Fırat Kalkanı operasyonu bir an önce sona ersin diye “çekildik” açıklamaları da peş peşe geliyor. Ancak ABD’nin de dillendirdiği bu algı operasyonuna dikkat edilmesi şart çünkü PYD çekilirken Fırat’ın batısında, yine PYD’ye bağlı başka unsurlar bırakılıyor.

Suriye’den gelen fotoğraf kareleri düşündürücü, ellerine silah tutuşturulmuş çocuklar, PYD terör örgütü tarafından militanlaştırılıyor.

KAPI KAPI DOLAŞIP, MİLİTAN TOPLUYORLAR

Fırat Kalkanı operasyonu PYD-PKK terör örgütünü köşeye sıkıştırdı.
PKK uzantısı terör örgütü daha önce Suriye’de işgal ettiği bölgelerde kanton yönetimler oluşturarak, zorunlu askerlik yasası çıkarmıştı.
Sözde yasa ile işgal ettiği şehirlerin gerçek sahibi olan Suriyelilere “ya her evden en az bir kişiyi bize asker olarak vereceksiniz ya da buraları terk edeceksiniz” dayatması yapıyordu.
Haseki, Kamışlı, Afrin, Tel Abyad, Şeyh Maksut, Kobani, Münbiç gibi bir çok bölgede Türkmenlerle Arapların yanı sıra PYD muhalifi Kürtler de örgütün sürgün politikasına hedef oldu.
TSK’nın geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunda önce Cerablus’un merkezi DAEŞ terör örgütünden temizlendi. Ve merkez olası bir PYD saldırısına karşı koruma altına alındı.

Cerablus’tan biraz daha güneye inilince PYD terör örgütüyle karşılaşıldı. Yani Fırat’ın batısında. 
İşte bu operasyonlarda PYD’ye ağır darbe vuruldu.

PYD terör örgütü, operasyon karşısında militan açığı doğunca, dayatma politikasına ağırlık verdi. Pazartesi sabahı Afrin’de kapı kapı dolaşan teröristlerde, halka “örgüte katılın, adam verin” baskısı uyguladı. Bu çağrıları reddeden onlarca kişi, PYD teröristleri tarafından alı konularak esir alındı.   

Bir başka militan gerçeği uluslararası af örgütü başta olmak üzere bir çok insan hakları örgütünün raporlarına da yansıdı.

Eline silah tutuşturulmuş, üzerinde PYD’nin silahlı kolu YPG armaları bulunan, PKK terör örgütünün elebaşı Öcalan’ın resimleriyle poz veren çok sayıda çocuğun görüntüleri ortaya çıktı.İnsan hakları örgütleri, PYD’nin çocukları beyin yıkama yöntemiyle kandırıp, militanlaştırdığını bu çocukları intihar saldırılarında kullandığını duyurdu.
Suriye’de daha önce çocuk üzerinden terör kampanyası yürüten başka örgütler de deşifre edilmişti. Uluslararası kamuoyu DAEŞ ya da El Kaide uzantılı örgütlerin çocukları kullanmasına çok sert tepkiler verirken, PYD’nin aynı yolu izlediğine dair fotoğraflı belgeler karşısında sessiz kalmayı tercih etti.

Ancak şu bir gerçek ki Fırat Kalkanı operasyonu, Amerika ve AB ülkelerinden gelen para, militan, silah, tıbbı malzeme ve medya yoluyla propaganda desteğine rağmen PYD terör örgütüne bugüne kadar en vurulan en ağır darbe olarak kayıtlara geçti.

Başka bir deyişle Suriye’de bugüne değin PYD’yi TSK’dan başka hiçbir güç zorlamamıştı. 
Zaten Pazartesi günü öğleden sonra ABD hemen tepkisini dile getirdi. Pentagon’dan yapılan açıklamada PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmeye başladığı duyuruldu.
Pentagon ile birlikte Obama’nın özel temsilcisi McGurk de bir açıklama yaptı ve bölgede DAEŞ dışındaki güçlere karşı silah kullanılmasını eleştirdi, karşı çıktığı unsurun adı PYD, silah kullananlardan kastı ise Türk askerleri ve Özgür Suriye Ordusuydu.

PYD TERÖRİSTLERİ ÇEKİLİYOR SDG TERÖRİSTLERİ DEVRALIYOR

Burada atlanılmaması gereken bir detay var. O da PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilme meselesi. TSK’nın bu operasyondaki en önemli amacı, sınırını DAEŞ ya da PYD gibi terör örgütlerinden arındırmak. Bunun için de PYD’nin kırmızı çizgi olarak belirtilen alanların yani Fırat’ın batısının gerisine çekilmesi gerekiyor.
Pentagon “PYD çekildi” derken bir algı operasyonu gerçekleştiriyor. Zira daha önce de PYD aynı açıklamayı yapmıştı, “Münbiç’den çekildik, bölgeyi Suriye Demokratik Güçlerine ve askeri konseyine bıraktık” demişti.

Peki kim o Suriye Demokratik Güçleri ve askeri konseyler? İşte algı operasyonu burada gizli. Zira ABD’nin Rakka ve Münbiç operasyonlarında “PYD katılmıyor, Suriye Demokratik Güçleri yer alıyor” ilanıyla vurguladığı o silahlı yapının yüzde 90’ı PYD-YPG teröristlerinden oluşuyor.

Aynı şekilde askeri konsey ya da cunta heyeti olarak lanse edilen gruplar da SDG’nin bir parçası. Yani PYD’ye bağlı unsurlar.
Türkiye’ye “PYD çekildi operasyona gerek yok” mesajı veriyorlar. Ancak bu sadece bir isim değişikliğinden ibaret. 
Tıpkı PKK ile PYD arasındaki ilişki gibi. 

İşte bu algı operasyonuna asla ve asla itibar etmemek lazım.