılı bir “çan” bırakmıştı!
*
Mister Locaefendi'nin ABD'deki ikametini kolaylaştırmak için vaktiyle yardımcı olan isimlerden birisi de derin “Yaşlı Kurt” İshak Alaton'dur. TESEV kurucularından olan Mister Alaton, FETÖ'nün “baş tacı” yaptığı bir işadamıdır. Alaton, ABD'nin Ankara'daki eski büyükelçilerinden (CIA ajanı) Morton Abramowitz'e çok yakındır.
Fetullah Gülen Locaefendi, ilk kez ABD'ye gittiğinde (Mayıs 1992) Kasım Gülek'in baldızı olan Aylin Devrimel Radomisli'nin aracılığıyla Morton Abramowitz'le buluşmuştu!
Gülen'in 9 Şubat 1998'de Papa İkinci Jean Paul'la görüştüğü Vatikan ziyaretini “Yahudi” Morton Abromowitz ayarlamıştır!
İzmir'e vaiz olarak atandığı dönemde (1966) Sabetay Sevi'nin on yedinci yüzyılda yaşadığı evi ziyaret eden Mister Gülen'e…
Orada kendisini karşılayan Yahudi cemaati mensupları şöyle seslenmişlerdi: “Muhterem Gülen, sen bizim Mesih'imizsin!”
Tamer Korkmaz
Uzun yıllar boyunca nasıl uyuttular?
30 Ağustos 2016, Salı