Gözaltına alınmış, sonrasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Adliye önünde Paralel Yapı mensuplarına nutuk atmış, mangalda kül bırakmamıştı!
Bir süre sonra sırra kadem bastı. Firar etti. “Kuvvetle muhtemel ABD'ye kaçtı” deniliyordu.
Neticede, gün geldi; Mister Kaçak, New Jersey'deki bir alışveriş merkezinde “başında beresi ve güneş gözlüğü ile” görüntülendi…
Sürpriz yoktu: O da CIA muhibbi diğer Paralel kaçaklar gibi FETÖ'nün “anavatanına” sığınmıştı.
*
Onun yönetimindeki Paralel “gazete”de ABD ve İsrail'in eleştirilmesi yasaktı. Sansüre tabi idi!
Aydın Doğan'ın eleştirilmesine de hiç tahammülü yoktu…
Hemen altın makası devreye girerdi.
Sansürcülük, hayat tarzıydı...
Biteviye sansür kılıcını sallaması; Amerikancı Ertuğrul Ö. abisinin pek hoşuna giderdi. Özel Harp “gazetecisi” Ertuğrul'dan “Aferin” aldığı zaman ayakları yerden kesilirdi.
Amerikan askerlerinin, Irak'ta Ebu Gureyb Cezaevi'deki sistematik işkenceleri gün ışığına çıktığında; bir tek onun yönetimindeki “gazete”de bu fevkalade sarsıcı haber birinci sayfada yer almamıştı. Aklınca “bütün hücreleriyle bağlı olduğu” Amerikan devletini “kollamaya” çabalıyordu!
Amerikan gazeteleri bile günlerce Ebu Gureyb'teki işkencelerle ilgili yayınlar yaparken Paralel Yapı'nın Zaman'ı “kraldan fazla kralcı” tutumuyla okuyucusuna “olayın abartılmaması” gerektiğini telkin ediyordu!
*
Mister Kaçak, her hafta “medya etiği” yazıları yazar, bütün gazete ve televizyonlara ayar vermeye çalışır; buna karşılık basın meslek ilkelerini en fazla kendisi ve “gazete”si ihlal ederdi!
*
Yönettiği “gazete”nin; hormonlu, şişirme tirajı ile her fırsatta acayip övünürdü. Sahte tirajdan sınav yolsuzluklarına kadar ne kadar Paralel hile hurda, sahtekârlık, düzenbazlık, üçkâğıtçılık varsa; alayıyla gurur duyardı!
*
Tahşiye Kumpası ile Şike Kumpası, onun genel yayın müdürü olduğu “gazete”nin merkez binasında (ilgili Paralel Yapı elemanlarının katılımıyla) kurgulanmıştı, tezgâhlanmıştı!
*
7 Haziran 2015 seçimlerinden bir ay kadar önce Diyarbakır'da Gültan Kışanak'la “Arka Kapı Siyaseti” yaptı. FETÖ'nün HDPKK ile işbirliğini açığa vuran sahnelerden sadece birisiydi.
*
1 Kasım 2015 seçimlerinden tam iki ay evvelinde; Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Ya adam gibi gidecek ya da gitmek zorunda kalacak” diye babalandı!
O, bu tehditleri savururken; Locaefendi'nin FETÖ'sü “askeri darbeyi başaracaklarından tümüyle emin bir vaziyette” 15 Temmuz'un planlarını yapıyordu…
Tam da o günlerde; Ankara'da kapı kapı dolaşan Paralel Elemanlar, “2016'da yüzde bir katrilyon ihtimalle askeri darbe olacak. Tayyip kesin gidecek!” cümlesini fısıldıyorlardı!
*
15 Temmuz 2016 gecesi NATO/ABD/CIA'in Paralel Çocukları askeri darbeyi başaramadı; kendisini ABD'ye adamış “Siyah Bereli” Mister Firari de Türkiye'ye dönemedi!
Hakkında birkaç “yakalama kararı” çıkarılmış olan “gazeteci” maskeli etki ajanı United States of Dumanlı; FETÖ'nün darbe kalkışmasından üç buçuk ay sonra New Jersey'deki bir alışveriş merkezinde kadraja girdi!