İdlib'i kimyasal silahlarla vuran uçakların kalktığı Şayrat Hava Üssü'ne göstermelik bir füze saldırısıyla maksat hâsıl oldu! Yani, “ABD altı yıldır devam eden Suriye savaşında ilk defa Esad'ı vurdu: Gözlerimiz bağlandı!”
Şam Rejimi'nin çoğunluğu çocuk 100'den fazla masumu taammüden katleden kimyasal saldırısı böylelikle unutturulduğuna göre; “Psikolojik Harp Görevi” yahut “Halkla İlişkiler Gösterisi” tamamdır!
Vurdu da ne oldu? Şam Şeytanı yerinde duruyor.
Devamı var mı? Yok! Tek seferlik!
Yasak savma kabilinden, “gaz almak” maksadıyla yapılan bir “danışıklı dövüş” saldırısıyla Şam Rejimi rahatlatılmış oldu! Bir taraftan da “Bakın, Rusya ile kıyasıya hesaplaşıyoruz” görüntüsü verildi.
Bundan on gün evvelinde, Beyaz Saray Sözcüsü “Beşar Esad'ın egemen bir ülkenin devlet başkanı olduğunu kabul etmek zorundayız” diyerek Şam'daki Zalim Diktatör'ün sırtını sıvazlamışken…
Elli dokuz Tomahawk füzesiyle Esed'in üssünü bir nevi “ortada kuyu var, yandan geç” türünden bir saldırıyla vurmak “tiyatro”dan ibarettir!
ABD, “Üsse saldıracağız” diye Rusya'yı önceden bilgilendirmiştir! Moskova'yı bilgilendirmekle Şam'ı haberdar etmek “eş anlamlı” olduğuna göre “gerekli önlemler” de ihtimamla alınmıştır!
Rusya, Suriye'de bulundurduğu ve varlığından dolayı her fırsatta övündüğü 'hava savunma sistemi' olan S-400'leri “ABD saldırısını karşılamakta” neden kullanmadı? Tatminkâr bir yanıt yok!
ABD ise elli dokuz Tomahawk füzesiyle “özellikle on ikiden vurmayan” bir başka deyişle “en az zarar verdiren” şike vuruşlar yaptı!
Ruslar füzelerden yarısının boşa vurduğunu dile getiriyor…
Uydu fotoğrafları, füzelerin çoğunun “iki piste ve piste çıkan yollara isabet etmediğini” gösteriyor!
“Şahane propaganda” kapsamında “Şayrat hava üssü saldırıdan sonra kullanılamaz hale geldi!” ya…
ABD saldırısının üzerinden yirmi dört saat dahi geçmeden, Şayrat üssünden havalanan Şam rejimine ait uçaklar İdlib'teki bir köyü ve de Humus'u vurarak on sekiz masumu daha katletti!
-Sam Amca'dan tık yok!
Aynen Obama yönetimi gibi Trump yönetimi de “Ne kadar Müslüman kanı dökülürse o kadar iyidir” kafasıyla hareket ediyor!
ABD, Suriye'de başından beri “kayıkçı kavgası” kamuflajı altında Esad rejiminin ayakta kalması için uğraşıyor.
Donald Trump'ın Obama'dan farkı, işbu kayıkçı kavgasını icra ederken yani düzenbazlıkta biraz daha farklı bir yöntem benimsemesidir. Hepsi budur!
Suriye'de güya Obama'nın kırmızıçizgileri vardı!
Esad'ın her kimyasal saldırısından sonra “yasak savma kabilinden” açıklamalar yapıp, “kapalı kapılar ardında” Şam Rejimi'ni kutlamışlardı!
İslam Düşmanı Trump'ın da Esad'ın İdlib'teki kimyasal saldırısından dolayı pek mutlu olduğuna zerrece kuşku yoktur…
Trump, Esad'la aynı katliamları farklı silahlarla yapıyor!
Daha geçen ay Amerikan uçakları Halep, Rakka ve Musul'da çoğu çocuk beş yüzden fazla masumu katletmediler mi?
Bu seri katliamlar, Trump'ın CIA ve Pentagon'a “sınırsız operasyon ve katletme yetkisi vermesinden” hemen sonra yapılmıştı!
16 Mart 2017'de Halep'in Etarib ilçesine bağlı Cine köyündeki Hazreti Ömer Camisi yatsı namazı sırasında taammüden bombalandı; yetmişten fazla masum Müslüman, Trump'ın talimatıyla katledildi!
Dünyanın dört bir yanındaki 'Batı Putçuları' ile Türkiye'de ABD hesabına etki ajanlığı yapan medya mensuplarının alayı bu barbarlığa gözlerini sımsıkı kapadılar!
*
Trump yönetimi, Şayrat Üssü'ne düzenledikleri göstermelik saldırıyla “İdlib'teki kimyasal saldırıya karşı sessiz kalmadıklarına!” dair cümle âleme ayan beyan bir “psikolojik harekât” çektiler:
Böylelikle; bir yandan “Şam Rejimi ile mücadele ediyoruz” gözbağcılığını sergilediler. Diğer yandan da, bu “ters manyel” operasyonla Zalim Esad'ın elini “rahatlatmış oldular!”
Beyaz Saray, kendi kamuoyuna yönelik olarak da sihirbazlık gösterisi çalıştı: “Gördünüz mü, Rusya'ya nasıl hareket çekiyoruz, onlarla acayip didişiyoruz” mesajı vererek Amerikan vatandaşlarının gözlerini boyadı!
“Rus gizli servisinin ABD'de başkanlık seçimine müdahale ettiği” yolundaki ithamların yahut Putin ile pek yakın münasebetlerin Trump'ı seçildiği ilk andan itibaren nasıl hedef tahtasına yerleştirdiğini ve de FBI soruşturmasının ardından “Böyle giderse, Başkan azledilir!” denildiğini burada hatırlayalım!
Tomahawk füzeleri üzerinden sahneye koyulan Danışıklı Dövüş mü; başkanlığının ilk gününden beri ciddi biçimde zorlanan Trump'ın Atlantik'in Öte Yanı'nda bir nebze olsun elini rahatlatmaya yaradı!