Tamer Korkmaz
Olay, budur!
Genelkurmay Başkanlığı’nın medyaya “İrtica Brifingi” verdiği gün (11 Haziran 1997) Ertuğrul Ö. ile Emin Ç. Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’i makamında ziyaret etmişlerdi.
Çölaşan, Bir’e “28 Şubat kararlarına karşı direniş olursa ve gerekirse silah kullanacak mısınız?” diye sormuştu. Orgeneral Bir “Gerekirse tabii kullanırız!” cevabını verdi!
Çıkışta; Hürriyet’in genel yayın müdürü Özkök, yazarı Emin Çölaşan’ı “Helal olsun Emin, yine manşeti kurtardın…” diye tebrik etti!
12 Haziran 1997 tarihli Hürriyet, “Gerekirse Silah Bile Kullanırız” manşetiyle çıktı.
Darbeci Çevik Bir’in ismi manşette geçmiyordu…
Alt başlıkta ise “Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan irtica ile mücadelede gerekirse silah kullanılacağını açıkladı” deniliyordu!
*
Fetullah Gülen Locaefendi’nin 16 Nisan 1997’de Kanal D’de Refahyol’a “Beceremediniz gidin” diyerek çıkışmasını, Hürriyet’in manşetine çeken de “Apoletli Ertuğrul”dan başkası değildi.
Sam Amca’sının Ertuğrul Özkök’ü; arka planında ABD-İsrail tandeminin yer aldığı 28 Şubat Darbesi’ni bütün hücreleriyle destekledi. O dönemde Hürriyet’in genel yayın yönetmeni olarak, 28 Şubat’çı generalleri çok memnun eden onlarca manşet attı; psikolojik harp kapsamındaki sayısız habere de gazetesinde yer verdi.
Türkiye’deki Gladyo Medyası’nın Kaşar Ertuğrul’u işte bu candan desteğini sonraki yıllarda Hürriyet’teki köşesinde çeşitli vesilelerle ‘hatırlatma ihtiyacı’ duydu!
Sadece birkaç örnek vermek bile yeterli olacaktır:
“Ben gazeteci olarak 28 Şubat’ı destekledim…
Hala daha destekliyorum. Yarın bu ülke, 1997 şartlarına düşse yine desteklerim.” (12 Eylül 2003)
*
“Ben 28 Şubat’ı destekledim, hala destekliyorum.” (5 Aralık 2006)
*
“Galiba 28 Şubat’ı destekleyen tek ben kaldım…
"Evet destekledim, desteklemeye devam ediyorum." (28 Şubat 2007)
*
Bu “Apoletli Ertuğrul” 2 Haziran 2013 tarihli bir röportajda ise (Gezi Kalkışması’nın başladığı günlerde) “28 Şubat darbe değildi” diye konuşuyordu!
*
Çevik Bir, 28 Şubat’taki (1997) MGK’dan bir hafta evvelinde Washington’da “kapalı kapılar ardında” CIA Başkanı George Tenet ile buluşmuştu.
Orgeneral Bir, 21-23 Şubat 1996’da; 20 Ağustos 1996’da; 20 Kasım 1996’da ve 27 Mayıs 1997’de gittiği İsrail’de ise en başta Terör Devleti’nin Genelkurmay Başkanı olmak üzere üst düzey askeri yetkililerle bir araya gelmişti.
Çevik Bir’in İsrail’i “suyolu yaptığı” bu dönemde, TSK’nın Tel Aviv’deki askeri ataşesi kimdi, acaba?
El Cevap: Akın Öztürk!
15 Temmuz darbe kalkışmasının önde gelen ismi Öztürk; 1996-1998 döneminde bulunduğu Tel Aviv’de “Nur Locası”na kayıt yaptırmıştı.
1975 yılında mason locasına girmiş olan Fetullah Gülen Locaefendi, 28 Şubat sürecinde Çevik Bir’e övgü dolu satırlarla dolu bir mektup yazmıştır.
Ertuğrul Özkök, Paralel Bugün gazetesine verdiği röportajda “28 Şubat sürecinde Alâeddin Kaya’yı, onun isteğiyle Çevik Bir’le buluşturdum. Çevik Bir’i telefonla aradım. Ona, Gülen’i övdüm” diyordu! (27 Nisan 2014)
*
Jewish Institute for National Security Affairs adlı örgüt (JINSA)Genelkurmay’daki görevi döneminde üç kez ziyaret ettiği Çevik Bir’e 1999’da “Ulusal Liderlik” ödülü vermiştir…
Ödül töreni esnasında JINSA’nın Danışma Kurulu Başkanı aynen şöyle demişti: “Bugün Türkiye eğer laik ve istikrarlı bir ülke ise bu durumu Çevik Bir ile birkaç kişinin vizyonuna borçludur!”
O başkan, Çevik Bir’e “Siz gerçek bir kahraman ve dünya çapında bir lidersiniz” diye hitap ediyordu!
*
Terör Devleti İsrail, 31 Mayıs 2010’da uluslar arası sulardaki Mavi Marmara gemisinde on Türk’ü katlettiğinde; Fetullah Gülen “İsrail’in otoritesine baş kaldırılmamalıydı” diyordu!
Tel Aviv’e koltuk çıkan ve de “Ankara’yı kabahatli bulan” Gülen’in bu “iliştirilmiş” tavrını, köşesinde öve öve bitiremeyen de Ertuğrul Özkök’tü…
O günlerde; Ertuğrul, İsrail’in katil komandolarını “masummuş gibi” göstermeye yeltenmişti!
*
30 Aralık 2010 tarihli Akşam gazetesinde yer alan röportajda ise Ertuğrul, “Gülen Türkiye’ye yararlı işler yapıyor…” diyordu!
*
4 Ağustos 2016 tarihli Hürriyet’teki köşesinde “Batı düşmanlığından” yakınan ve 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının perde arkasındaki “Üst Akıl’ı veya ABD’yi yahut CIA’i işin içinden sıyırmaya çabalayan…” da Mister Özkök’tür!
*
5 Ağustos 2016’da “Ben Batıcıyım” diye yazdı…
Yıllardır Washington ve de Tel Aviv’in menfaatleri doğrultusunda klavye sallayan bir “etki ajanından” söz ediyoruz!
ABD ve NATO’nun FETÖ eliyle gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişiminin berhava olmasından dolayı; “Batı Putçusu” bu etki ajanının, gerçek duyguları yahut düşünceleri nedir, acaba?
Aslında “uğradığı derin hayal kırıklığını…”
Bir buçuk senedir “mecburen, mecburiyetten” rol keserek perdeliyor, olabilir mi?