Tamer Korkmaz
İran’daki ateşi kimler yaktı?
İran, bir haftadır karışık: Tansiyon giderek yükseliyor. Protestolar yaygınlaşıyor. 2009’dan bu yana en geniş protesto eylemleri gerçekleştiriliyor.
Senaryosu Washington’da yazılmış olan kaos planı, İran’da harfiyen uygulanıyor.
Bugünlerde İran’da yaşananlar, beş yıl önce bizdeki Gezi Kalkışması’nın yakın akrabasıdır!
*
İran’daki isyanı çıkaran ABD-İsrail tandemidir…
Bir başka deyişle; CIA, MOSSAD ile birlikte İran’daki derin operasyonda sahne almıştır.
İran’ın “karıştırılmasının öncesinde yaşanan” iki gelişme, yeterince dikkat çekiciydi…
Birincisi; üç hafta evvel yani 12 Aralık’ta ABD-İsrail arasında Beyaz Saray’da “kapalı kapılar ardında” yapılan görüşmedir.
İkincisi, bu gizli toplantıdan birkaç gün sonrasında (18 Aralık’ta); Başkan Donald Trump’ın “Ulusal Güvenlik Stratejisi” belgesini açıklamasıdır.
Söz konusu belgede, İran “terör destekçisi devlet” olarak tanımlanıyordu!
Sadece bölgemizde değil, dünyanın dört bir yanında terör örgütlerinin mühendisi ve patronu olan Amerikan Devleti’nin; işte bu tanımlamasına binaen,İran’a “örtülü operasyon”yöntemiyle müdahale ediliyor!
‘Büyük Şeytan’ ABD; böylesine hayduttur, böylesine kahpe bir devlettir.
*
İran’daki protestoların başladığı ilk günden itibaren birbiri ardına açıklamalar yapan Washington yönetimi, “heyecanla” göstericileri desteklediğini beyan ediyor…
Terör Devleti ABD’nin başı Trump, “İran’da değişim zamanı” diye konuşuyor!
Twitter’dan da provokatif açıklamalar yaparak “İran halkı nihayet paralarının nasıl çalındığını ve teröristlere harcandığını anlamaya başladı” diye yazıyor!
Terör devleti İsrail’in Başbakanı Netanyahu da “İran rejimi düşecek” diyerek İran’daki gösterilerden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor!
«
İran’da, 2009’daki rejim karşıtı devasa gösterilerin ardından; ABD-İsrail ikilisinin beklentileri boşa çıkmıştı.
O isyanın çıktığı dönemde Türkiye ile İran arasında yakın ilişkiler vardı.
Bu ilişkiler, Suriye’de 2011’de patlak veren iç savaşı müteakip birkaç yıl süreyle sıkıntılı bir dönem geçirdi…
Türkiye ile İran; geçen yıl -özellikle- Katar Krizi’nin ardından yeniden yakınlaştı.
İran’daki son karışıklığın yahut kaos denemesinin; bir defa daha “böylesine bir yakınlaşma dönemine denk gelmesi” ayrıca dikkat çekicidir.
BİR ZAMANLAR: AJAX OPERASYONU
ABD’nin İran’la ilgili derin operasyonları uzun yıllar öncesine dayanıyor…
1951’de demokratik bir seçimle iktidara gelen ve “İran’daki petrolleri millileştiren” Başbakan Musaddık, 1953’te “Ajax Operasyonu” adı verilen bir CIA darbesi sonucunda devrilmişti.
Obama, ABD Başkanı seçildikten kısa bir süre sonra (2009 yılında) Kahire’de yaptığı konuşmada “ABD’nin darbedeki sorumluluğunu” itiraf etmişti!
CIA ise İran’daki darbenin 60. Yıldönümü’nde yani 2013’te; Musaddık’ın devrilmesinde çok önemli bir rol oynadığını “ilk kez” kabul etmişti!
Bakalım, “Hangi Amerikan Başkanı?” ve de “Kaç yıl sonra?” şu günlerde İran’daki isyan denemesinde “CIA’in rolünü” itiraf edecek? Yahut edebilecek mi?
*
DEAŞ terör örgütünü, Düzenbaz Obama ile Sahtekâr Hillary’nin kurduğunu itiraf eden de Donald Trump’tır!
Obama’nın 1953’teki darbenin arka planını 2009’da itirafından birkaç yıl sonra (2015) ABD ile İran arasında nükleer anlaşma imzalandığını, bu noktada hatırlayalım!
O anlaşmanın imzalandığı dönemde Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler henüz düzelmemişti!
Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk yılı tamamlanırken ne oldu? ABD, İran bahsinde yine başa döndü: İran’ı bir kez daha hedef tahtasına yerleştirdi.
ŞİMDİKİ OPERASYONU YÖNETEN CIA AJANI
CIA’in, Langley’deki karargâhta “Ayetullah Mike!” diye çağırılan Michael D’Andrea adlı ajanı “İran’a yönelik operasyonları yönetmesi için atadığı” geçen Haziran’da medyamıza yansımıştı.
Washington kaynaklı bu haberlerde “Cenazeci” diye de anılan CIA’in “çok kanlı operasyonlarını” yöneten bu ajanının, “Bir Müslüman kadınla tanışmasının ardından Müslüman olduğu” ileri sürülüyordu!
“Cenazeci”nin İran’daki son operasyonu yönettiği aşikâr da; işbu kaşar ajanın “Müslüman olduğu” yollu haberlerin, CIA’in “göz boyama” stratejisi kapsamında yayıldığını unutmayalım…
“Afiyetle yiyelim” diye sahne alır, bu tür haberler!