Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine bağlı Komisyonun, Suriye'de 1 Mart-7 Temmuz arasında yürüttüğü soruşturmaya ilişkin yayımlanan raporunda, Suriye'de şiddetin bariz şekilde devam ettiği ve rejimin ihlallerinden ülke genelindeki tüm sivillerin etkilendiği belirtildi.
Raporda, Beşşar Esed rejiminin muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde kimyasal silahlar kullanarak, sivilleri kasten hedef almayı sürdürdüğü, İdlib ilindeki Han Şeyhun'da yaptığı kimyasal silah katliamında sarin gazı ile İdlib, Hama ve Şam'ın doğusundaki Guta bölgesinde klor gazı kullandığı ifade edildi.
Esed rejiminin sivillerin yaşadığı bölgeye ayrım gözetmeksizin düzenlediği saldırıların ve kimyasal silah kullanmasının savaş suçu teşkil ettiği vurgulanan raporda, rejimin sarin gazı kullanmasının BM'nin 2118 sayılı kimyasal silahlarla ilgili kararının ihlali olduğunun altı çizildi.
Rejimin ülke genelindeki insan hakları ihlallerine sıklıkla değinilen raporda, "Rejim güçleri muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde kimyasal silahlar kullanarak, sivilleri kasten hedef almayı sürdürdü." ifadesine yer verildi.
RAKKA'DA ABD/PYD KATLİAMI
Raporda, Suriye ve Rusya'ya bağlı güçlerin hastaneleri ve sağlık personelini hedef almaya devam ettiğine dikkat çekilerek, terör örgütü DEAŞ mensuplarının dini azınlıkları hedef alma, intihar eylemleri, keskin nişancıları kullanma ve rehin alma yöntemlerinin sürdüğüne vurgu yapıldı.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerinin sivillere yönelik hava saldırılarından büyük endişe duyulduğu belirtilen raporda, terör örgütü PKK/PYD'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Rakka'da "ciddi sayıda" sivili öldürdüğü ve yaraladığı ifade edildi.
Rakka'da, 190 bin sivilin yerinden edildiği bildirilen raporda, bu sivillerin tehlikeli şartlar altında yaşadığına dikkat çekildi.
SURİYE GENELİNDE ATEŞKESE UYUN ÇAĞRISI
Raporda, Astana ve Cenevre'deki Suriye konulu görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildiği belirtilerek, ülke genelinde ateşkese riayet edilmesi çağrı yapıldı.
Suriye'nin batısı ve özellikle Dara, İdlib, Şam'ın doğusu ve Humus'un kuzeyinde durumun sabit kaldığı vurgulanan raporda, bununla beraber rejimin Hama'nın kuzeyinde ilerleyebilmek için saldırılarına devam ettiği bilgisi yer aldı.
"600 BİN SİVİL KUŞATMA ALTINDA"
Kuşatma altındaki bölgelerde 600 binden fazla sivilin halen "korkunç şartlarda" mahsur kaldığına değinilen raporda, rejim izin vermediği için bu sivillere insani yardım ulaştırmada zorluk çekildiği kaydedildi.
Raporda, Madaya'da sivillerin kendi toprak ve mülkiyetlerini terk etmek istemedikleri fakat rejim güçlerine güvenmedikleri için tahliye olmak zorunda kaldıklarının altı çizildi.
REJİMİN OKUL SALDIRILARI
Suriye'deki iç savaşın çocuklar üzerindeki etkilerine de yer verilen raporda, Şam'ın doğusundaki Autaya'da 7 Mart'ta sabah 09.20 sularında rejim yanlılarının düzenlediği hava saldırısında öğrencilerin derste olduğu anda bir ilkokul kompleksinin vurulduğu aktarıldı. Bu saldırıda 8 kız öğrencinin yaralandığı, aynı okulun 2 Nisan'da yeniden hedef alındığı belirtilen raporda, okulun açık olmasına rağmen ailelerin hava saldırılarından dolayı çocuklarını okula göndermeyi reddettiği bildirildi.
Raporun tavsiyeler bölümünde ise sivillere insani yardım, gıda, su ve ilaç yardımı ulaştırılmasını engellediği için tüm kuşatmaların derhal kaldırılması istendi. Kuşatma bölgelerindeki tahliyelerin uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2328 sayılı önergesine göre yapılması gerektiği vurgulandı.
Sarin ve klor gazı da dahil kimyasal silah kullanılmasından acilen vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenliğinin sağlanması gerektiğine işaret edildi.
Komisyon raporunda ayrıca, 16 Mart'ta Suriye'nin Halep iline bağlı Cine köyünde 38 sivilin namaz kıldıkları sırada öldürüldüğü hava saldırısını ABD'nin gerçekleştirdiği bilgisine yer verildi. Raporda, "ABD güçleri, bir camiye saldırırken, Cine, Halep'te sivilleri korumak için makul önlemleri almakta başarısız olarak, uluslararası insani hukuku ihlal etti." ifadeleri yer aldı.