Tamer Korkmaz
“Jet Seçim” kararı “doksandan atılmış bir gol” gibidir!
Bunun adı Kontra Atak’tır: Millet ve devlet adına Kontra Atak bir defa daha MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi henüz tam olarak devreye girmedi. 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşıyor. Bu işi uzatmaya gerek yoktur. Kaosa oynayanların bu oyununu bozmak şarttır” diye konuştu ve 26 Ağustos 2018’i Erken Seçim tarihi olarak önerdi.
Önceki gün, Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrasında ise; bu “Erken Seçim” daha da erkene çekildi ve bir “Jet Seçim”e dönüştü: İki ay sonrası için yani 24 Haziran’da seçim kararı alındı.
Şer Cephesi’nin “Kaos” hazırlığına karşılık “Madem öyle, gel böyle!” tarzında verilmiş fevkalade isabetli bir karardır…
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tam manasıyla hayata geçirilebilmesi için artık 3 Kasım 2019’a kadar beklenmeyecek; 24 Haziran’da ilk “Başkan” seçilmiş olacaktır.
*
AK Parti Hükümeti, bundan önce muhtelif vesilelerle “seçimin zamanında yapılacağını” söyleye geldi. Hal böyleyken, birdenbire çıkıp da “Erken seçime gidiyoruz” diyemezlerdi…
Kaldı ki, Bahçeli’nin kararlılık eseri olan ve “üstelik bir tarih veren” erken seçim çıkışından sonra “Hayır, olamaz; erken seçime gidemeyiz!” deme şansları da yoktu. Çünkü siyasette “erken veya çok erken” her ne olursa olsun seçimden kaçılmaz!
Üstelik, erken seçim talebi Cumhur İttifakı yaptıkları MHP’nin liderinden gelmişken; erken seçime itirazı dile getirecek herhangi bir muhtemel mazeretin kabul görmesi mümkün değildi.
*
Köşelerinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Devlet Bahçeli’nin erken seçim açıklamasından memnun olmadığı belliydi.” diyerek “Ankara’nın Bir Bileni” pozlarında yazanların ne denli yanıldıklarını görmeleri ise “yirmi dört saati bile” bulmadı…
Ankara’da “sahnelerin arkasında aslında neler olduğunu” bir türlü okuyamamak; çözememek, işte bu gibi “angaje” tiplerin artık klasikleşen vaziyetleridir.
*
Cumhur İttifakı’nın karşısındaki muhalefet partilerinin Devlet Bahçeli’nin erken seçim çıkışına menfi tavır göstermeleri dikkat çekicidir! Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “24 Haziran” tarihi açıklandığında; hemen hepsinin birden “Hodri Meydan” demeleri, muhalefetin “jet seçim” karşısında hazırlıksız yakalandığı gerçeğini değiştirmiyor.
Elbette, erken veya jet seçimden kaçamazlardı…
Durumu kurtarabilmek için, çaresizlik içinde “Hodri Meydan” çekiverdiler! İddialı konuşmaları ise siyasetin gereğidir…
Kamuoyuna yönelik işbu açıklamalarının aksine bundan sonra tutup “Tamam ama çok fazla erken hatta baskın oldu; hazırlanmak yahut ittifak yapmak için dahi yeterli süre yok” gibi sızlanmalara meylederlerse daha başlangıçta yenilmiş olurlar!
*
Jet Seçim kararı, büyük ekseriyetle olumlu karşılandığı halde; Komprador Burjuvazi’yi temsil eden TÜSİAD’ın “Erken seçimi doğru bulmuyoruz” şeklindeki açıklaması yeterince manidardır!
Hangi TÜSİAD, bu? 3 Aralık 1997’de Genelkurmay’da darbeci Çevik Bir ile J Başkanları’na brifing veren TÜSİAD’ta bahsediyoruz.
TÜSİAD’ın bu itirazı bile -tek başına- “jet seçim” kararının ne denli isabetli olduğunu göstermeye yetiyor!
ÖNEMLİ KARARLARIN HEPSİNDE BAHÇELİ İMZASI VAR
Devlet Bahçeli, “Erken Seçim” hamlesiyle kritik siyasi kararlar noktasında bir kere daha belirleyici oldu. Bundan bir öncesinde “Cumhur İttifakı” çıkışı da MHP liderinden gelmişti…
Türkiye’yi 16 Nisan 2017’de referanduma götüren yolu açan da yine Bahçeli idi.
7 Haziran 2015 tarihindeki genel seçim sonrasında koalisyon tekliflerini reddetmek suretiyle Türkiye’yi 1 Kasım 2015 seçimine götüren Devlet Bahçeli, siyasete bir kez daha yön vermişti…
2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 Krizi’ni “Meclis’e girerek” çözen de yine MHP’nin lideriydi.
MHP’nin koalisyon hükümetinin ortağı olduğu bir dönemde, Devlet Bahçeli’nin Türkiye’yi 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçime götürmesi ise “halen daha konuşulmaya devam eden” unutulmaz bir çıkıştır.
Bahçeli, koalisyon ortaklarını “erken seçime mecbur bırakan” bu kararıyla; o dönemde, derin baronların “Hüsamettin Özkan’ın Başbakanlığında” tasarladıkları “MHP’siz Koalisyon” senaryosunu boşa çıkarmıştı. Şayet, erken seçime gidilmeyip, bir de o “Baronsal Koalisyon” kurulsaydı; ABD’nin Irak’ı işgalinin hemen öncesindeki “tezkerenin reddedildiği” o sürecin tarihi tamamen farklı biçimde (yani tümüyle Türkiye’nin aleyhine) yazılacaktı!
Bahçeli; o dönemde (seçim kampanyası sırasında) ekranda “dışarısıyla bağlantılı olarak içeride tezgâhlanan oyunu” anlatırken, isim vererek JP Morgan’dan yakınıyordu!
*
JP Morgan mı; Chase Manhattan Bank’ın günümüzdeki uzantısıdır. Geçen yıl 101 yaşında ölen Küresel Baronlar’ın önde gelen ismi David Rockefeller, JP Morgan’ın ortaklarındandı…
Chase Manhattan’ın da eski başkanıydı.
İstanbul’daki şu “Mister Simit” diye bilinen malum baron da Chase Manhattan Bank’ın “Uluslararası Danışma Kurulu” üyeleri arasında yer almıştır!