Tamer Korkmaz
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!
Sam Amca’sının PKK’sı; en başından beri bebek katilidir, anaların can düşmanıdır. Yüksekova’da on bir aylık bebek Bedirhan Mustafa ile annesi Nurcan’ı hunharca katlettiler.
Astsubayımız Serkan’ın eşi ile evladının intikamları ziyadesiyle alınmalıdır!
Masumların kanları; PKK’lı teröristlerle birlikte içerideki ve dışarıdaki bilumum terör sevicilerin de ellerindedir…
HDPKK’dan, bu Terör Partisi’ne bütün hücreleriyle koltuk çıkan CHP’ye; Terör Devletleri ABD-İsrail tandeminden AB’ye (Avrupa Terör Birliği) kadar “alayından” bahsediyoruz!
*
Haydut Devlet ABD, PKK terör örgütünü silahlandırmaya, desteklemeye ve dahi “yönetmeye” devam ediyor…
Hani, YPG/PKK Menbiç’ten çekilecekti?
Sahi, ne oldu; şu ABD ile yapılan anlaşmaya?!
Temmuz’un ilk haftasından itibaren medyamızda atılan “YPG, Menbiç’ten çekiliyor” başlıklarının gerçeği yansıtmadığı çok çabuk anlaşıldı…
“YPG/PKK’lı teröristlerin, 4 Temmuz 2018’den itibaren Menbiç’ten çekilmesi” hususunda varılan anlaşmayı “kabul eden” ABD, şimdiye kadar hiçbir girişimde bulunmadı, kılını dahi kıpırdatmadı…
Ezcümle, Menbiç Anlaşması uygulanmıyor!
ABD, bir kere daha vaadini tutmuyor. Ne zaman, tuttular ki? Hiçbir zaman! ABD’nin “sözlerine” güvenerek diplomasi yapılırsa, her defasında netice menfi olur: Aldatılırsınız!
Asla unutmayalım…
Yüksekova’daki masumları katleden PKK’lı teröristler de Menbiç’teki veya Suriye’nin kuzeyindeki YPG’liler de; örgütün Kuzey Irak’taki teröristleri de aynı zamanda Amerikan Terör Devleti’nin askeridir!
*
Haziran ayının son haftasında Türkiye’ye gelen ve “rahip maskeli” CIA ajanı Andrew Brunson’ı cezaevinde ziyaret eden Amerikalı iki senatör Lindsey Graham ile Jeanne Shaheen’in 2 Temmuz günü “Menbiç’te ortaya çıktıklarını” tam da burada hatırlayalım!
*
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışmasında “işin içinde yer alan” Ajan Brunson’la ilgili son gelişmelerle devam edelim…
“Hem Suçlu, Hem Güçlü!” vaziyetindeki Amerikan Devleti, kahpelikte el artırıyor!
“İnanç Adamı” yahut “Rahip” dedikleri kaşar ajanlarının serbest bırakılmamasını gerekçe gösterip “İçişleri Bakanı Soylu ile Adalet Bakanı Gül hakkında yaptırım kararı” aldılar!
Ankara ise mütekabiliyet gereği buna karşılık vereceğini duyurdu…
Amerikan Devleti’ne yönelik haklı tepkiler, asla “sözde kalmamalıdır” ve özellikle son günlerdeki lafları, tehditleri, saldırıları onlara “hak ettikleri ölçüde” yedirilmelidir!
ABD (İsrail ile birlikte) Bağımsız Müslüman Türkiye’nin azılı düşmanıdır; güvenliğimiz ve de varlığımız için en büyük tehdittir. Artık şu “dostluk” yalanlarına, “stratejik müttefiklik” hikâyelerine bir son verilmelidir!
“Stratejik düşmanlıklarının zirvesine çıktılar” yahu!
*
Bu sütunda defalarca “İncirlik Üssü kapatılmalıdır” diye yazdık: Gecikmiş olsa da; 15 Temmuz 2016’dan hemen sonra “darbe girişimine yardım/yataklık yaptığı için” kapatılmalıydı; kapatılmadı, yanlış oldu. Hiç değilse, şu son kahpeliklerinin ardından İncirlik Üssü için “kapatma kararı” alınmalıdır!
ABD/CIA’in, 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasında piyonu FETÖ ile birlikte yer aldığının kapı gibi kanıtları da- muhakkak kamuoyu ile paylaşılmalıdır!
ABD, 15 Temmuz’da cürmümeşhut halinde yakalanmıştır. Bütün kozlar Ankara’nın elindedir: Ne var ki, tepkiler “yapılan açıklamalarla” sınırlı kalıyor. Yaptırım uygulamak Ankara’nın hakkıdır. Oysa; Pişkin ABD’nin yaptırım tehditlerine muhatap oluyoruz!
ABD Başkan Yardımcısı Pence “Yaptırımlar, Brunson serbest kalana kadar devam edecek” diye yeni bir açıklama yaptı!
Daha önce yazdık: Mahkeme’nin, 18 Temmuz’da Andrew Brunson’ın tutukluluğunun devam etmesi kararından birkaç gün sonra “ev hapsine alınmasına” karar vermesi, fevkalade yanlış olmuştur.
Washington, bu karardan “cesaret alarak” küstahlığını ve tehditlerini sürdürüyor: “Taviz kopardık, devamını getirelim; yeni tehditler ve şantajlarla Brunson’ı serbest bıraktıralım!” şeklinde düşündükleri anlaşılıyor!
Şayet, Brunson benzeri bir hadise ABD’de yaşansaydı; Amerikan Devleti asla böyle birisini serbest bırakmazdı. Ev hapsine dahi çıkarmazdı!
HUKUK’u, haydut devletinin menfaatinden ibaret sayan ve Türkiye’deki Yargı Süreci’ni İPOTEK altına almaya yeltenen Faşist ABD’nin Başkanı’na ve dahi Başkan Yardımcısı’na son krizdeki tüm sözleri, küstahlıkları ve kahpelikleri “misliyle” yedirilmelidir!
-Haydut ABD, ancak “güç”ten anlar!