Tamer Korkmaz
Bu defa da Samsun’dan yola çıkacakmış!
Aydın Doğan isimli şahsın gazetesi Posta’nın ilk sayfasında dün “11 Hassasiyeti” başlıklı bir haber yer aldı. Buna göre “Meral Akşener, yeni partisini on birinci ay olan Kasım’da kurmayı planlıyormuş; Gülen’in geçenlerde Wall Street Journal’da yayınlanan seccadeye bastığı fotoğraftaki bir ayrıntı nedeniyle bu tarih değişikliğe uğramış!”
“Hassasiyet” dedikleri mi?
“O fotoğrafta gözüken televizyon ekranındaki 00.11 ibaresi ile partisinin kuruluş tarihi örtüşüyor, buradan bir dedikodu çıkartılmasın” düşüncesiyle Akşener partisinin kuruluşunu erkene almış!
Vay be! Posta gazetesinin “pamuklara sardığı” Meral Hanım’ın inceliğini, ne denli hassas bir siyasetçi olduğunu; görüyorsunuz değil mi?
Peki, hangi Meral Akşener bu?
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra haftalarca gıkı çıkmayan Meral Hanım’dan bahsediyoruz!
15 Temmuz’un birinci yıldönümünde twitter’dan yayınladığı mesajda bile; iki yüz kırk dokuz vatandaşımızı FETÖ’nün katlettiğini de, darbe kalkışmasını FETÖ’nün yaptığını da “söyleyemeyen” Akşener’in ta kendisiydi!
Başka?
“FETÖ’nün canla başla desteklediği, geçtiğimiz yılın ilk yarısında MHP’nin genel başkanı yapmak için çok uğraş verdiği” Akşener’in, 15 Temmuz’dan evvel her gittiği yerde “Başbakan olacağım!” dediğini hatırlıyoruz…
İkide bir “Yurtta sulh, cihanda sulh” demeyi de ihmal etmiyordu!
15 Temmuz 2016 gecesi TRT ekranında okunan şu korsan “Yurtta Sulh” bildirisi, hafızalarımızda çok taze…
Paralel’in baş tacı yaptığı Akşener, 15 Temmuz’dan önceki haftalarda siyasi geleceğinden o denli emindi ki; adeta “garanti” almış gibi konuşuyordu! “Şu muhteremlere ot yoldurmazsam namerdim” diye esip gürlüyordu!
Sahi, 15 Temmuz’un “siyasi ayağında” kimler vardı?
Mesela…
Şayet, 15 Temmuz darbe kakışması başarılı olsaydı; FETÖ kimi başbakan yapacaktı? Merak ediyoruz!
*
Doğan Medyası’nın Meral Akşener için seferber oluşu yeni değil; geçen yılın ilk yarısında, Meral Akşener Devlet Bahçeli’yi devirmek için sahneye çıktığında da “Yurttaş Doğan’ın medyasında Meral Akşener “güzellemelerinden” geçilmiyordu.
Amerikancı Hürriyet, yeni sezon açılışını “Akşener ile birlikte yola çıkan” Ümit Özdağ röportajıyla yaptı!
Dün gazetenin ilk sayfasında “Yeni parti Samsun’dan” başlığıyla anonsu verilen işbu röportajda, Prof. Dr. Ümit Özdağ yeni partinin “merkez sağda değil, milli merkezde yer alacağını” söylüyordu!
Akşener, geçen yıl MHP’nin genel başkanlığına talip olduğunda “ülkücü” takılıyordu! Şimdilerde kendilerini merkez sağ parti olarak dahi tanımlamıyorlar; “merkez partisi” olacaklarını söylüyorlar!
Yani? “Dön, baba dönelim…”
24 Temmuz 2001’de “Ülkücüydüm, demokrat oldum” diyen de Akşener’den başkası değildi!
*
Bir de nedir? Meral Akşener’in yeni partisi güya “milli” merkezde yer alacakmış!
Bu da itina ile “gözlerimizi bağlamak” için hazırlanmış bir siyasi numaradır…
Bütün hücreleriyle Türkiye’deki Gayrı Milli Cephe ile birlikte hareket edenlerin partisi asla “milli merkezde” yer almaz! Kimseye hikâye anlatmasınlar!
*
2011’de İstanbul’da (Conrad Oteli’nde) Hillary Clinton ile görüşen Meral Akşener değil miydi?
Dahası var…
Amerikan dış politikasına yön veren Foreign Policy dergisi geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan sayısında Meral Akşener’i öve öve bitirememişti!
Derin ABD’nin dergisinde yapılan işte bu “güzelleme” Meral Akşener’in 2019’daki Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Atlantik’in öte tarafında tasarlanan “siyasi mühendislik” projesinin ilk sırasında yer aldığını haber veriyordu!
*
Derin ABD’ye bağlı Türkiye’deki baronların, 2019’daki seçimde Erdoğan’ın seçilmesini engellemek maksadıyla üzerinde çalıştıkları siyasi planın ilk hedefi, seçimin ikinci tura kalmasını sağlamaktır.
MHP’den ihraç edildikten sonra yeni partisini kurmak için yola çıkan ve artık son aşamaya gelen Meral Akşener’in iki yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağına kuşku yoktur.
Ümit Özdağ, Hürriyet’teki röportajda “Referandumda ‘Evet’ diyen MHP’lilerin yüzde 20’si kopar bize gelir diye düşünüyorum”diyor!
2019’da; Akşener’in ilk hedefi “MHP’deki milliyetçi oyların bir bölümüyle AK Parti’deki milliyetçi oylardan bir kısmını” elde edebilmektir.
Şayet, bunu başarabilirlerse; Erdoğan’ın birinci turda seçilmesini engelleyebileceklerini hesaplıyorlar…
İkinci tura kalındığı takdirde; Erdoğan’ın karşısındaki aday her kim olursa, Malum Cephe o adaya oy verecektir!
“Seçimi kazanabilmek için” formülleri budur…
Bu seçim planı, Türkiye’deki Komprador Burjuvazi’nin Akşener’i neden bir kere daha “siyasi sahneye sürdüğünü” anlatıyor.
Aydın Doğan adlı şahsın medyasında Meral Akşener’i “sempatik gösterme, övme, öne çıkarma” politikasının yeni sezonu açması tam da bundan dolayıdır!