On bir yıl önceki Danıştay Suikastı'nı müteakip “laiklik elden gidiyor” yaygarası kopartılmıştı. CHP'den Doğan Medyası'na kadar Laikçi Cephe'nin alayı bu “ağızlara laik” psikolojik harbi günlerce sürdürmüştü: ABD'nin maşası olan örgüte mensup teröristin Reina'da masum insanları katletmesinin ardından “Laik yaşam tarzı hedef alındı” denilerek kopartılan gürültünün ikizi gibiydi.
Danıştay'daki kanlı saldırıyı planlayanlar tetikçi Alparslan Arslan'a cinayeti işledikten hemen sonra “tekbir getirmesini” tembih etmişlerdi; “avukat” olan işbu tetikçi, tekbir getirmeyi unutmuştu!
Emin Çölaşan'ın eşi Tansel Çölaşan, Danıştay'daki cinayet esnasında katilin “Allahuekber” dediğini iddia etmişti…
Saldırıda yaralanan Danıştay üyesi hanımefendi ise tekbir getirilmediğini söylemişti!
“Avukat” Alparslan Arslan'ın meslektaşı ve “çok yakın arkadaşı” Kemalettin Gülen kimdir?
-Fetullah Gülen Locaefendi'nin yakın akrabasıdır…
Dahası, amcasının oğludur!
Bu iki kanka “cinayetten bir yıl öncesine kadar” Paralel Yapı'ya ait Kaynak Holding'in avukatları arasındaydı!
CHP'sinden Doğan Medyası'na kadar Batıcı-Laikçi Cephe Danıştay Saldırısı'nın ardındaki FETÖ bağlantısına “ilk günden itibaren” gözlerini kapattılar…
-Halen daha “fal taşı gibi” kapatıyorlar!
***
Doğan Medyası da; CHP yönetimi de; FETÖ mensupları da; Reina'daki terör saldırısının ardından aynı algı harekâtını icra ettiler:
-Bunların alayı; ABD'nin safındadır…
Bundan dolayıdır ki; Ortaköy'deki Reina'ya saldıran DAEŞ kıyafetli teröristin arkasındaki güç merkezinin yani ABD/CIA gerçeğinin üzerini itina ile örtüyorlar.
***
İşte bu perdelemeyi ısrarla yapanlardan birisi de Aydın Doğan isimli şahısın kanatları altındaki Taha Akyol'dur.
Akyol, Reina'daki terör saldırısının ardından “Bu bir hayat tarzı katliamıdır” diye yazabilmiştir!
Bu “yerleştirilmiş zat-ı şahane” 2016'nın Temmuz ayında DAEŞ'in Medine'deki terör saldırısı için yahut yine geçtiğimiz yılın Ağustos ayında DAEŞ'in Gaziantep'deki düğünde canlı bomba patlatması üzerine “Bu saldırılar, birer hayat tarzı katliamıdır” diye yazmayı aklının ucundan bile geçirmemişti!
***
Taha Akyol, 15 Temmuz 2016'nın evvelinde Hürriyet'teki köşesinde “Üst Akıl, Paralel, Dış Güçler gibi laflar, komplo teorisidir” diyerek hikâye anlatıyor, gözbağcılık yapıyordu…
Bir yandan Paralel Yapı'yı (FETÖ) diğer taraftan da onun patronu olan Üst Akıl'ı yani ABD'yi itina ile kollamaya devam ediyordu!
Taha Akyol'un baş tacı yaptığı Paralel Casusluk ve Terör Örgütü, 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle Türkiye'yi ABD'nin “namı hesabına” işgal etmek istedi!
FETÖ'nün Cuntası, 15 Temmuz gecesi TRT'de okuttuğu korsan bildirinin üç yerinde “laiklik” vurgusu yapmıştı!
“Yılların Vazifelisi” Taha Akyol da Reina saldırısı için “Bu bir hayat tarzı katliamıdır” diye yazarak “ağızlara laik” bir kuyruklu yalanı pazarlarken; aynen FETÖ'nün darbecileri gibi “laiklik istismarı” icra etmiştir.
Hem FETÖ'nün Batı Putçusu Cuntacıları, hem de Taha Akyol ve benzeri Batı'ya İliştirilmiş Etki Ajanları…
“Laiklik istismarı için her sahne alışlarında” laikçi, darbeci ve faşist Batılı devletlere “çok özel bağlılıklarını” da sergilemiş oluyorlar!
***
Zamanında CIA için çalıştığını seneler sonra itiraf eden, “Satılmış Gazeteciler” kitabının yazarı Udo Ulfkotte; “Olay Yeri'nde yer almış bir Alman gazeteci” sıfatıyla aynen şunları söylemiştir:
“Amerikalıların, Türkiye'den veya İngiltere'den gazetecilere tesirini; örneğin Okyanus Ötesi organizasyonlara baktığımızda görebiliriz. Bu organizasyonlar, Türk gazetecileri de davet ederler ve onları kendilerine ait gizli servis ağlarına bağlarlar…
Eğittikleri gazetecilere ABD veya İngiltere yanlısı yazılar yazdırırlar. Bu gazetecilerin son tahlilde yönetici pozisyonuna yükselmesi beklenir. ABD'deki organizasyonlara davet edilen gazeteciler arasında birçok Türk gazeteci de bulunuyor...
Gazeteciler bu organizasyonlara dâhil olduklarında adeta bir beyin yıkamaya maruz kalıyorlar. Amerikan devleti yanlısı olmaları sağlanıyor...
Türk devletinin çıkarını düşünmek yerine daima ABD'nin menfaatlerine göre hareket etmeleri ve sürekli Amerikalıların istediklerini yazmaları isteniyor!”