Tamer Korkmaz
Batı, işte budur!
Nobel Edebiyat Ödülü’nün Peter Handke’ye verilmesi, Batı’nın ikiyüzlülüğünü simgeleyen unutulmaz bir skandal olarak tarihin kaydına geçti.
İsveç Akademisi’nin ödüllendirdiği “bu yazar müsveddesi” Bosna Soykırımının inkârcısıdır.
Savaş Suçlusu Sırp Kasabı Miloseviç’in de hayranıdır.
*
Katledilenler Müslümanlarsa Batılılar ellerini ovuştururlar; insan kasaplarının yaltakçılarına bile ödül verirler.
Bu kahpeler, Nobel ödüllerini güya “insanlığa hizmet edenlere” veriyorlardı, ya!
Oysa: Handke üzerinden, Bosna’da insanlığı katledenlere, zalimlere vermiş oldular!
Üstelik…
Irkçı& Faşist Handke’ye “Dünya İnsan Hakları Günü’nde verdiler, Nobel’i!
En başta Boşnak kardeşlerimiz olmak üzere yerküremizin dört bir yanındaki mazlumlarla dalga geçer gibi!
İçerideki Batı Muhiplerinin, bir başka deyişle Ertuğrul’giller & Taha’giller familyasının “put yapıp taptığı” Batı’nın, Hakiki Yüzü işte budur!
ASLINDA, NE DEMİŞ OLDULAR?
Nobelciler, Peter Handke’ye verdikleri ödülle Boşnak Soykırımının Ortağı haline geldiler.
Bu ödül; bir yerde “Potansiyel Miloseviç’leri Cesaretlendirme” yahut “Yeni İnsan Kasaplarına Kapı Aralama” mesajı olarak da görülebilir.
Batı’da yükselen/yükseltilen ırkçılığa ve dahi İslam düşmanlığına; Avrupa’daki “Kültür-Sanat” cenahından da göstere göstere koltuk çıkılmıştır!
İYİ HAL KÂĞIDI YOK
Arakanlı Müslümanlar; Nobel Barış Ödülü’ne 1991’de layık görülen Myanmar’ın zalim lideri Ang San Su Çi yönetiminde 2017’de dehşetengiz bir katliama uğradılar.
Müslümanların, masumların katliamı; Kahpe Su Çi’nin “Barış”tan ne anladığını “cümle âleme” gösterdi…
Nobel ödülünün Myanmar Liderinden “geri alınması” yolundaki tüm talepler, Nobel Komitesi tarafından geri çevrilmişti!
*
2009 yılında, Haydut Devlet ABD’nin Başkanı Obama’nın Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmesi ise bir başka örnektir.
Görev başlamasının henüz dokuzuncu ayında bu ödülü alması, Obama’yı dahi şaşırtmıştı!
ABD’nin yeni başkanına “kafadan ödül veren” Nobel Komitesi’nin “Obama’nın yaptıklarıyla ödülü hak ettiğini” söylemesi, inandırıcı bulunmamıştı.
Dahası, bir nevi “kara mizah” gösterisi gibiydi!
“Nobel Barış Ödüllü” Obama’nın iki dönemlik başkanlık yıllarında; Kan İçici Yanki’ler; özellikle Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de sayısız sivilin, masumun, Müslümanın kanlarını kasten döktüler!
Demek ki neymiş? Dönemin ABD Başkanı Obama’nın “yaptıklarına” değil de “yapacaklarına” ödül vermişler!
*
Liderleri Vatikan’da Papa’nın önünde el pençe divan duran yani aslında bir “Hıristiyan Kulübü” olan Avrupa (Terör) Birliği’ne 2012 yılında “Nobel Barış Ödülü” verildiğini de çoktan unuttuk!
Yıllardır PKK terör örgütünü destekleyen AB; Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldükten “sadece bir yıl sonra” Mısır’daki El Sisi darbesine ve Faşist Sisi’nin katliamlarına selam durdu…
“Nobel Ödüllü” Avrupa Birliği, PKK’nın Suriye kolu YPG-PYD terör örgütünü bütün hücreleriyle desteklemeye devam ediyor!
*
Velhasıl, şu Nobel Komitesi’nin İyi Hal Kâğıdı yoktur.
Boşnak Soykırımının İnkârcısı ve Soykırımcı Sırp Kasaplarının Yaltakçısı Avusturyalı Peter Handke’ye ödül vermekle de gerçek yüzlerini bir defa daha gösterdiler.
BİR DE SOYKIRIM CEPHESİNE BAKALIM
Vaktiyle, Savaş Suçlusu Miloseviç tarafından Handke’ye “Sırp Şövalye Nişanı takdim edilmişti!
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de Nobel almasından dolayı Handke’yi kutladı ve “Sırbistan sizi gerçek dostu olarak görüyor. Ödülü içimizden biri almış gibi hissediyoruz” dedi!
Yani, nedir? Soykırımcı Sırpların Cephesinde değişen hiçbir şey yok!
MADEM ÖYLE, GEL BÖYLE
Ahmet Hakan’ın Hürriyet’i Kaptanı olmasıyla birlikte Latif Demirci’nin karikatürleri de gazetenin ilk sayfasına geri döndü.
Latif’in önceki günkü karikatüründe, üzerinde “Güngören Belediyesi: Dış Güçler Aracı” yazan bir minibüs çizilmişti…
Güzel! Peki, ya bu Latif, bir dönem Hürriyet’te birlikte çalıştıkları Taha Akyol’la alakalı içinde “Dış Güçler” geçen bir karikatürü çizebilir mi?
Elbette, mümkün değil…
Kendisinin de, çiçeği burnunda amiri Ahmet’in de işine gelmez! Eh, zaten en başta Ertuğrul izin vermez!
*
Çizemeyecekleri karikatürün hammaddesi de şudur:
Eski yazarları Taha Akyol, 9 Şubat 2015’te Hürriyet’teki köşesinde “Üst Akıl, Dış Güçler, Paralel Yapı gibi laflar komplo teorisidir” diye yazmıştı!