ABD demek, aynı zamanda “savaş” demektir! Washington yönetimi, açtığı doğrudan veya dolaylı savaşları hep “barış” veya “demokrasi” sözcükleriyle maskelemiştir. ABD'nin 1960'lı yılların başındaki “Barış Gönüllüleri” programı da “Örtülü Harp” kapsamındaydı! Bu proje, “Barış Gönüllüleri Yasası” ile 22 Eylül 1961'de Kongre'den geçerek onaylandı.
Türkiye'nin de içinde yer aldığı 139 ülkeye sözde “barış ve kültür elçileri” olarak giden CIA ile bağlantılı binlerce Amerikan genci, bir nevi “toplum mühendisliği” projesinde “derin vazife” yaptılar!
“Geri kalmış ülkeleri komünizm tehlikesine karşı koruma” kamuflajı altında çalıştılar. Bir yandan da Hıristiyanlık propagandasına giriştiler…
Diğer yandan gittikleri ülkelerdeki muhtelif farklılıkları körükleyen, “bölücülük temelindeki sinsi programları” uyguladılar.
Amerikan emperyalizminin “Barış Gönüllüleri” adıyla Türkiye'de yürüttüğü derin faaliyetler; 12 Mart 1971 öncesindeki “devrimci bayrak gösteren” örgütlerin temellendirilmesine ya da geliştirilmesine hatırı sayılır katkıda bulunmuştur! “Solcu” ya da “devrimci” dernek, kuruluş veya örgütler üzerinden Kürtçülüğün temellerinin atılmasında da etkili oldular!
Mesela, 1969'da “Devrimci Doğu Kültür Ocakları” kuruldu. 1960'lı yılların son kısmından itibaren Baronsal Gladyo'ya bağlı istihbaratçılar tarafından “solcu” yapılarak devşirilen Abdullah Öcalan, 1970 yılında DDKO üyesiydi. PKK terör örgütünün; ABD-NATO'ya bağlı 12 Eylül 1980 askeri rejiminin bir ürünü olarak “sahne almasına” daha on dört yıl vardı!
*
1960'lı yıllarda Türkiye'de “Barış Gönüllüleri” antetli Amerikalıları “antrene eden” CIA mensupları arasında Ruzi Nazar ile Graham Fuller lokomotif isimlerdi.
Nazar 1959'da, Fuller 1964'de Türkiye'deki görevlerine başlamıştı.
1963 yılında 25 yaşında iken, Erzurum'da “Komünizmle Mücadele Derneği'ni kurmuş olan Fetullah Gülen'in ilk yabancı teknik direktörü Graham Fuller'dı. Gülen'in “dini cemaat” görünümlü GLADYO örgütü, Fuller'ın Türkiye'ye gelişinden iki yıl sonra (1966) İzmir'de kurulmuştu.
“Barış Gönüllüsü” adı altında “muhtelif mesleklerde” Türkiye'ye gönderilen bin beş yüz kişiden birisi olan Robert Finn, 1967'de Tokat'ın Turhal ilçesine geldiğinde henüz yirmi iki yaşındaydı…
Mister Finn, Turhal Lisesi'nde bir sene İngilizce öğretmenliği yaptı; sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne geçti; 1969 yılında ise ODTÜ'de görevlendirildi! Aynı yıl, “vaiz” Fetullah Gülen “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası” tarafından “üstün hizmetlerinden dolayı” madalya ile ödüllendirildi. Gülen'in mason locasına girmesine henüz altı yıl vardı!
23 Ekim 1968'de ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak atanan Robert Komer, 6 Ocak 1969'da ODTÜ'yü ziyaret etti. Komer, 1947'de Türkiye'yi “arkeolog” olarak dolaşmış bir CIA ajanıydı…
Öğrenci eylemlerinin hararetinin yükseltildiği bir dönemde, ısrarla ODTÜ'yü ziyaret etmek istemişti!
Mister Komer, dönemin rektörü Kemal Kurdaş ile buluştu…
Yemek yerlerken “gittikçe yükselen gürültü üzerine” pencereye yöneldiler. ODTÜ'deki bir grup solcu öğrenci Komer'in makam aracını devirmeye çalışıyorlardı. Komer mi; hiç aldırmadan, yemek masasına döndü!
İşte, tam bu esnada...
ODTÜ'deki bir “Barış Gönüllüsü” genç Matematik hocası; rektörlük binasının önüne inen merdivenlerde hayli telaşlı öğrencisine “Yardıma ihtiyacınız var mı?” diye seslenmişti! Öğrencisi “Yok” diyerek kendisine teşekkür ettiğinde; nasıl da dolmuşa bindirildiklerinin farkında değildi!
Kısa bir süre sonra Komer'in aracı alevler içinde kalırken bu kontra operasyon amacına ulaşmış oluyordu. Aracı yakan öğrencilerden bir kısmı vurulmuş, geride kalanlar tutuklanmıştı. ODTÜ bir ay kadar kapalı kalmış; CIA'in marifetiyle öğrenci olayları büyümüştü. ODTÜ'deki işbu hadise Türkiye'yi (iki yıl sonra) 12 Mart Muhtırası'na götüren yoldaki ilk kilometre taşı olmuştur!
*
12 Mart 1971'den bir yıl sonra Türkiye'de CIA mensubu olarak görev yapan James Spain, 12 Eylül 1980 darbesi esnasında ABD'nin Ankara'daki büyükelçisi idi. Spain, Ankara'da göreve başladığında; Robert Finn'in eşi Helena Kane Finn de İstanbul Başkonsolosluğu'nda memurdu. Finn çifti, 1978 sonlarında İstanbul'a gelmişlerdi…
Mister Finn, o sene Amerikan Dışişleri'nin “İstihbarat ve Araştırma Bürosu”na girmişti…
ABD, Ocak 1991'de Birinci Körfez Harekâtı'na giriştikten birkaç ay sonrasında; Robert Finn, Çekiç Güç'ün Diyarbakır karargâhında yönetici olmuştu! PKK'ya silah sevkiyatını “Çekiç Güç” yönetiyordu!
*
Mustafa Yıldırım, “Ortağın Çocukları” adlı kitabında; Robert Finn'in 1992 yılında CIA'den “istihbaratçılara verilen ödüllerin en büyüğü olan” HUMINT ödülünü aldığını yazmıştır.
O ödülden yirmi iki yıl sonra; 2014 yılının Ekim ayında Terör Partisi HDP'nin başındaki şahıs, Washington'da Mister Fuller'ı ziyaret etmiş ve ondan aldığı talimatla (birkaç gün sonraki) Kobani Kalkışması'nın fitilini ateşlemişti!