Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi darbecilerle temasta olduğunu söyledi! Erdoğan, CHP genel başkanının darbe kalkışmasının yaşandığı gece Atatürk Havalimanı'ndan “tüymesine” ilişkin görüntüleri değerlendirirken “Araçlarla tankların yanına geliyorlar. Darbecilerle görüşüp oradan ayrılıyorlar. Anlaşmış olarak beyefendiye yol veriyorlar. Bilseydim, Yenikapı'ya davet etmezdim.” diye konuştu!
*
Kılıçdaroğlu, yedi yıl evvel CHP'nin başına “paraşütle indirildiği” günlerde (12 Haziran 2010) Paralel Zaman'a verdiği demeçte aynen şöyle demişti:
“Darbe olursa tankın üstüne ilk önce ben çıkarım!”
Nasıl olsa, atış serbestti…
Kılıçdaroğlu, FETÖ darbe kalkışmasının yaşandığı 15 Temmuz gecesi ne yapmış?
“Üstüne çıkmak” şöyle dursun…
Tanklarla “ahbap çavuş” ilişkisi içindeymiş!
“Kontrollü” Kemal Bey ile Pensilvanya'dan talimatlı Paralel Tanklar arasından “su sızmadığı” görülüyor!
Tankların “istikamet” vermesiyle ortalıktan kaybolan Kemal Bey, Bakırköy Belediyesi'nin yolunu tutuyor…
Orada darbe kalkışmasının sonucunu heyecan içinde bekliyor:
Aynen “Bizim çocuklar bu kez başaramadı” diyen Sam Amcası gibi “çok büyük bir hayal kırıklığı” yaşıyor!
*
CHP'nin başına kasetle gelen Kemal Bey'in FETÖ ile stratejik ortaklığı 7 Şubat 2012'deki Paralel operasyondan sadece birkaç gün sonra başlamıştı.
İşte bu tarihten sonra, CHP yönetimi ile Paralel Yapı “al takke, ver külah” kıvamında bir münasebet yürüttüler…
Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'daki darbe girişiminden “günler öncesinden” haberdar edildiği kesindir!
Bu hakikati, birkaç ay evvel kardeşi Celal Kılıçdaroğlu da dile getirdi!
*
“Haberdar edilmek” demişken…
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal'ın kaset operasyonu sonucunda CHP genel başkanlığı koltuğunu kaybedeceğini “aylar öncesinden” Kasım 2009'daki Almanya/Frankfurt ziyareti sırasında öğrenmişti!
Bu sütunda kaç zamandır ısrarla yazdığımız; “Boğma Rakı” ile başlayan, enteresan bir yöntemle icra edilen ve netice alınan “kement atma” hadisesi, kamuoyundan itina ile saklanıyor.
Kemal Bey, bu netameli konuda zaten topa girmiyor.
Baykal'ı koltuğundan eden kasetin bir kopyasının kendisine “aylar öncesinden verildiğini” bir defa daha hatırlatalım…
Kılıçdaroğlu ve kadrosu; Baykal'a kaset operasyonuyla ilgili bunca önemli gelişme yaşanmasına yahut “skandalın perde arkasının aralanmasına” rağmen, CHP'ye böylesine derin bir operasyon yapılmasını asla dert etmediler!
7 Mayıs 2010'daki kaset operasyonunun organizatörü FETÖ; Paralel'e bu operasyonun talimatını veren Baronsal Gladyo; kaset skandalından sonra “derin bir mahfil”den işaretle CHP'nin genel başkanlık koltuğuna “ışınlanan” da “Kontrol Altındaki Kılıçdaroğlu” olunca hadisenin üzerine giderler mi?
Gitmezler!
*
Mevzu her açıldığında, gıkları dahi çıkmıyor…
Kemal Bey, onu kasetle getiren güç merkezi ne diyorsa harfiyen yapıyor.
Diyet borcunu ödüyor.
Mücbir nedenleri var!
Hadise, Frankfurt'ta yaşananlara kadar uzanıyor.
Frankfurt'taki adı belli lüks otelde BND ajanlarının da olay yerinde olduğu işaretleniyor.
Vaktiyle BND'yi inşa eden bir başka deyişle BND'nin Büyük Birader'i de CIA!
Kontrollü Kılıçdaroğlu'nun kurucusu olduğu TESEV'i yıllarca fonlamış olan “Sivil Örümcek Ağında” yer alan iki malum kuruluşun da “teknik direktörü” CIA değil miydi?
Kemal Kılıçdaroğlu dediğimizde; ABD'nin menfaatleri doğrultusunda “siyasi liderlik” yapan bir iliştirilmişten, bir işbirlikçiden söz etmiş oluyoruz!
*
“Hayır” kampanyası esnasında, söylemediği kuyruklu yalan neredeyse kalmadı.
“Kontrollü darbe” iftirasını atarak da; 15 Temmuz'da darbeye kalkışan FETÖ ile darbeci hainlerin derin patronu ABD'yi (Üst Akıl) “korumaya, kurtarmaya” yeltendi!
*
17 Aralık 2013 sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu, Paralel Samanyolu ekranlarında aynen şöyle demişti:
“Emin olun bunun yurtdışına kaçmaktan başka bir çaresi yoktur. Erdoğan için söylüyorum!
Kaçsa da onu bu ülkeye getireceğiz!
Bunun kurtuluşu yok. Yargılanacak!”
15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Almanya'ya kaçtı” kuyruklu yalanının nasıl pişirildiğini, bir de bu vesileyle hatırlayalım!
15 Temmuz gecesi, 23.15 ile 23.30 sularında; Atatürk Havalimanı'ndan kim tüymüş, hep birlikte gördük!