Suriye'nin kuzeyindeki derin işbirliği, bir kere daha açıkça gösterdi ki; PKK teröristleri, Amerikan askeridir. Amerikan askerleri de PKK teröristidir. Uzun yıllardan beri PKK'nın terör saldırılarına maruz kalan Türkiye; NATO'dan destek almak şöyle dursun, bizzat “NATO'nun lokomotifi Amerika” PKK terörünü dünden bugüne yöneten devlettir.
NATO'nun diğer üyeleri de başından beri Türkiye'nin değil PKK'nın yanındadırlar.
4 Nisan 1949'da imzalanan Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) Antlaşması'nın beşinci maddesini hatırlamanın tam sırasıdır:
“Taraflar; Kuzey Amerika'da veya Avrupa'da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği…
Eğer böyle bir saldırı olursa, BM Yasası'nın elli birinci maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte…
Silahlı kuvvet kullanımı da dâhil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır.
Böylesi herhangi bir saldırı ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güvenlik Konseyi'ne bildirilecektir.
Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektir.”
*
NATO üyesi olan yirmi sekiz ülke içinde; terör saldırıları nedeniyle “Türkiye kadar mağduriyet yaşamış” başka bir ülke yoktur.
İşte bu NATO üyesi ülkeler; 1984'ten bugüne PKK'nın Türkiye'ye yönelik terör saldırıları karşısında, saldırıya uğrayan tarafın değil silahlı saldırıyı yapanın yanındadırlar.
Yani? Başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkeler, NATO Antlaşması'nın beşinci maddesini açıkça ihlal etmişlerdir. Etmeyi de sürdürüyorlar.
NATO Antlaşması'nın beşinci maddesinde Birleşmiş Milletler yasasının elli birinci maddesine atıfta bulunulduğuna göre; ABD liderliğindeki NATO üyesi ülkeler BM Yasası'nı da ihlal ediyorlar.
*
ABD/NATO; PKK'nın yanı sıra FETÖ'yü de yönetiyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe kalkışmasının arka planında CIA-ABD-NATO vardır.
FETÖ bir “Gladio” örgütüdür.
Gladio, NATO'nun ürünüdür. Gizli protokolle kurulmuştur.
ABD, FETÖ'nün derin patronudur.
NATO, FETÖ'nün darbeci subaylarına kucak açmıştır.
Hal böyleyken…
Bağımsız Türkiye'nin güvenliği için, NATO'nun kendisi “çok ciddi bir tehdit” unsurudur!
*
İki gün evvel, 1 Mayıs 1977'nin kırkıncı yıldönümüydü.
Türkiye'nin 12 Eylül 1980 askeri darbesine “koşturulduğu” dramatik süreçte ilk işaret fişeği “Kontrgerilla Operasyonu” ile otuz altı kişinin hayatını kaybettiği Kanlı 1 Mayıs'ta atılmıştı!
Dönemin DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler “1 Mayıs'taki saldırganların CIA'in emrinde olduğunu” söylemişti!
(Milliyet, 3 Mayıs 1977)
*
Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 tarihinde Türkiye'deki Gladyo'nun tetikçileri tarafından öldürüldü. Bu derin cinayet de o dönemdeki benzerleri gibi “12 Eylül 1980'in Habercisi” idi!
12 Eylül'ün öncesinde “şartların olgunlaşması!” amacıyla sağ ve sol kamplardaki binlerce genci birbirine kırdıran ABD ve NATO'ya bağlı “İçerideki Baronsal Gladyo” idi!
Türkiye'deki kanlı eylemler, toplumsal kutuplaşmalar ve çatışmalar, siyasal ve ekonomik istikrarsızlık, ülkeyi saran anarşi ve kaos ortamı; o dönemde ABD/NATO'nun “gerilim stratejisine” dayalı olarak “kurgulanmış/organize edilmiş/uygulanmış” dehşet bir süreçti.
1977'den 1980'e uzanan işbu devasa operasyon, 12 Eylül askeri darbesiyle sonuçlandı. Darbeyi, dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'a “Bizim çocuklar başardı” diye haber vermişlerdi.
12 Eylül darbesinin “başarısını” garanti altına almak içinse, darbe anında NATO'ya ait Allied Mobil Force (Acil Müdahale Birliği) hazır kıta olarak bekletilmiştir! (8 Aralık 1996 tarihli Junge Welt)
Mevzubahis askeri birlik, Anviel Express manevrası için Türkiye'de bulunuyordu. Yani, darbeye karşı “beklenmedik bir karşı koyma; halkın bir mukavemeti olabilir” diye, işbu manevra maskesi altında “önlem” alınmıştı!
*
12 Eylül 1980'de askeri darbeye karşı direnen olmamıştı:
Buna mukabil; 15 Temmuz 2016'daki FETÖ/ABD/NATO darbe kalkışmasında, aziz milletimiz sahaya çıkarak “güvenlik güçlerimizle birlikte” Haçlı ve Siyonist Cephesi'nin darbecilerini yerle bir etti. Batıcıların Türkiye'yi işgal girişimi berhava oldu.
Dönemin ABD Başkanı Obama'ya “Bizim çocuklar bu defa başaramadı” diye haber verdiklerine kuşku yoktur!