Tamer Korkmaz
Bir yıl önceki suikast…
Karlov Cinayeti’nin üzerinden tam bir yıl geçti: Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin ölüm yıldönümü münasebetiyle Türkiye’ye gelen Rus heyeti, suikast soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle buluştu.
Başsavcılık yetkilileri, Rus heyetine “suikastın iki ülke ilişkilerini bozmak amacıyla düzenlendiği” ve “Cinayetin arka planında FETÖ’nün yer aldığı” bilgisini vermiş…
Rus yetkililer de aynı görüşte olduklarını söylemişler.
*
Karlov’u öldüren polis Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ mensubu olduğu “daha o gece” ortaya çıkmıştı…
“Kanlı Oyun” çok çabuk bozulmuştu.
Geçen yılın 19 Aralık akşamı, “cinayet işlendikten dakikalar sonra” suikastçının “Nusra mensubu olduğunu!” iddia eden kimdi, peki?
El Cevap: CIA elemanı, FETÖ’cü kaçaklardan Emre Yaramaz!
*
Andrey Karlov’un öldürülmesinin hemen ardından…
“Suikastçının Nusra Cephesi’ne mensup bir radikal İslamcı olduğu” kuyruklu yalanı itina ile pazarlanmıştı…
Çünkü işbu psikolojik harp üzerinden katilin FETÖ’cü olduğu/cinayetin arkasında da FETÖ’nün yer aldığı gerçeği hasıraltı edilmek isteniyordu!
Bu minvalde “suikastı Nusra’cıların üstlendiğine” dair bir başka yalan da “sahte bir bildiri” üzerinden gösterime girmişti!
“İsrail istihbaratının vitrini durumundaki DEBKAfile, suikastçının Nusra tetikçisi olduğunu” yazmıştı; içerideki bazıları da bu yalanı twitter’dan “köpürtmekle” meşguldü!
Büyükelçinin öldürüldüğü akşam CNN Türk’teki canlı yayına telefonla bağlanan bir Hürriyet yazarı ise “Katilin Nusra’cı olduğunu” söylerken; FETÖ’nün Yaramaz’ından farksızdı!
Geçen Ağustos’ta Hürriyet’teki köşesinde -bir başka konuda- klavye oynatırken, “Gazeteciye sızdırma yapılmaz mı, algı operasyonları için kullanılmaya çalışılmaz mı? O olur da, ben o türlerden değilim” diye yazmıştı!
Birkaç yıl önce, Pensilvanya’daki çiftlikte Locaefendi ile “hatıra fotoğrafı” çektiren de kendisiydi! O esnada, esas duruştaydı, ceketinin de düğmeleri ilikliydi.
*
Andrey Karlov Suikastı’nın ertesi günü yani 20 Aralık 2016 tarihli Hürriyet’in ilk sayfasında “Katil, Çevik Kuvvet polisi çıktı” patlağıyla birlikte, tetikçinin “Nusra Cephesi sloganı attığına”dikkat çekilmişti.
Oysa daha o gece bitmeden, daha doğrusu saatler gece yarısını bile göstermeden; katilin FETÖ mensubu olduğu kesinleşmişti. Locaefendi’nin muhibbi Hürriyet, bu gerçeği okuyucularından itina ile gizlemişti!
*
Bitmedi…
Mevlüt Mert Altıntaş, Paralel Yapı’nın sınav hırsızlığı sonucu polis olanlardandı.
15 Temmuz (2016) günü, Diyarbakır’da görevli iken iki gün için izin almış ve Ankara’nın yolunu tutmuştu…
Paralel Altıntaş’ın “izin kâğıdına yazdığı, Ankara’daki adresteki ev” mi; firardaki Abdullah Bozkurt’a aitti.
FETÖ’nün İsveç’e kaçan etki ajanlarından “gazeteci” maskeli Abdullah Bozkurt’un, Andrey Karlov’a düzenlenen suikasttan iki gün öncesinde; twitter’dan “Türkiye’deki elçilikler artık güvende değil” diye yazdığını da, çoktan unuttuk…
FETÖ’nün “uluslararası propaganda” için kurduğu İsveç merkezli SCF (Stockholm Center for Freedom) adlı kuruluşun başında, Sam Amca’sının Abdullah Bozkurt’u var!
15 Temmuz’daki darbe kalkışmasıyla alakalı bir rapor yayınlayan bu kuruluş; 191 sayfalık raporda Fetullah Gülen ile yapılmış bir mülakatı öne çıkarmıştı…
Raporda; Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın yanı sıra, CIA ajanı Henri Barkey ile Michael Rubin’in açıklamalarına da yer verilmişti!
*
Abdullah Bozkurt adlı ajan; Trump’ın Kudüs’le ilgili malum kararından dolayı Türkiye’de protesto edilmesinden fevkalade rahatsız oldu!
Twitter’dan “Türkiye’deki Kudüs protestolarında El Kaide bağlantılı terör grupları başı çekiyor” diye yazarak iftira atan da Paralel Ajan Mister Bozkurt’tur:
“El Kaide’nin, aslında CIA operasyonunun kod adı” olduğu gerçeğini, Langley’dekilerden öğrenmiş olmalıdır!