Aynı gün Almanya’nın bir çok şehrinde PKK’lılar sokaklardaydı. Terör propagandası yaptılar. Alman polisi ise her zaman olduğu gibi onlara yine refakat etti.

Türkiye ile Almanya arasında PKK-FETÖ konularında keskin bir görüş ayrılığı var.
Biz iki terör örgütüyle de mücadele halindeyiz.
Onlar ise “bırakın mücadeleyi” diyorlar, terörle mücadele ediyoruz diye bizi tehdit etmeye kalkıyorlar.

Tehditlerin yanıtı verildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier Ankara’daydı.
“Terörle mücadele devam edecek, siz buna karışamazsınız” denildi.
Müzakere tehdidine de “inceldiği yerden kopsun” resti çekildi.

Hemen geri adım attılar.
Almanya Dışişleri Bakanı, PKK’nın bir terör örgütü olduğunu söyledi, mücadele ettiklerini belirtti.
Almanya’da Türkiye’nin iadesini istediği 4 bin 500 PKK’lı terörist var.
Sadece 3’ü iade edilmiş.
Alman Bakana “bu mu sizin terörle mücadeleniz” diye soruldu.

Bu soruya Berlin’den yanıt geldi.
İç İstihbarat Birimi Başkanı Hans-Georg Maaßen, Türkiye’nin bu suçlamasına katılmadıklarını söyledi, “biz PKK, Türkiye’ye zarar vermesin diye çalışıyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanları, “PKK terör örgütüdür, kınıyoruz” dediği saatte, Münih’te PKK’lılar Alman polisi eşliğinde terör propagandası yapıyordu.

İstihbarat Başkanları, “PKK’yla mücadele ediyoruz” dediği saatte ise Walsrode kentinde PKK’lılar yürüyor, Alman polisi ise kaldırımda yanındakilerle sohbet ediyordu.

Birincisi, Almanya PKK’ya da FETÖ’ye de sahip çıkıyor.
İkincisi, terörle mücadele ediyoruz diye Türkiye’nin içişlerine karışıyor, bizi tehdit ediyor.
Üçüncüsü resti görünce geri vites yapıyor, “terör örgütlerine sahip çıkmıyoruz aksine mücadele ediyoruz” diye yalan söylüyor.

Almanya’nın PKK karnesi böyle aynı durum FETÖ için de söz konusu.
Bir de radikal islam meselesi var.
PKK’ya sonsuz destek veren Alman emniyeti ve istihbaratı daha 2 gün önce tam 10 eyalette, 10 60 şehirde, tam 190 cami ve vakıf olarak kullanılan binaya baskın yaptı.
Radikal islam gerekçesiyle camilerin kapısına kilit vurdu, vakıf ve dernekleri kapattı.

Yani aslında Almanya’nın terörle mücadele yetisi varmış.
Meselenin ucu DAEŞ’e varınca, terör akıllarına geliyor anında müdahale ediyor, radikalleşmenin DAEŞ’e evrilmesinin önüne geçebiliyorlarmış, son operasyonlarla bunu gösterdiler.

Elbette DAEŞ terör örgütüyle mücadele hakları.
Ama PKK ya da FETÖ’ye düşünce özgürlüğü penceresinden bakınca, gerçek yüzleri net şekilde bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.
Sonuçta şöyle bir gerçek var.
AB ve özellikle de Almanya için iki çeşit terör örgütü var biri “kendi cici terör örgütleri” diğeri de “mücadele edilmesi gereken kötü terör örgütleri”.

O yüzden de PKK Türkiye’de saldırınca kıllarını kıpırdatmıyorlar, FETÖ darbe ve katliam yapınca ses vermiyorlar ama DAEŞ, Paris’e ya da Brüksel’e saldırınca kıyameti koparıyorlar.