PYD terör örgütü daha önce Kobani, Tel Abyad, Şeyh Maksut, Münbiç gibi çoğunluğunun Arap ve Türkmenlerin oluşturduğu bölgeleri gasp ederek, bu şehir ve kasabalarda etnik temizlik yapmıştı.

Geçtiğimiz ay Münbiç’i DAEŞ terör örgütünden aldıktan sonra bölgeye yerleşen PYD terör örgütünün Münbiç’teki ilk icraatı da nüfus ve tapu dairelerini ateşe vermek olmuştu. Terör örgütü bu sayede sürgün ettiği Arap ve Türkmen halkın tapularını imha ederek, topraklarını gasp etmişti.

PYD çizgisinde olmayan Suriye rejimine muhalif Kürtler de terör örgütünün sürgün politikasına hedef oluyor. Özellikle Kuzey Irak’ta Barzani yönetimine yakın politikasıyla dikkat çeken rejim muhalifi Suriye Ulusal Kürt Konseyinin üyeleri de PYD terör örgütünün saldırılarına maruz kalıyor.

PYD terör örgütü geçtiğimiz Mart ayında Suriye’nin kuzeyinde Rojava diye adlandırdıkları Kobani, Cezire ve Afrin kantonlarında federal yönetim ilan etmişti.

Şimdi bu planın ikinci aşamasına gelindi. İkinci aşama nüfus sayımı.

Bölge halkının çoğunluğu PYD’ye asker vermek istemedikleri gerekçesiyle örgütün sözde askerlik yasasına aykırı davrandıklarından sürgünle cezalandırılmıştı.

Tapu ve nüfus daireleri yakıldığı için bu şehirlerdeki Arap ve Türkmenlerin resmi hakları da yok olmuştu.

Önümüzdeki Pazartesi günü Kobani, Afrin ve Cezire’de nüfus sayımı yapılacağı açıklandı. PYD terör örgütü sürgün politikasından geriye kalan sivil halkı, nüfus sayımıyla fişleyecek.

Nüfus sayımında bu bölgelerdeki insanların, etnik kimlik, dini inanç ve ekonomik durumları tespit edilecek.

Bu toprakların gerçek sahibi olan Suriyelilerin kayıtları resmen silinip, yerlerine PYD terör örgütünün kayıtları eklenecek.

Nüfus sayımının ardından ise PYD terör örgütü birkaç ay içinde seçim yapmayı planlıyor. Seçim ise Mart ayında ilan edilen sözde federal yönetim sürecinin üçüncü aşaması olarak kabul ediliyor.

Bölgede Fırat Kalkanı Operasyonu devam ediyor. 

Azez-Cerablus hattı DAEŞ ve PYD gibi terör örgütlerinden temizlendi.

O bölgelere o toprakların gerçek sahipleri yeniden yerleşti.

PYD terör örgütünün de Azez-Cerablus hattının doğu ve batısında kalan Afrin ile Kobani kantonlarını birleştirme hayali sekteye uğramış oldu.

Azez-Cerablus’tan umudu kesen PYD terör örgütü, hiç olmazsa elde kalan işgal topraklarını garanti altına alma derdinde. Bu nedenle de bu kritik süreçte nüfus sayımı ve seçim gibi kararlar alıyor.

Tel Abyad’ın ABD desteğiyle koruma altına alınması da bunun bir göstergesi. Çünkü Özgür Suriye Ordusu, kendi toprağı olan Tel Abyad’ı da geri alabilir. PYD için benzer tehlike Halep’in Şeyh Maksut bölgesinde de geçerli.

Bu nedenle örgüt önceden harekete geçerek, işgal topraklarındaki varlığını meşru hale getirmeyi amaçlıyor.

Nüfus sayımı ve seçim derken bunlar hangi halklar üzerinde yapılacak? Aslında en çok merak edilen de bu.

Zira dediğimiz gibi Araplar, Türkmenler ve hatta PKK çizgisinde olmayan Kürtler bile sürgün edildi.

Geriye ise PYD’nin zorla alı koyduğu sivillerle, militanlar kaldı.

Tabi bir de PYD için Amerika’dan, Kanada’dan ve Avrupa’nın bir çok ülkesinden gelen Batılı teröristler var.

Bu süreçte nüfus sayımı ve seçim bahanesiyle PYD işgalindeki topraklara yeni Batılı terörist akını olabilir.