Karargâh Rahatsız manşetini müteakip Hürriyet'te Sedat Ergin gitti yerine Fikret Bila geldi. Aydın Doğan isimli şahıs; Bila “Erdoğan Demirören'in sahipliğindeki Milliyet gazetesinin başından ayrıldığında” onu vakit kaybetmeden Hürriyet'e yazar yapmıştı.
Fikret Bila'yı “Bir g gününde Hürriyet'in genel yayın yönetmenliğine getirmek için” rezerv olarak istihdam etti.
Yirmi Sekiz Şubat sürecinde Sedat Ergin Hürriyet'in, Fikret Bila da Milliyet'in Ankara temsilcisiydi…
O dönemde Milliyet'in patronu da Aydın Doğan'dı.
“Yurttaş Aydın”ın sahipliğindeki bu iki gazete, Yirmi Sekiz Şubat darbesini bütün hücreleriyle desteklemişti.
Cuntaya çanak tutmuşlar; atmadıkları “irtica” manşeti kalmamıştı!
Mesela, 28 Şubat'taki MGK toplantısından birkaç gün sonra (5 Mart 1997) aralarında Hürriyet ve Milliyet'in de yer aldığı beş gazete birden uydurma/üretilmiş/hayali bir “yemin metnini” birinci sayfalarından yayınladılar!
Fikret Bila yönetimindeki Ankara Bürosu'nun haberi Milliyet'te “Kuran Kursu'nda Ürküten Yemin” başlığıyla yer almıştı!
Yirmi Sekiz Şubat süreci Apoletli Medya'nın “cirit attığı” bir dönemdi. Fikret Bila da aynen Sedat Ergin gibi Yirmi Sekiz Şubat gazetecisidir.
Ezcümle, “Apoletli Bila”nın da “iyi hal kâğıdı” yoktur!
Baronsal Hürriyet'teki yeni görevinde yeni maskesiyle oynayacak; aynı derin istikamette -sadece “Sedat'tan biraz daha farklı bir yöntemle” yol alacaktır!
Yurttaş Doğan mı; bir süre de “Fikret Bila üzerinden” bildiğini okuyacaktır! Yeni hilelerle, yeni numaralarla, yeni algı oyunlarıyla, yeni göz boyamalarla sahne alacaktır…
Bir başka söyleyişle; leoparın benekleri asla değişmez!
*
Devir teslim töreninde konuşan Hürriyet'in Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı “Bağımsızlığımız en önemli teminatımız”demiş! Görevinden alınan Sedat Ergin de “Hürriyet, Türkiye'de bağımsız gazeteciliğin en önemli güvencesidir” diye konuşmuş!
Bu gibi durumlarda “Yalandan kim ölmüş?” dediğimi biliyorsunuz!
Baronsal Hürriyet mi; “Psikolojik Harp” için vardır…
Yalanı dolanı, illüzyonu/sihirbazlığı, düzenbazlığı pek sever!
Aydın Doğan'ın Hürriyet'i, Türkiye'deki Gladyo'nun gazetesidir!
ABD'ye, İsrail'e, Almanya'ya bağlı ve bağımlıdır…
Haçlı ve Siyonist Cephesi devletlerini asla eleştiremez.
Dahası…
İşbu şer cephesinin namı hesabına Bağımsız Müslüman Türkiye'ye sistematik olarak saldırır!
GLADYO'NUN PALTOSUNDAN ÇIKANLAR
“Özel Harp” Gazetecisi Ertuğrul, Hürriyet'i yirmi yıl boyunca yönetti ve Yirmi Sekiz Şubat sürecindeki malum manşetlerin hepsini o attı; ne var ki halen daha zerre miskal utanmadan konuşabiliyor!
“Biz, hepimiz Güneri Cıvaoğlu'nun paltosundan çıktık” diye yazdı, geçenlerde…
Güneri Nicholson, Ertuğrul'dan daha kıdemlidir; onun yirmi yıl boyunca Hürriyet'te yaptığını “Hedonist Güneri” 1980 öncesinde Tercüman'da yapmıştır:
“Örnek Olay” olarak Kanlı 1 Mayıs'ın 1977'nin öncesinde ve sonrasındaki icraatını incelemek yeterlidir!
İşin özü şudur: Güneri, Ertuğrul vesaire bunların alayı Türkiye'deki Gladyo'nun paltosundan çıkmışlardır!
Kozmik Oda'ya girildiği vakit (Aralık 2009) Ertuğrul görevinden ayrılmış; yerine Enis Berberoğlu gelmişti…
Şimdilerde, Enis Berberoğlu TIR'ların durdurulmasına ilişkin malum davada casusluktan yargılanıyor!
Savcı, mütalaasında “CHP milletvekili Berberoğlu'nun FETÖ'nün amacı doğrultusunda siyasal casusluk yaptığını” iddia etmiştir!
*
Sedat Ergin, Enis Berberoğlu'nun yerine Hürriyet'in başına ne zaman geçmişti?
10 Ağustos 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde!
Tam da o günlerde; Ricciardone ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden gitmiş, yerine John Bass atanmıştı.
Mister Bass, Hürriyet'in kırılan camlarına meftun oldu, Hürriyet'in yazı işleri toplantısına katıldı; bir yandan da canla başla FETÖ ve PKK'yı destekledi!
Donald Trump Beyaz Saray'a yerleşince; John Bass'e yol göründü!
Bilderberg'çi Mister Ergin ise yoldaşı Mister Bass'den bile daha evvel gitti:
Kaderin cilvesi, tam da Referandum'un öncesinde!
Tamer Korkmaz
Leoparın benekleri değişir mi?
03 Mart 2017, Cuma