Amerika, Salı günü yeni başkanını seçecek. ABD Adalet Bakanlığı, FBI'a Hillary Clinton'la ilgili e-posta soruşturmasını yeniden açma izni verince; bitti denilen başkanlık yarışına son düzlükte heyecan geldi! Hillary ile alakalı işbu soruşturma, bir anda Donald Trump'ın taciz skandallarını dahi gölgede bıraktı. ABD'deki başkanlık seçimi kampanyası için “Tencere dibin kara, seninki benden kara” repliği cuk oturuyor!
***
Bayan Clinton'ın resmi yazışmalarını özel e-posta hesabından yapması nedeniyle Ağustos 2015'te açılan soruşturma, geçtiğimiz Temmuz ayında kapatılmıştı…
Cep telefonundan reşit olmayan bir kıza uygunsuz fotoğraf ve mesajlar gönderdiği ortaya çıkan ABD Kongresi'nin eski üyesi Anthony Weiner'ın bilgisayarında bulunan bazı yazışmalar, Hillary Clinton'la ilgili soruşturmayı yeniden sahneye çıkardı.
Mister Weiner'ın Bayan Clinton'ın üzerine titrediği danışmanı Huma Abedin'in eşi olması, hadiseyi bambaşka bir boyuta taşıdı!
Huma Abedin'in “boşanma kararı” aldığı Anthony Weiner'ın bilgisayarında; eşinin “Hillary Clinton'ın bilgisayar sunucusu üzerinden gönderdiği bazı e-postalar olduğundan” söz ediliyor!
***
Söz, e-postalardan açılmışken; “kısa bir süre evvel gün ışığına çıkarılan” bir başka enteresan e-posta yazışmasına gidelim:
Judicial Watch'un ortaya çıkardığı e-posta trafiğinde, ABD'de ikamet eden FETÖ mensubu Gökhan Özkök'ün “Hillary Clinton'ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde” Huma Abedin'e attığı e-posta dikkat çekiyor!
1 Nisan 2009 tarihli e-postada Mister Özkök, şunları yazmış:
“Sevgili Huma, Başkan Obama Türkiye'yi ziyaretinde on beş dakika da olsa İslam Konferansı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile görüşebilirse harika olur. Bu durumu, lütfen Hillary Clinton'a anlatınız.
İslamoğlu hakkındaki bilgileri aşağıda Wikipedi'den yapılan alıntıda bulabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler. Gökhan.”
***
FETÖ'cü Gökhan Özkök'ün, İhsanoğlu'nun “o dönemde çiçeği burnunda bir başkan olan” Obama ile görüşebilmesi için e-posta ile “kulis yaptığı” tarih; İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı'na “Çatı Aday” gösterilmesinden tam beş yıl öncesidir!
Komprador Burjuvazi, “Aydın Doğan aracılığıyla” Ekmeleddin İhsanoğlu'na Cumhurbaşkanı adaylığı için ilk teklifi Şubat 2010'da götürmüştü! (Bu haberi, ilk kez bu sütunda okumuştunuz.)
Paralel Gökhan Özkök'ün Ekmeleddin İhsanoğlu için ABD üst düzeyi nezdinde devreye girdiği tarihin; “Yurttaş” Aydın Doğan'ın Prof. İhsanoğlu'na ilk teklifi götürmesinden neredeyse bir yıl önce olması, ayrıca manidardır.
Amerikan Devleti ile FETÖ ve Doğan Grubu'nun Türkiye'deki “derin siyaset mühendisliği” çalışmalarını nasıl da yakın bir işbirliği içinde yürüttüklerini tescilleyen bir Örnek Olay'dan söz ediyoruz!
***
Paralel TUSKON'un “ABD'deki kolu“ diye tanımlanabilecek “Türk-Amerikan İş Kalkındırma ve Geliştirme Konseyi”nin Başkanı olan Gökhan Özkök'ün Bayan Clinton ve ekibiyle bağlantısı yeni kurulmuş değil: Hillary'nin 2008 kampanyasında Demokrat Parti adaylığı için Obama'ya karşı yarışıp kaybettiği ön seçimde Gökhan Özkök de oradaydı! FETÖ, daha o günlerde Hillary için devreye girmişti.
Mister Özkök, aradan geçen sekiz yıl zarfında Bayan Clinton ve yakın çevresinin gözdesi haline geldi: Hillary Clinton'ın 2016 başkanlık kampanyasının Basın Propaganda biriminin önde gelen isimleri arasına girdi.
Gökhan Özkök, Amerika'da Paralel Yapı'ya bağlı “Türk Kültür Merkezi”nin başkanı olan Recep Özkan ile birlikte FETÖ için lobi faaliyetinde bulunan isimler arasında başı çekiyor.
İkili aynı zamanda Bayan Clinton'ı desteklemek için kurulan bir vakfın finansal yönetiminde görev aldılar.
Recep Özkan, 2015'te Hillary Clinton'a 1 milyon dolar bağış yapmıştı!
Locaefendi'nin 15 Temmuz'daki darbe kalkışmasının kuryesi olarak görevlendirdiği Adil Öksüz'ün, Hillary'nin kampanyasına iki yıl önce “beş bin dolarlık” bağış yaptığı daha önce ortaya çıkmıştı!
***
ABD'de FETÖ için “halkla ilişkiler” çalışması yürüten Podesta Grubu da Bayan Clinton'ın “dizinin dibinde” görev yapıyor!
Wikileaks, Hillary Clinton'ın seçim kampanyasının direktörü olan John Podesta'nın “potansiyel başkan yardımcısı adaylarına” yönelik e-postalarını geçenlerde yayınlamıştı…
Podesta'nın 17 Mart tarihli e-postasındaki otuz dokuz kişilik listede Coca Cola'nın CEO'su Muhtar Kent'in de ismi yer alıyordu.
Mister Kent; Gülen'le “Ananas!” muhabbeti yapan Koch'ların ve de Doğan Medyası'ndaki önde gelen isimlerin yakın dostudur!
***
Final: FBI'ın Hillary için yeniden soruşturma açması, Trump'ın aradaki farkı büyük ölçüde kapatmasına neden olsa da; ABD'deki seçim sisteminin nasıl işlediği hatırlandığında Hillary'nin seçimin favorisi olduğu görülüyor…
Türkiye için mi; hangisi seçilirse seçilsin fark etmiyor. İkisi de birbirinden kötü ve aynı derin mahfillere hizmet ediyorlar. Trump azılı bir İslam düşmanı olduğunu ayan beyan sergilemişti. Clinton ise bu düşmanlığı gizlice icra ediyor!