Tamer Korkmaz
Nereden koşup geldiler?
Adnan Menderes’in idamından beş gün sonra (22 Eylül 1961); “Barış Gönüllüleri” adındaki derin proje, ABD Kongresi’nden geçerek onaylanmıştı. Adında “Barış” sözcüğünün geçtiği işbu program, aslında “Örtülü Harp” kapsamında bir operasyondu.
O tarihte, John F. Kennedy ABD Başkanı, Lyndon B. Johnson da Başkan Yardımcısı idi. Kennedy’nin, Dallas’ta CIA’in tetikçileri tarafından katledilmesine “iki seneden biraz daha fazla bir vakit” vardı.
Johnson, 26 Ağustos 1962’de Ankara’yı ziyaret ettiğinde; İsmet İnönüBaşbakan’dı.
27 Ağustos’ta dönemin Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkinile Johnson arasında “Barış Gönüllüleri”nin Türkiye’ye giriş yolunu açan bir anlaşma imzalandı!
Mustafa Özbalkan, “Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri” adlı kitabında “Anlaşmanın TBMM’nin onayı olmadan yürürlüğe girdiğini; Anayasa’ya aykırı bu durumun 2 Nisan 1965 tarihinde çıkan yasayla tashih edildiğini” yazmıştır. (Ant Yayınları)
Mustafa Yıldırım ise “Ortağın Çocukları” adlı kitabında (Ulus Dağı Yayınları) “Savaşçı şahinlerin güler yüzü olarak 1970 yılına kadar Barış Gönüllüsü kimliğiyle Türkiye’ye 1500 Amerikalının girdiğine” dikkat çekmiştir.
Kitabın 254. sayfasında “Barış Gönüllüleri’nin Türkiye’de Amerikan devletinin güvenliği hesabına sürdürülen örtülü polis ve asker operasyonlarına dolaylı-dolaysız katkıları olduğunu” da işaretlenmiştir.
Türkiye’nin de içinde yer aldığı tam 139 ülkeye sözde “Barış ve Kültür Elçileri” olarak giden CIA’e mensup binlerce Amerikan genci, işte bu kamuflajlı programda “derin görev” yapmışlardı!
Tam da burada; bir başka derin projeyi hatırlayalım:
“Barış Gönüllüleri” operasyonundan tam otuz sene sonra (1991) yurtdışı okullarını açmaya başlayan Paralel Yapı (FETÖ) yıllar içinde 160’a yakın ülkede “Türk Okulları” maskesiyle ABD-CIA’in hesabına örgütlenmiştir.
Fetullah Gülen Locaefendi’nin ilk yabancı teknik direktörü; CIA’in Türkiye Masası’ndaki görevine 1964’te başlayan Graham Edmund Fuller’dır.
1960’lı yıllarda Türkiye’de “Barış Gönüllüleri” paravanı altındaki Amerikalıları “antrene eden” CIA ajanları arasında Ruzi Nazar, Paul Henze ve Graham Fuller “başı çeken” isimlerdi.
*
Sözde “Barış Gönüllüsü” olan CIA ajanları “Geri kalmış, az gelişmiş ülkeleri komünizm tehlikesine karşı korumak” maskesi altında faaliyet gösterdiler…
Gittikleri ülkelerdeki muhtelif farklılıkları körükleyen “bölücülük”temelindeki sinsi projeyi uyguladılar…
Bir yandan da “Hıristiyanlık” propagandasına giriştiler.
*
“Barış Gönüllüsü” kılıfıyla muhtelif mesleklerde Türkiye’ye gönderilen bin beş yüz CIA elemanından birisi olan Robert Finn, 1967’de Tokat-Turhal’da İngilizce öğretmenliği yapmıştı!
Bir yıl sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’ne geçti; 1969’da ise ODTÜ’de görevlendirildi!
Ajan Robert Finn; ODTÜ’deki kamuflajlı vazifesinden yirmi iki yıl sonra yani ABD’nin Ocak 1991’de 1. Körfez Harekâtı’na girişmesini müteakip Çekiç Güç’ün Diyarbakır karargâhında yönetici olmuştu! O dönemde; PKK’ya silah sevkiyatını “Çekiç Güç” yönetiyordu! Günümüzde, ABD Başkanı Trump ilan ederek yapıyor!
*
Robert Olson da, Robert Finn gibi Barış Gönüllüsü” maskeli bir CIA ajanıydı…
1963 yılında Doğu Anadolu’ya gönderilen Olson, üç yılını bölgede geçirdi, Kürtçe öğrendi, sonrasında Ortadoğu’da dolaştı. ABD’ye döndü; ihtisas alanını “Kürt milliyetçiliği” olarak seçti! Türkiye’deki Gladyo’nun PKK terör örgütünü kurmasıyla birlikte terör örgütüne destek veren çalışmalar yaptı!
*
Ajan Olson’ın Doğu Anadolu’ya gönderildiği yıl; TBMM’deki bütün partilerin katılımıyla “Komünizmle Mücadele Komisyonu” kuruldu. (11 Ocak 1963)
Türkiye’deki ilk Komünizmle Mücadele Derneği de İzmir’de Ocak 1963’te açıldı. İkinci derneği, Erzurum’da açan ise Fetullah Gülen idi.
Terörist başı Abdullah Öcalan, “Batı” Perinçek’e “Öğrencilik döneminde Komünizmle Mücadele Derneği’ne gidip geldiğini” söylemiştir! Bu, Öcalan’ın henüz “solcu” olmadığı “sağcı takıldığı” dönemdir.
Öcalan’ın, Refik Korkud’un sahipliğindeki “Türkiye Fikir Ajansı”nın faaliyetlerine katıldığı süreçte; Gülen de İzmir’de “dini cemaat” görünümlü GLADIO örgütünü kurmuştu.
*
ABD emperyalizminin “Barış Gönüllüleri” adıyla Türkiye’de yürüttüğü derin faaliyetler; 12 Mart 1971 muhtırası öncesindeki yıllarda devrimci flama sallayan örgütlerin temellendirilmesine yahut geliştirilmesine hatırı sayılır katkıda bulunmuştur…
“Solcu” ya da “devrimci” dernek, kuruluş veya örgütler üzerinden Kürtçülüğün temellerinin atılmasında da etkili oldular!
Örneğin, 1969 yılında “Devrimci Doğu Kültür Ocakları” kuruldu.
60’lı yılların son kısmından itibaren Türkiye’deki Baronsal Gladyo’ya bağlı istihbaratçılar tarafından “devrimci” yapılarak devşirilen Abdullah Öcalan, 1970 yılında DDKO üyesiydi…
PKK terör örgütünün; ABD-NATO’ya bütün hücreleriyle bağlı 12 Eylül askeri rejiminin bir ürünü olarak “sahne almasına” henüz on dört yıl vardı!