Tek tek anlatalım.

Sonra bakalım, Türkiye’de konudan anlayan anlamayan, Gazze’nin yerini haritada bile gösteremeyen, Gazze’nin statüsüyle ilgili tek kelimelik bilgisi olmayanların, itibarsızlaştırmaya çalıştıkları anlaşma, İsrail’de ve uluslararası toplumda nasıl yankı bulmuş.

İSRAİL’İN TAZMİNATI, ULUSLARARASI EMSAL KABUL EDİLİYOR

Mavi Marmara katliamında filodaki gemilerden biri olan Challenger 1 de basılmış, oradaki 3’ü ABD’li, 1’i Belçikalı 4 aktivist darp edilmişti.
O 4 kişi geçen Ocak ayında Washigton’daki bir mahkemeye başvurup, İsrail’i şikayet etti, sonuç alınamadı.

İsrail, Türkiye ile anlaşırken, Türkiye’nin şartı olan tazminat ödemeyi kabul edince, Washington’daki davada da hareketli saatler yaşandı.
4 aktivist, İsrail’in Türkiye’ye 20 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmesini emsal gösterip, davaya İsrail Adalet Bakanlığını ve diğer bazı bakanlıkları da ekleyerek, yeniden gündeme getirdi. İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaket ve diğer bakanlara tazminat davası açan ABD vatandaşları David Schermerhorn, Mary Ann Wright ve Huwaida Arraf ile Belçika vatandaşı Margriet Deknopper’in dava dilekçeleri İsrail’deki muhataplarına da gönderildi.

NETANYAHU’YU TERÖRE DESTEK SUÇUNDAN MAHKEMEYE VERDİLER

Anlaşmanın Türkiye ve Hamas için zafer olduğunu savunan İsrailliler, uzlaşmayı sağlayan başbakan Netanyahu’yu mahkemeye verdi. İsrail Başbakanı hakkında üç ayrı dava açılma girişimi oldu. Dava dilekçelerinde Gazze’ye giden Türk yardımlarından dolayı İsrail Başbakanı Netanyahu’ya çok sert suçlamalar yöneltildi. İsraillilerin bir çoğuna göre Filistinlilerin yaşama hakları yok, oınlar Filistinlileri terörist olarak görüyorlar, Gazze’ye yapılan yardımlara tepki gösterenler de İsrail hükümetini “teröre destek vermekle” suçladı. İsrail’deki yüksek mahkeme, Netanyahu alehindeki dava dilekçelerini reddetti.

TÜRK TIRININ ÖNÜNE YATTI

Anlaşmanın şartlarından biri Gazze ambargosuyla ilgiliydi. Ekmeğin bile sayıyla sokulduğu Gazze’ye Türkiye tek kalemde 11 bin ton gıda yardımı yolladı.
Tırlar Kerem Şalom sınır kapısından Gazze’ye girdi.

İşte o sırada oğlu asker olan ve Gazze’de ölen bir İsrailli, Türk yardımlarını Gazze’ye taşıyan tırların önüne yattı, tırların girişini engellemeye çalıştı.
Ona destek veren başka asker aileleri ile aşırı sağcılar da vardı, Kerem Şalom sınır kapısında.

Anlaşmanın Türkiye ve Hamas için bir zafer, İsrail için ise bir kayıp olduğunu savunan ve sayıları hiç de azımsanmayacak kadar fazla olan bu İsrailliler, İsrail Başbakanı Netanyahu’yu yerden yere vurdular.

İSRAİL PARLAMENTOSUNDA AÇIKLAMA: SUÇ KABUL EDİLMİŞTİR

En çarpıcı gelişmelerden biri de İsrail parlamentosunda yani Knesset’te yaşandı. Filistin asıllı kadın milletvekili Hanen Zoabi de 2010 yılındaki katliam sırasında Mavi Marmara gemisindeydi. Bu kadın yıllardır İsrail işgalini ve saldırılarını sert dille eleştirir, İsrail yönetimi ise onun milletvekilliğini defalarca düşürmeye çalıştı.

İsrail’in özür dilemesi, tazminat ödemesi ve Gazze ambargosunu Türkiye’ye özel bir şekilde kaldırıyor olması, Hanen Zoabi’yi de heyecanlardırdı. Zoabi, meclis kürsüsünde, “İsrail katliamlarını itiraf etmiştir, bu anlaşma itiraf demektir, bütün İsrail askerleri de katildir” diye bir konuşma yaptı.

Başta aşırı sağcılar olmak üzere bir çok milletvekili, kadın vekil Hanen Zoabi’nin üzerine yürüdü, saldırmaya kalktı.

İsrail Başbakanı Netanyahu da Hanen Zoabi’nin artık bardağı taşırdığını onun bundan sonra vekillik yapamaması için gereken önlemlerin alınacağını söyledi.

İşte Türkiye’de küçümsenmeye çalışılan anlaşmanın İsrail’deki yankıları böyle.