Tamer Korkmaz
Bağımsız Türkiye, asla teslim olmaz!
Terör örgütü, Merasim Sokak'taki katliamdan yirmi beş gün sonra bu defa da Kızılay'da Güven Park'ın önünde yine “canlı bomba” patlattı: Büyük bir acı daha yaşadık.
Türkiye'nin başı sağ olsun. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
*
24 Temmuz 2015 tarihinden bu tarafa Kuzey Irak'ta ve Güneydoğu'da bugüne kadar görülmemiş ölçüde ağır kayıplar vermiş olan (7 binden fazla) PKK terör örgütü…
Tabanına “Her şeye rağmen, hala ayaktayız” mesajı veriyor!
Terör örgütünü sahaya sürerek Bağımsız Müslüman Türkiye'yi teslim almak gayesiyle saldırtan en başta ABD olmak üzere Batılı devletler şebekesidir.
O nedenle, Kızılay bombasının hemen ardından çıkıp “ABD ile uzlaşalım, Suriye politikamızı değiştirelim” diyerek güya “çözüm” önerisi getirenler; tam da Batılı şer güçlerin amaçları doğrultusunda davranıyorlar!
PKK'yı inşa edip, otuz iki yıldır Türkiye'ye saldırtan devletin “Terörün Mühendisi” ABD olduğu gerçeğini, hiç kimse bize unutturamaz!
*
Geçen yılın 10 Ekim günü Ankara Garı'nın önündeki canlı bomba saldırısından sonra “devleti ve hükümeti” suçlayıp alçakça iftira atan içerideki şer cephesi…
Katliamın arkasından IŞİD maskesiyle saldıran PKK çıkmasına rağmen, utanmadan işi pişkinliğe vurmuştu…
Merasim Sokak'taki ve Kızılay'daki canlı bombaların PYD/PKK'lı olduğunun ortaya çıkarılmasından sonra da terör örgütüne “candan” desteklerini sürdürüyorlar.
Bu cephenin lokomotifi Paralel Suç Örgütü, PKK ile paslaşarak saldırıyor.
Ankara'da son beş ay içindeki üç “canlı bomba”lı terör saldırısının üçünde de, örgütün tetikçilerine zemin hazırlayacak ve dahi “kulvar” açacak şekilde Paralel Suç Örgütü mensuplarının terör organizasyonunun içinde yer aldığına dair ciddi bilgiler mevcut…
Kızılay'daki canlı bomba saldırısı da, diğer ikisi gibi “güvenlik zafiyeti” bağlamında kritik edilirken; casusluğu tescilli Paralel Yapı'nın Emniyet teşkilatındaki “halen daha tasfiye edilmemiş” elemanlarının varlığını mutlaka hesaba katmak gerekiyor! Hadisenin püf noktası burada saklıdır!
*
“Paralel Yapı denilmek suretiyle yapılan mücadele, paranoyaya dönüştü” diye konuşup Paralel suç örgütünü kollamaya ve kurtarmaya çabalayanların alayı; bu hayati mücadeleyi engellemek dahası sona erdirmek istiyorlar!
*
7 Haziran seçimi öncesinde HDP ile Diyarbakır'da “Arka Kapı Siyaseti” icra eden Paralel Yapı'nın stratejik ortağı CHP de aynı seçimde HDPKK'ya destek vererek Baykal'ın deyimiyle “Kızılay'lık” yapmıştı!
“Gölge CIA” diye bilinen Stratfor'un elemanı CHP'li Sezgin Tanrıkulu PKK'nın kanalında boy gösterip “PKK az acı çekmedi” derken; Kılıçdaroğlu bu sözlerden dolayı hiçbir rahatsızlık duymuyor.
*
Gazeteciliğini değil “casusluğunu konuşturan” Mister John Dündar'ın yönetimindeki Cumhuriyet gazetesi ise PKK'yı tüm hücreleriyle destekliyor.
Önceki akşam terör saldırısını gerçekleştiren kadın canlı bombanın Cumhuriyet gazetesi adına “serbest muhabirlik” yapmış olduğuna dair mühim iddialar var…
Cumhuriyet “Aralarında PKK'nin de bulunduğu 10 örgüt birleşme kararı aldı” diye başlık atarken, PKK'ya veya diğerlerine terör örgütü diyemedi!
*
“Devrimci” bayrak sallayan bütün bu “sinek kağıdı” tarzı terör örgütlerini Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı “birleştiren” ABD'dir! Bunların derin patronu filmin başından beri zaten ABD idi. Şimdilerde, işte bu güya “solcu veya devrimci” 10 terör örgütü de ABD'nin namı hesabına Ankara'ya karşı güç birliği yapıyor!
Söz konusu örgütler arasında mesela TKP-ML var. Kendilerine “Türkiye Komünist Partisi, Marksist Leninist” diyor olmaları hiç kimseyi yanıltmasın!
Bunların hepsi, başından beri Baronsal Gladyo'dan “vazifeli” terör örgütleridir.
Yani? Tamamı, “Amerikan komünistidir!”