Terörün Mühendisi ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği silahlar Kato Dağı’ndaki PKK mağaralarından çıktı:
Helikopter kazasında şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın komutasındaki askerlerimizin altı haftada imha ettiği PKK depolarında ele geçen silahlardan söz ediyoruz.
“Bir an evvel ABD ile ilişkilerimizi düzeltelim, onlara karşı yumuşak politika takip edelim” diyen “iliştirilmiş” tiplerin “çok özel misyonlarını” bu haberle birlikte bir kez daha hatırlayalım!
Washington, Trump döneminde YPG/PKK’ya silah sevkiyatını “ilan ederek” ayan beyan sürdürüyor.
Bu demektir ki, son parti gönderdikleri silahlar Kato Dağı’ndaki mağaralarda ele geçirilenlerin yerine ikame edilecek ve yine askerlerimizi hedef alacak.
Yani? PKK’nın her terör saldırısı; aslında Amerikan devletinin, Bağımsız Türkiye’nin varlığına kasteden bir terör eylemidir.
Suriye’nin kuzeyindeki her ABD askeri aynı zamanda YPG’lidir. Her bir YPG’li terörist de ABD’nin askeridir.
Ezcümle, hali hazırda savaştığımız ABD’dir.
İçerideki Truva’ların “dost olmamızı, iyi geçinmemizi istediği” ABD, işte böyle bir terör devletidir!
Bu Truva’lar, Türkiye’nin eskiden olduğu gibi bir kere daha ABD’nin güdümüne girmesini istiyorlar:
Vatanımızın; başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin “sömürgesi olmasının” özlemi içindeler!
Şayet, ABD’nin Türkiye’ye saldırttığı terör örgütleri amacına ulaşırsa; İçerideki İşbirlikçiler’in Sam Amca’sı Türkiye’yi teslim alır:
“Büyük hesap” işte budur!
PKK’yı, FETÖ’yü, DAEŞ’i mütemadiyen Bağımsız Müslüman Türkiye’ye saldırtan Derin ABD’dir.
Amerikan bayrağı, terörizmi simgeliyor!
Haçlı-Siyonist Washington’ın “iyi hal kâğıdı” yoktur.
ABD, asla dost ve müttefikimiz değildir.
Ankara, Washington’ı hem FETÖ hem de PKK/YPG bağlamında cürmümeşhut halinde yakalamışken, gereğini mutlaka yapmalıdır.
Elindeki kritik/hayati kozlarını heba etmemelidir!
*
ABD’nin YPG’ye silah sevkiyatını “DAEŞ’e karşı” Rakka Operasyonu kapsamında yaptığını açıklaması tam bir kandırmacadır.
Amerikalı yetkililerin “Rakka kurtarıldığında YPG ile işimiz bitecek” gibi lafları da aldatmacadan ibarettir.
YPG’nin DAEŞ’la anlaştığı gün ışığına çıktı.
Haliyle, YPG’ye sevk edilen söz konusu Amerikan silahlarının asıl hedefi askerlerimizdir, vatanımızdır.
ABD’nin en başından beri DAEŞ’i “doldur, boşalt” taktiğiyle oynattığı aşikârdır.
DAEŞ’tan güya “kurtarılan” bölgelere şimdiye kadar YPG-PKK teröristlerinin yerleştirilmesi, ABD’nin aslında ne yaptığını/hakiki gayesini ortaya koydu.
Rakka için de böyle olacaktır.
ABD’nin amacı, Suriye’nin kuzeyinde “PKK devleti” kurmaktır.
DAEŞ, bu yolda “fevkalade elverişli bir gerekçe; bir bahane” olarak kullanılıyor.
Birkaç yıl önce Rusya’ya sığınan NSA ve CIA’in eski ajanı Edward Snowden “IŞİD’i; CIA, MOSSAD ve MI6 ile birlikte kurdu”demişti.
Onu dahi geçelim…
Trump, seçim kampanyası sırasında “IŞİD’i Obama kurdu, yardımcılığını da Hillary Clinton yaptı” diyerek “derin oyunu” ifşa etmemiş miydi?
En iyi belge, itiraftır.
*
ABD’nin “DAEŞ terör örgütüyle mücadele ettiği” kuyruklu bir yalandır.
Bir terör örgütüyle mücadele, bir başka terör örgütünü (YPG-PKK) istihdam ederek yapılmaz.
Zaten ABD’nin amacı terörle mücadele falan değildir.
Söz konusu terör örgütlerini inşa eden, onları yöneten, yönetmeye devam eden “katletmeye ayarlı” bir devletten bahsediyoruz!
NATO’nun Rakka Operasyonu’na katılması; ABD güdümündeki NATO’nun YPG/PKK terörüne nasıl da destek olduğunun göstergesidir.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, NATO’ya yönelik sert açıklamaları örnekolması/alınması gereken bir tepkidir.
*
NATO, Türkiye’nin bütün düşmanlarıyla birliktedir.
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin arka planında da ABD/NATO vardır.
Türkiye’nin NATO’ya üyeliği mi?
“Bu saatten sonra” çok daha fazla sorgulanmalıdır.